» 10 / Yûnus  43:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
Yunus Suresi = Yunus Suresi
Hz. Yunus ve kavminden bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمِنْهُمْ (WMNHM) = ve minhum : ve onlardan vardır
2. مَنْ (MN) = men : kimseler
3. يَنْظُرُ (YNƵR) = yenZuru : bakan(lar)
4. إِلَيْكَ (ÎLYK) = ileyke : sana
5. أَفَأَنْتَ (ÊFÊNT) = efeente : sen
6. تَهْدِي (THD̃Y) = tehdī : doğru yola iletebilecek misin?
7. الْعُمْيَ (ELAMY) = l-ǔmye : körleri
8. وَلَوْ (WLW) = velev : ve eğer
9. كَانُوا (KENWE) = kānū :
10. لَا (LE) = lā :
11. يُبْصِرُونَ (YBṦRWN) = yubSirūne : görmüyorlarsa
ve onlardan vardır | kimseler | bakan(lar) | sana | sen | doğru yola iletebilecek misin? | körleri | ve eğer | | | görmüyorlarsa |

[] [] [NƵR] [] [] [HD̃Y] [AMY] [] [KWN] [] [BṦR]
WMNHM MN YNƵR ÎLYK ÊFÊNT THD̃Y ELAMY WLW KENWE LE YBṦRWN

ve minhum men yenZuru ileyke efeente tehdī l-ǔmye velev kānū yubSirūne
ومنهم من ينظر إليك أفأنت تهدي العمي ولو كانوا لا يبصرون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومنهم | WMNHM ve minhum ve onlardan vardır And among them
من | MN men kimseler (are some) who
ينظر ن ظ ر | NƵR YNƵR yenZuru bakan(lar) look
إليك | ÎLYK ileyke sana at you.
أفأنت | ÊFÊNT efeente sen But (can) you
تهدي ه د ي | HD̃Y THD̃Y tehdī doğru yola iletebilecek misin? guide
العمي ع م ي | AMY ELAMY l-ǔmye körleri the blind
ولو | WLW velev ve eğer even though
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū they [were]
لا | LE (do) not
يبصرون ب ص ر | BṦR YBṦRWN yubSirūne görmüyorlarsa see?

10:43 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onlardan vardır | kimseler | bakan(lar) | sana | sen | doğru yola iletebilecek misin? | körleri | ve eğer | | | görmüyorlarsa |

[] [] [NƵR] [] [] [HD̃Y] [AMY] [] [KWN] [] [BṦR]
WMNHM MN YNƵR ÎLYK ÊFÊNT THD̃Y ELAMY WLW KENWE LE YBṦRWN

ve minhum men yenZuru ileyke efeente tehdī l-ǔmye velev kānū yubSirūne
ومنهم من ينظر إليك أفأنت تهدي العمي ولو كانوا لا يبصرون

[] [] [ن ظ ر] [] [] [ه د ي] [ع م ي] [] [ك و ن] [] [ب ص ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومنهم | WMNHM ve minhum ve onlardan vardır And among them
Vav,Mim,Nun,He,Mim,
6,40,50,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
من | MN men kimseler (are some) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
ينظر ن ظ ر | NƵR YNƵR yenZuru bakan(lar) look
Ye,Nun,Zı,Re,
10,50,900,200,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
إليك | ÎLYK ileyke sana at you.
,Lam,Ye,Kef,
,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
أفأنت | ÊFÊNT efeente sen But (can) you
,Fe,,Nun,Te,
,80,,50,400,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
ضمير منفصل
تهدي ه د ي | HD̃Y THD̃Y tehdī doğru yola iletebilecek misin? guide
Te,He,Dal,Ye,
400,5,4,10,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
العمي ع م ي | AMY ELAMY l-ǔmye körleri the blind
Elif,Lam,Ayn,Mim,Ye,
1,30,70,40,10,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
ولو | WLW velev ve eğer even though
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū they [were]
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
لا | LE (do) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يبصرون ب ص ر | BṦR YBṦRWN yubSirūne görmüyorlarsa see?
Ye,Be,Sad,Re,Vav,Nun,
10,2,90,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمِنْهُمْ: ve onlardan vardır | مَنْ: kimseler | يَنْظُرُ: bakan(lar) | إِلَيْكَ: sana | أَفَأَنْتَ: sen | تَهْدِي: doğru yola iletebilecek misin? | الْعُمْيَ: körleri | وَلَوْ: ve eğer | كَانُوا: | لَا: | يُبْصِرُونَ: görmüyorlarsa |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ومنهم WMNHM ve onlardan vardır | من MN kimseler | ينظر YNƵR bakan(lar) | إليك ÎLYK sana | أفأنت ÊFÊNT sen | تهدي THD̃Y doğru yola iletebilecek misin? | العمي ELAMY körleri | ولو WLW ve eğer | كانوا KENWE | لا LE | يبصرون YBṦRWN görmüyorlarsa |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve minhum: ve onlardan vardır | men: kimseler | yenZuru: bakan(lar) | ileyke: sana | efeente: sen | tehdī: doğru yola iletebilecek misin? | l-ǔmye: körleri | velev: ve eğer | kānū: | : | yubSirūne: görmüyorlarsa |
Kırık Meal (Transcript) : |WMNHM: ve onlardan vardır | MN: kimseler | YNƵR: bakan(lar) | ÎLYK: sana | ÊFÊNT: sen | THD̃Y: doğru yola iletebilecek misin? | ELAMY: körleri | WLW: ve eğer | KENWE: | LE: | YBṦRWN: görmüyorlarsa |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlardan sana bakan da var, fakat sen, üstelik bir de kör olanlara doğru yolu gösterebilir misin hiç?
Adem Uğur : Onlardan sana bakan da vardır. Fakat -hele (gerçeği) göremiyorlarsa- körleri sen mi doğru yola ileteceksin?
Ahmed Hulusi : Onlardan sana bakanlar da vardır. . . Körlere doğru yolu gösterebilir misin, basîretten yoksunlarsa?
Ahmet Tekin : İnanmayanlar arasında, senin peygamberlik alâmetlerini müşahede edip de seni tasdik etmeyenler de var. Sen, hakikati görmek istemeyerek kör kesilenlere, üstelik basîretleri de yoksa, hak yolu gösterebilir misin?
Ahmet Varol : Onlardan sana bakanlar da var. Eğer görmüyorlarsa sen körleri doğru yola iletebilecek misin?
Ali Bulaç : Ve sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın?
Ali Fikri Yavuz : İçlerinden sana bakanlar (Peygamberliğine delâlet eden mûcizeleri gördükleri halde iman etmiyenler) de var. Fakat anlayış gözleri de yokken körlere sen mi hidâyet edeceksin?
Bekir Sadak : Aralarinda sana bakan vardir. Sen korleri, gormezlerken dogru yola iletebilir misin?
Celal Yıldırım : İçlerinden bir kısmı da sana bakar; sen körlere —hele bir de göremiyorlarsa— yol gösterebilir misin ?
Diyanet İşleri : İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere, hele gerçeği görmüyorlarsa, sen mi doğru yolu göstereceksin?
Diyanet İşleri (eski) : Aralarında sana bakan vardır. Sen körleri, görmezlerken doğru yola iletebilir misin?
Diyanet Vakfi : Onlardan sana bakan da vardır. Fakat -hele (gerçeği) göremiyorlarsa- körleri sen mi doğru yola ileteceksin?
Edip Yüksel : Onlardan sana bakanlar da var; görüşü olmayan körleri sen mi doğruya ileteceksin?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İçlerinden sana bakanlar da var. Fakat sen, körlere, üstelik basiretleri de yoksa hidayet edip yol gösterebilecek misin?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İçlerinden sana bakanlar da var; ama basiretleri de yokken sen mi hidayet edeceksin?
Elmalılı Hamdi Yazır : İçlerinden sana bakanlar da var, fakat basıretleri de yokken körlere sen mi hidayet edeceksin?
Fizilal-il Kuran : Onların arasında sana bakanlar da vardır. Fakat görme yeteneğinden bütünü ile yoksun körleri, sen doğru yola iletebilir misin?
Gültekin Onan : Ve sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın.
Hakkı Yılmaz : Onlardan sana bakanlar da var. Fakat sen, körlere, onlar görmeyenler olsalar da sen mi kılavuz olacaksın?
Hasan Basri Çantay : İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere sen mi doğru yolu göstereceksin? Hele (kalb gözlerinden de) görmez olurlarsa!.
Hayrat Neşriyat : Onlardan sana bakan(lar) da vardır. Fakat (görmek istemeyen) o körleri, üstelik(kalb gözleriyle de) görmüyorlarsa, sen mi hidâyete erdireceksin?
İbni Kesir : İçlerinde sana bakanlar da vardır. Körlere sen mi yol göstereceksin? Üstelik hiç görmüyorlarsa.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlardan sana bakanlar var, fakat eğer onlar görmüyorlarsa (basar hassaları çalışmıyorsa) âmâları sen mi hidayete erdireceksin?
Muhammed Esed : Ve yine onların aralarında sana bakıyormuş gibi yapanlar var; ama, eğer göremiyorlarsa, sen hiç körlere doğru yolu gösterebilir misin?
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlardan sana bakanlar da vardır. Ya sen körlere, göremez kimseler de olsalar doğru yolu gösterebilir misin?
Ömer Öngüt : İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere sen mi doğru yolu göstereceksin? Üstelik de hiç görmüyorlarsa!
Şaban Piriş : -Onlardan sana bakanlar vardır. Basiretlerini kaybetmişlerse körlere sen mi yol göstereceksin?
Suat Yıldırım : Onların arasında sana bakanlar da var. Fakat gözleri görmeyenlere sen nasıl doğru yolu gösterebilirsin, hele basiretleri de yoksa!
Süleyman Ateş : İçlerinden sana bakanlar da var. Fakat körleri sen mi yola götüreceksin? Hele sezgileriyle de görmüyorlarsa?
Tefhim-ul Kuran : Ve onlardan sana bakacak olanlar vardır. Ama kör olanları -üstelik basiretleri de yoksa- sen mi doğru yola ulaştıracaksın?
Ümit Şimşek : Onlardan sana bakanlar da vardır. Fakat körlere, üstelik kalp gözleri de görmüyorsa, sen yol gösterebilir misin?
Yaşar Nuri Öztürk : Onlardan sana bakanlar da vardır. Peki, körlere sen mi kılavuzluk edeceksin? Hele, kalp gözleriyle de görmüyorlarsa!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}