» 10 / Yûnus  59:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
Yunus Suresi = Yunus Suresi
Hz. Yunus ve kavminden bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. أَرَأَيْتُمْ (ÊRÊYTM) = eraeytum : görmüyor musunuz?
3. مَا (ME) = mā :
4. أَنْزَلَ (ÊNZL) = enzele : indirdiğini
5. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'ın
6. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
7. مِنْ (MN) = min : -tan
8. رِزْقٍ (RZG) = rizḳin : rızık-
9. فَجَعَلْتُمْ (FCALTM) = fe ceǎltum : ve sizin kıldığınızı
10. مِنْهُ (MNH) = minhu : ondan
11. حَرَامًا (ḪREME) = Harāmen : (bir kısmını) haram
12. وَحَلَالًا (WḪLELE) = ve Halālen : (bir kısmını) helal
13. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
14. اللَّهُ ( ËLLH) = āllehu : Allah mı?
15. أَذِنَ (ÊZ̃N) = eƶine : izin verdi
16. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
17. أَمْ (ÊM) = em : yoksa
18. عَلَى (AL) = ǎlā : karşı
19. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
20. تَفْتَرُونَ (TFTRWN) = tefterūne : iftira (mı) ediyorsunuz
de ki | görmüyor musunuz? | | indirdiğini | Allah'ın | size | -tan | rızık- | ve sizin kıldığınızı | ondan | (bir kısmını) haram | (bir kısmını) helal | de ki | Allah mı? | izin verdi | size | yoksa | karşı | Allah'a | iftira (mı) ediyorsunuz |

[GWL] [REY] [] [NZL] [] [] [] [RZG] [CAL] [] [ḪRM] [ḪLL] [GWL] [ELH] [EZ̃N] [] [] [] [] [FRY]
GL ÊRÊYTM ME ÊNZL ELLH LKM MN RZG FCALTM MNH ḪREME WḪLELE GL ËLLH ÊZ̃N LKM ÊM AL ELLH TFTRWN

ḳul eraeytum enzele llahu lekum min rizḳin fe ceǎltum minhu Harāmen ve Halālen ḳul āllehu eƶine lekum em ǎlā llahi tefterūne
قل أرأيتم ما أنزل الله لكم من رزق فجعلتم منه حراما وحلالا قل آلله أذن لكم أم على الله تفترون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
أرأيتم ر ا ي | REY ÊRÊYTM eraeytum görmüyor musunuz? """Have you seen"
ما | ME what
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL enzele indirdiğini (has been) sent down
الله | ELLH llahu Allah'ın (by) Allah
لكم | LKM lekum size for you
من | MN min -tan of
رزق ر ز ق | RZG RZG rizḳin rızık- (the) provision,
فجعلتم ج ع ل | CAL FCALTM fe ceǎltum ve sizin kıldığınızı and you have made
منه | MNH minhu ondan of it
حراما ح ر م | ḪRM ḪREME Harāmen (bir kısmını) haram unlawful
وحلالا ح ل ل | ḪLL WḪLELE ve Halālen (bir kısmını) helal "and lawful?"""
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
آلله ا ل ه | ELH ËLLH āllehu Allah mı? """Has Allah"
أذن ا ذ ن | EZ̃N ÊZ̃N eƶine izin verdi permitted
لكم | LKM lekum size [to] you,
أم | ÊM em yoksa or
على | AL ǎlā karşı about
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
تفترون ف ر ي | FRY TFTRWN tefterūne iftira (mı) ediyorsunuz "you invent (lies)?"""

10:59 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | görmüyor musunuz? | | indirdiğini | Allah'ın | size | -tan | rızık- | ve sizin kıldığınızı | ondan | (bir kısmını) haram | (bir kısmını) helal | de ki | Allah mı? | izin verdi | size | yoksa | karşı | Allah'a | iftira (mı) ediyorsunuz |

[GWL] [REY] [] [NZL] [] [] [] [RZG] [CAL] [] [ḪRM] [ḪLL] [GWL] [ELH] [EZ̃N] [] [] [] [] [FRY]
GL ÊRÊYTM ME ÊNZL ELLH LKM MN RZG FCALTM MNH ḪREME WḪLELE GL ËLLH ÊZ̃N LKM ÊM AL ELLH TFTRWN

ḳul eraeytum enzele llahu lekum min rizḳin fe ceǎltum minhu Harāmen ve Halālen ḳul āllehu eƶine lekum em ǎlā llahi tefterūne
قل أرأيتم ما أنزل الله لكم من رزق فجعلتم منه حراما وحلالا قل آلله أذن لكم أم على الله تفترون

[ق و ل] [ر ا ي] [] [ن ز ل] [] [] [] [ر ز ق] [ج ع ل] [] [ح ر م] [ح ل ل] [ق و ل] [ا ل ه] [ا ذ ن] [] [] [] [] [ف ر ي]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
أرأيتم ر ا ي | REY ÊRÊYTM eraeytum görmüyor musunuz? """Have you seen"
,Re,,Ye,Te,Mim,
,200,,10,400,40,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الهمزة همزة استفهام
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL enzele indirdiğini (has been) sent down
,Nun,Ze,Lam,
,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah'ın (by) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
لكم | LKM lekum size for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min -tan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
رزق ر ز ق | RZG RZG rizḳin rızık- (the) provision,
Re,Ze,Gaf,
200,7,100,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
فجعلتم ج ع ل | CAL FCALTM fe ceǎltum ve sizin kıldığınızı and you have made
Fe,Cim,Ayn,Lam,Te,Mim,
80,3,70,30,400,40,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
منه | MNH minhu ondan of it
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
حراما ح ر م | ḪRM ḪREME Harāmen (bir kısmını) haram unlawful
Ha,Re,Elif,Mim,Elif,
8,200,1,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وحلالا ح ل ل | ḪLL WḪLELE ve Halālen (bir kısmını) helal "and lawful?"""
Vav,Ha,Lam,Elif,Lam,Elif,
6,8,30,1,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
آلله ا ل ه | ELH ËLLH āllehu Allah mı? """Has Allah"
,Lam,Lam,He,
,30,30,5,
"INTG – prefixed interrogative alif
PN – nominative proper noun → Allah"
الهمزة همزة استفهام
لفظ الجلالة مرفوع
أذن ا ذ ن | EZ̃N ÊZ̃N eƶine izin verdi permitted
,Zel,Nun,
,700,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لكم | LKM lekum size [to] you,
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
أم | ÊM em yoksa or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
على | AL ǎlā karşı about
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
تفترون ف ر ي | FRY TFTRWN tefterūne iftira (mı) ediyorsunuz "you invent (lies)?"""
Te,Fe,Te,Re,Vav,Nun,
400,80,400,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | أَرَأَيْتُمْ: görmüyor musunuz? | مَا: | أَنْزَلَ: indirdiğini | اللَّهُ: Allah'ın | لَكُمْ: size | مِنْ: -tan | رِزْقٍ: rızık- | فَجَعَلْتُمْ: ve sizin kıldığınızı | مِنْهُ: ondan | حَرَامًا: (bir kısmını) haram | وَحَلَالًا: (bir kısmını) helal | قُلْ: de ki | اللَّهُ: Allah mı? | أَذِنَ: izin verdi | لَكُمْ: size | أَمْ: yoksa | عَلَى: karşı | اللَّهِ: Allah'a | تَفْتَرُونَ: iftira (mı) ediyorsunuz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | أرأيتم ÊRÊYTM görmüyor musunuz? | ما ME | أنزل ÊNZL indirdiğini | الله ELLH Allah'ın | لكم LKM size | من MN -tan | رزق RZG rızık- | فجعلتم FCALTM ve sizin kıldığınızı | منه MNH ondan | حراما ḪREME (bir kısmını) haram | وحلالا WḪLELE (bir kısmını) helal | قل GL de ki | آلله ËLLH Allah mı? | أذن ÊZ̃N izin verdi | لكم LKM size | أم ÊM yoksa | على AL karşı | الله ELLH Allah'a | تفترون TFTRWN iftira (mı) ediyorsunuz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | eraeytum: görmüyor musunuz? | : | enzele: indirdiğini | llahu: Allah'ın | lekum: size | min: -tan | rizḳin: rızık- | fe ceǎltum: ve sizin kıldığınızı | minhu: ondan | Harāmen: (bir kısmını) haram | ve Halālen: (bir kısmını) helal | ḳul: de ki | āllehu: Allah mı? | eƶine: izin verdi | lekum: size | em: yoksa | ǎlā: karşı | llahi: Allah'a | tefterūne: iftira (mı) ediyorsunuz |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ÊRÊYTM: görmüyor musunuz? | ME: | ÊNZL: indirdiğini | ELLH: Allah'ın | LKM: size | MN: -tan | RZG: rızık- | FCALTM: ve sizin kıldığınızı | MNH: ondan | ḪREME: (bir kısmını) haram | WḪLELE: (bir kısmını) helal | GL: de ki | ËLLH: Allah mı? | ÊZ̃N: izin verdi | LKM: size | ÊM: yoksa | AL: karşı | ELLH: Allah'a | TFTRWN: iftira (mı) ediyorsunuz |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Allah'ın, size verdiği rızıklardan bir kısmını haram, bir kısmını helâl saymanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı izin verdi size, yoksa Allah'a iftirâ mı ediyorsunuz?
Adem Uğur : De ki: Allah'ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helâl, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?
Ahmed Hulusi : De ki: "Düşündünüz mü, Allâh'ın sizin için rızıktan inzâl ettiğini ki ondan bir kısmını haram, bir kısmını da helal kıldınız". . . De ki: "Allâh size izin mi verdi, yoksa Allâh'a iftira mı ediyorsunuz?"
Ahmet Tekin : 'Allah’ın size verdiği rızkın, mahsulün ve hayvanların bir kısmını haram, bir kısmını helâl saymanıza ne dersiniz?' de. 'Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Allah'ın size rızık olarak verdiklerinin kimisini helal kimisini haram kılmanız hakkında ne diyorsunuz?' De ki: 'Allah mı size izin verdi yoksa siz Allah'a karşı yalan mı uyduruyorsunuz?'
Ali Bulaç : De ki: "Allah'ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı ediyorsunuz?"
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), müşriklere de ki: “-Allah sizin için rızık olarak hangi şeyleri indirdi de, siz ondan bir haram ve bir halâl yaptınız, bana haber verin. “ De ki: “- Size Allah mı izin verdi (de böyle yaptınız), yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?
Bekir Sadak : De ki: «Allah'in size indirdigi rizkin bir kismini haram, bir kismini helal kildiginizi gormuyor musunuz? De ki: Size Allah mi izin verdi, yoksa Allah'a karsi yalan mi uyduruyorsunuz?»
Celal Yıldırım : De ki: Baksanıza, Allah'ın size indirdiği rızıktan bir kısmını haram, bir kısmını helâl saydınız. De ki: Allah mı (bu hususta) size izin verdi, yoksa Allah'a karşı yalan mı uyduruyorsunuz ?
Diyanet İşleri : De ki: “Allah’ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki: “Bunun için Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Allah'ın size indirdiği rızkın bir kısmını haram, bir kısmını helal kıldığınızı görmüyor musunuz?' De ki: 'Size Allah mı izin verdi, yoksa Allah'a karşı yalan mı uyduruyorsunuz?'
Diyanet Vakfi : De ki: Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helâl, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?
Edip Yüksel : De ki, 'ALLAH'ın size indirdiği rızıkların bir kısmını helal, bir kısmını da haram ettiğinizi görmez misiniz?' De ki, 'ALLAH mı size izin verdi, yoksa ALLAH'a iftira mı ediyorsunuz?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki, «Baksanıza, Allah sizin için nice rızıklar indirdi, siz onlardan bir kısmını haram, bir kısmını helâl yaptınız». De ki, «Size Allah mı izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Baksanıza Allah sizin için rızık olarak neler indirdi de siz ondan bir kısmını haram, bir kısmını da helal yaptınız!» De ki: «Size Allah mı izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?»
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki baksanıza! Allah sizin için rızk olarak neler indirdi de siz ondan bir haram, bir halâl yaptınız, size, de: Allah mı izin verdi? Yoksa Allaha iftira mı ediyorsunuz?
Fizilal-il Kuran : De ki; «Baksanıza Allah'ın size gönderdiği rızıklara? Bunların bir bölümünü haram ve bir bölümünü de helâl saydınız.» De ki; «Bu konuda Allah mı size izin verdi, yoksa O'na iftira mı ediyorsunuz?»
Gültekin Onan : De ki: "Tanrı'nın sizin için indirdiği, sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan haber var mı? Söyler misiniz?" De ki: "Tanrı mı size izin verdi, yoksa Tanrı hakkında yalan uydurup ittira mı ediyorsunuz?"
Hakkı Yılmaz : De ki: “Gördünüz mü/ hiç düşündünüz mü? Allah, sizin için nice rızıklar indirdi de siz onlardan bir kısmını haram ve helâl yaptınız.” De ki: “Allah mı izin verdi size, yoksa siz Allah adına yalan mı uyduruyorsunuz?”
Hasan Basri Çantay : De ki: «Allahın size indirib de (kendi kendinize) ondan (kimini) haram, (kimini) halâl yapdığınız rızıkdan ne haber? Söyleyin bana?» De ki: «Allah mı size izin verdi de (öyle yapdınız), yoksa Allaha iftira mı ediyorsunuz?»
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Söyleyin bakalım! Allah size rızık olarak neleri indirdi de (siz) ondan (bir kısmını) helâl ve (bir kısmını) haram kıldınız?' De ki: 'Allah mı size (böyle) izin verdi, yoksa Allah’a iftirâ mı ediyorsunuz?'
İbni Kesir : De ki: Allah'ın size gönderdiği, sizin de bazılarını haram, bazılarını da helal kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?
İskender Evrenosoğlu : De ki: “Allah'ın sizin için rızık olarak indirdiği şeyleri gördünüz mü? Sonra da onlardan (bir kısmını) haram ve (bir kısmını) helâl kıldınız.” De ki: “Allah size izin mi verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?”
Muhammed Esed : De ki: "Hiç Allah'ın sizin için rızık olarak indirdiği şeyler üzerinde düşündünüz mü? O rızıklar ki, bir kısmını yasaklıyor, bir kısmını da meşru görüyorsunuz". De ki: "(Böyle yapmanız konusunda) size Allah mı izin verdi; yoksa (düpedüz) kendi tahminlerinizi mi Allah'a yakıştırıyorsunuz?"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Bana haber veriniz! Allah Teâlâ sizin için rızktan neler indirdi ve siz ondan bir haram bir de helâl kıldınız.» De ki: «Allah Teâlâ mı size izin verdi, yoksa siz Allah'a iftira mı ediyorsunuz?»
Ömer Öngüt : De ki: “Allah'ın size indirdiği, sizin bazılarını haram bazılarını helâl kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki: “Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?”
Şaban Piriş : De ki: -Allah’ın size indirdiğinin bir kısmını haram, bir kısmını helal kıldığınızı görüyor musunuz? De ki: -Size Allah mı izin verdi; yoksa Allah hakkında yalan mı uyduruyorsunuz?
Suat Yıldırım : De ki: "Peki, Allah’ın size ihsan ettiği rızıklardan, bir kısmını helâl, bir kısmını haram yapmanıza ne dersiniz?"De ki: "Allah mı sizin böyle yapmanıza izin verdi, yoksa siz Allah’a iftira mı ediyorsunuz?"
Süleyman Ateş : De ki: "Gördünüz mü, Allâh'ın size rızık olarak indirdiği şeylerin bir kısmını harâm ve bir kısmını helâl yaptınız." De ki: "Allâh mı size böyle izin verdi, yoksa siz Allah'a iftirâ mı ediyorsunuz?"
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Allah'ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?» De ki: «Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı ediyorsunuz?»
Ümit Şimşek : De ki: Bakın, Allah size ne rızıklar indiriyor; sonra siz onların kimini haram, kimini helâl sayıyorsunuz. De ki: Size bunun için Allah mı izin verdi; yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}