» 11 / Hûd  109:

Kuran Sırası: 11
İniş Sırası: 52
Hud Suresi = Hud Suresi
Hz. Hud’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَلَا (FLE) = felā : o halde
2. تَكُ (TK) = teku : olmasın
3. فِي (FY) = fī : hiçbir
4. مِرْيَةٍ (MRYT) = miryetin : tereddüd
5. مِمَّا (MME) = mimmā : hakkında
6. يَعْبُدُ (YABD̃) = yeǎ'budu : taptıkları
7. هَٰؤُلَاءِ (HÙLEÙ) = hā'ulā'i : onların
8. مَا (ME) = mā :
9. يَعْبُدُونَ (YABD̃WN) = yeǎ'budūne : onlar tapmazlar
10. إِلَّا (ÎLE) = illā : başkasına
11. كَمَا (KME) = kemā : gibi olandan
12. يَعْبُدُ (YABD̃) = yeǎ'budu : taptıkları
13. ابَاؤُهُمْ ( ËBEÙHM) = ābā'uhum : babalarının
14. مِنْ (MN) = min :
15. قَبْلُ (GBL) = ḳablu : daha önce
16. وَإِنَّا (WÎNE) = ve innā : şüphesiz biz
17. لَمُوَفُّوهُمْ (LMWFWHM) = lemuveffūhum : vereceğiz
18. نَصِيبَهُمْ (NṦYBHM) = neSībehum : onların paylarını
19. غَيْرَ (ĞYR) = ğayra : olmadan
20. مَنْقُوصٍ (MNGWṦ) = menḳūSin : eksik
o halde | olmasın | hiçbir | tereddüd | hakkında | taptıkları | onların | | onlar tapmazlar | başkasına | gibi olandan | taptıkları | babalarının | | daha önce | şüphesiz biz | vereceğiz | onların paylarını | olmadan | eksik |

[] [KWN] [] [MRY] [] [ABD̃] [] [] [ABD̃] [] [] [ABD̃] [EBW] [] [GBL] [] [WFY] [NṦB] [ĞYR] [NGṦ]
FLE TK FY MRYT MME YABD̃ HÙLEÙ ME YABD̃WN ÎLE KME YABD̃ ËBEÙHM MN GBL WÎNE LMWFWHM NṦYBHM ĞYR MNGWṦ

felā teku miryetin mimmā yeǎ'budu hā'ulā'i yeǎ'budūne illā kemā yeǎ'budu ābā'uhum min ḳablu ve innā lemuveffūhum neSībehum ğayra menḳūSin
فلا تك في مرية مما يعبد هؤلاء ما يعبدون إلا كما يعبد آباؤهم من قبل وإنا لموفوهم نصيبهم غير منقوص

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلا | FLE felā o halde So (do) not
تك ك و ن | KWN TK teku olmasın be
في | FY hiçbir in
مرية م ر ي | MRY MRYT miryetin tereddüd doubt
مما | MME mimmā hakkında as to what
يعبد ع ب د | ABD̃ YABD̃ yeǎ'budu taptıkları worship
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i onların these (polytheists).
ما | ME Not
يعبدون ع ب د | ABD̃ YABD̃WN yeǎ'budūne onlar tapmazlar they worship
إلا | ÎLE illā başkasına except
كما | KME kemā gibi olandan as what
يعبد ع ب د | ABD̃ YABD̃ yeǎ'budu taptıkları worshipped
آباؤهم ا ب و | EBW ËBEÙHM ābā'uhum babalarının their forefathers
من | MN min before.
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu daha önce before.
وإنا | WÎNE ve innā şüphesiz biz And indeed, We
لموفوهم و ف ي | WFY LMWFWHM lemuveffūhum vereceğiz will surely pay them in full
نصيبهم ن ص ب | NṦB NṦYBHM neSībehum onların paylarını their share
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayra olmadan without
منقوص ن ق ص | NGṦ MNGWṦ menḳūSin eksik being diminished.

11:109 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

o halde | olmasın | hiçbir | tereddüd | hakkında | taptıkları | onların | | onlar tapmazlar | başkasına | gibi olandan | taptıkları | babalarının | | daha önce | şüphesiz biz | vereceğiz | onların paylarını | olmadan | eksik |

[] [KWN] [] [MRY] [] [ABD̃] [] [] [ABD̃] [] [] [ABD̃] [EBW] [] [GBL] [] [WFY] [NṦB] [ĞYR] [NGṦ]
FLE TK FY MRYT MME YABD̃ HÙLEÙ ME YABD̃WN ÎLE KME YABD̃ ËBEÙHM MN GBL WÎNE LMWFWHM NṦYBHM ĞYR MNGWṦ

felā teku miryetin mimmā yeǎ'budu hā'ulā'i yeǎ'budūne illā kemā yeǎ'budu ābā'uhum min ḳablu ve innā lemuveffūhum neSībehum ğayra menḳūSin
فلا تك في مرية مما يعبد هؤلاء ما يعبدون إلا كما يعبد آباؤهم من قبل وإنا لموفوهم نصيبهم غير منقوص

[] [ك و ن] [] [م ر ي] [] [ع ب د] [] [] [ع ب د] [] [] [ع ب د] [ا ب و] [] [ق ب ل] [] [و ف ي] [ن ص ب] [غ ي ر] [ن ق ص]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلا | FLE felā o halde So (do) not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
PRO – prohibition particle
الفاء استئنافية
حرف نهي
تك ك و ن | KWN TK teku olmasın be
Te,Kef,
400,20,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
في | FY hiçbir in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
مرية م ر ي | MRY MRYT miryetin tereddüd doubt
Mim,Re,Ye,Te merbuta,
40,200,10,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
مما | MME mimmā hakkında as to what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
يعبد ع ب د | ABD̃ YABD̃ yeǎ'budu taptıkları worship
Ye,Ayn,Be,Dal,
10,70,2,4,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
هؤلاء | HÙLEÙ hā'ulā'i onların these (polytheists).
He,,Lam,Elif,,
5,,30,1,,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
ما | ME Not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يعبدون ع ب د | ABD̃ YABD̃WN yeǎ'budūne onlar tapmazlar they worship
Ye,Ayn,Be,Dal,Vav,Nun,
10,70,2,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلا | ÎLE illā başkasına except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
كما | KME kemā gibi olandan as what
Kef,Mim,Elif,
20,40,1,
P – prefixed preposition ka
SUB – subordinating conjunction
جار ومجرور
يعبد ع ب د | ABD̃ YABD̃ yeǎ'budu taptıkları worshipped
Ye,Ayn,Be,Dal,
10,70,2,4,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
آباؤهم ا ب و | EBW ËBEÙHM ābā'uhum babalarının their forefathers
,Be,Elif,,He,Mim,
,2,1,,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min before.
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu daha önce before.
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
وإنا | WÎNE ve innā şüphesiz biz And indeed, We
Vav,,Nun,Elif,
6,,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لموفوهم و ف ي | WFY LMWFWHM lemuveffūhum vereceğiz will surely pay them in full
Lam,Mim,Vav,Fe,Vav,He,Mim,
30,40,6,80,6,5,40,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine plural (form II) active participle
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
نصيبهم ن ص ب | NṦB NṦYBHM neSībehum onların paylarını their share
Nun,Sad,Ye,Be,He,Mim,
50,90,10,2,5,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayra olmadan without
Ğayn,Ye,Re,
1000,10,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
منقوص ن ق ص | NGṦ MNGWṦ menḳūSin eksik being diminished.
Mim,Nun,Gaf,Vav,Sad,
40,50,100,6,90,
N – genitive masculine indefinite passive participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَلَا: o halde | تَكُ: olmasın | فِي: hiçbir | مِرْيَةٍ: tereddüd | مِمَّا: hakkında | يَعْبُدُ: taptıkları | هَٰؤُلَاءِ: onların | مَا: | يَعْبُدُونَ: onlar tapmazlar | إِلَّا: başkasına | كَمَا: gibi olandan | يَعْبُدُ: taptıkları | ابَاؤُهُمْ: babalarının | مِنْ: | قَبْلُ: daha önce | وَإِنَّا: şüphesiz biz | لَمُوَفُّوهُمْ: vereceğiz | نَصِيبَهُمْ: onların paylarını | غَيْرَ: olmadan | مَنْقُوصٍ: eksik |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فلا FLE o halde | تك TK olmasın | في FY hiçbir | مرية MRYT tereddüd | مما MME hakkında | يعبد YABD̃ taptıkları | هؤلاء HÙLEÙ onların | ما ME | يعبدون YABD̃WN onlar tapmazlar | إلا ÎLE başkasına | كما KME gibi olandan | يعبد YABD̃ taptıkları | آباؤهم ËBEÙHM babalarının | من MN | قبل GBL daha önce | وإنا WÎNE şüphesiz biz | لموفوهم LMWFWHM vereceğiz | نصيبهم NṦYBHM onların paylarını | غير ĞYR olmadan | منقوص MNGWṦ eksik |
Kırık Meal (Okunuş) : |felā: o halde | teku: olmasın | : hiçbir | miryetin: tereddüd | mimmā: hakkında | yeǎ'budu: taptıkları | hā'ulā'i: onların | : | yeǎ'budūne: onlar tapmazlar | illā: başkasına | kemā: gibi olandan | yeǎ'budu: taptıkları | ābā'uhum: babalarının | min: | ḳablu: daha önce | ve innā: şüphesiz biz | lemuveffūhum: vereceğiz | neSībehum: onların paylarını | ğayra: olmadan | menḳūSin: eksik |
Kırık Meal (Transcript) : |FLE: o halde | TK: olmasın | FY: hiçbir | MRYT: tereddüd | MME: hakkında | YABD̃: taptıkları | HÙLEÙ: onların | ME: | YABD̃WN: onlar tapmazlar | ÎLE: başkasına | KME: gibi olandan | YABD̃: taptıkları | ËBEÙHM: babalarının | MN: | GBL: daha önce | WÎNE: şüphesiz biz | LMWFWHM: vereceğiz | NṦYBHM: onların paylarını | ĞYR: olmadan | MNGWṦ: eksik |
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık bunların taptıkları şeylerin boşluğunda bir şüphen olmasın; önceden ataları nasıl tapıyorsa onlar da tıpkı o çeşit tapıyorlar ve biz de onların nasîbini eksiksiz olarak vereceğiz.
Adem Uğur : O halde onların tapmakta oldukları şeylerden (bu şeylerin onları azaba götürdüğünden) şüphen olmasın. Çünkü onlar ancak daha önce babalarının taptığı gibi tapıyorlar. Biz onların (azaptan) nasiplerini mutlaka eksiksiz olarak vereceğiz.
Ahmed Hulusi : Şunların tapınmalarına bakıp şüpheye düşme! Daha önce atalarının tapındıkları gibi tapınıyorlar sadece (Allâh'a ibadet ettiklerini sanma)! Doğrusu biz onlara hak ettiklerini noksansız, tamı tamına vereceğiz.
Ahmet Tekin : Onların tapmaya devam ettikleri şeylerin bâtıl olduğundan şüphen olmasın. Onlar, daha önce atalarının taptığına benzer şeylere tapıyorlar. Biz onların, hak ettikleri cezalarını kendilerine eksiksiz uygulayacağız.
Ahmet Varol : Şunların taptıkları(nın batıl olduğu) üzerinde hiç bir tereddüdün olmasın. Onlar ancak, daha önce babalarının taptıkları gibi tapıyorlar. Şüphesiz biz onların paylarını da eksiksiz vereceğiz.
Ali Bulaç : Artık onların tapmakta oldukları şeyler konusunda, sakın kuşkuda olma. Daha önceleri, ataları nasıl tapıyor idiyseler, bunlar da ancak böyle tapıyorlar. Şüphesiz biz, onların paylarını eksiltmeksizin onlara ödeyecek olanlarız.
Ali Fikri Yavuz : O halde, şu müşriklerin ibadet ettikleri putların dalâlet olduğunda sakın şüphe etme. Onlar, ancak babalarının önceden ibadet ettikleri gibi ibadet ediyorlar. Biz de onların azabdan olan nasiplerini muhakkak noksansız vereceğiz.
Bekir Sadak : Bu putperestlerin taptiklarinin batil oldugunda suphen olmasin; daha once babalarinin tapmis olduklari gibi onlar da taparlar. Onlara paylarini suphesiz eksiksiz olarak odeyecegiz.*
Celal Yıldırım : Artık bunların taptıklarının (böyle bir azaba yol açacak bir sapıklık olduğunda) şüphen olmasın ; onlar ancak daha önce babalarının taptıkları gibi taparlar. Biz de elbette (ateşten) nasiplerini noksansız vereceğiz.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) Şunların taptıkları şeylerin batıl olduğu konusunda şüpheye düşme. Onlar sadece, daha önce babalarının taptığı gibi tapıyorlar. Şüphesiz biz onlara (azaptan) paylarını eksiksiz olarak tastamam vereceğiz.
Diyanet İşleri (eski) : Bu putperestlerin taptıklarının batıl olduğunda şüphen olmasın; daha önce babalarının tapmış oldukları gibi onlar da taparlar. Onlara paylarını şüphesiz eksiksiz olarak ödeyeceğiz.
Diyanet Vakfi : O halde onların tapmakta oldukları şeylerden (bu şeylerin onları azaba götürdüğünden) şüphen olmasın. Çünkü onlar ancak daha önce babalarının taptığı gibi tapıyorlar. Biz onların (azaptan) nasiplerini mutlaka eksiksiz olarak vereceğiz.
Edip Yüksel : Şunların taptıklarından hiç bir kuşkun olmasın. Aynen daha önceki atalarının taptığı gibi tapıyorlar. Onların nasiplerini eksiksiz olarak kendilerine ödeyeceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O halde sakın şunların ibadet edişlerinden şüpheye düşme. Daha önce ataları nasıl ibadet ediyor idiyseler bunlar da öyle ibadet ediyorlar. Biz de kendilerine nasiplerini elbette eksiksiz olarak öderiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O halde sakın şunların ibadet edişlerinden şüpheye düşme! Onlar, yalnızca önceden atalarının taptıkları gibi tapıyorlar. Biz de mutlaka nasiplerini kendilerine tamamiyle vereceğiz.
Elmalılı Hamdi Yazır : O halde sakın şunların ıbadet edişlerinden şüpheye düşme başka değil atalarının ıbadeti gibi ıbadet ediyorlar, biz de elbet kendilerine tamamile nasîblerini veririz
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed, şu müşriklerin taptıkları ilahların düzmece oldukları konusunda sakın kuşkun olmasın. Onlar vaktiyle atalarının yaptıkları gibi asılsız ilahlara tapıyorlar. Onlara hakettikleri karşılığı eksiksiz olarak vereceğiz.
Gültekin Onan : Artık onların tapmakta oldukları şeyler konusunda, sakın kuşkuda olma. Daha önceleri ataları nasıl tapıyor idiyseler, bunlar da ancak böyle tapıyorlar. Şüphesiz Biz, onların paylarını eksiltmeksizin onlara ödeyecek olanlarız.
Hakkı Yılmaz : O hâlde sakın şunların kulluk ettikleri şeylerden şüphe içinde olma! Onların ataları daha önce nasıl kulluk ediyor idiyse bunlar da öyle kulluk ediyorlar. Şüphesiz Biz de kendilerine nasiplerini kesinlikle eksiksiz öderiz.
Hasan Basri Çantay : Artık onların tapmakda oldukları şeyler (in kendilerini ne feci akıbetlere sürükleyeceğin) den şübhe içinde olma. Onlar, daha evvelden ataları nasıl tapıyorlar idiyse (başka suretle değil) tıbkı onun gibi tapıyorlar. Biz de elbet nasıyblerini (cezalarını) eksiksiz vericiyiz.
Hayrat Neşriyat : (Ey Habîbim!) O hâlde şunların tapmakta oldukları şeylerden (dolayı kendilerine azâb edileceği husûsunda) hiçbir şübhe içinde olma! (Onlar da) ancak daha önce atalarının tapageldiği gibi tapıyorlar. Şübhesiz biz de onlara, (azabdan) nasiblerini elbette eksiksiz vericiyiz.
İbni Kesir : Öyleyse bunların taptıkları şeyler konusunda sakın şüphede olma. Daha önce babalarının taptıkları gibi onlar da taparlar. Onların paylarını eksiksiz ödeyeceğiz.
İskender Evrenosoğlu : Artık sen, onların taptığı şeylerden şüphe içinde olma. Onlar, ancak babalarının önceden ibadet ettiği gibi ibadet ediyorlar (onların taptığı şeylere tapıyorlar). Ve muhakkak ki Biz, onların nasiplerini eksiltmeksizin öderiz (ödeyenleriz).
Muhammed Esed : Bunun içindir ki, (ey Peygamber), o (eğri yolda olan) insanların tapınıp durdukları şeylerin ne idüğü hakkında en küçük bir şüphen olmasın: onların (ahmakça) tapınıp durduğu şeyler, atalarının da vaktiyle tapındığı şeylerdir. Onlara (iyi ya da kötü, her ne ki kazanmışlarsa) paylarına düşeni elbette eksiksiz vereceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık onların taptıkları şeyden bir şüphede bulunma. Onlar ibadette bulunmazlar, ancak evvelce babalarının taptıkları gibi tapınmakta bulunurlar. Ve Biz de şüphe yok ki, onlara nâsiplerini eksik olmaksızın ödeyeceğiz.
Ömer Öngüt : Bunların taptıklarının bâtıl olduğunda şüphen olmasın. Onlar daha önce atalarının taptığı gibi tapıyorlar. Biz onların (azaptan) nasiplerini eksiksiz ödeyeceğiz.
Şaban Piriş : Öyleyse sakın onların taptığı şeylerden kuşkun olmasın ki onlar, daha önce babalarının tapındığı gibi tapınıyorlar. Biz, onlara nasiblerini hiç eksiksiz ödeyeceğiz.
Suat Yıldırım : Artık o müşriklerin taptıkları şeylerin kendilerini ne feci âkıbete sürükleyeceğinden hiç şüphen olmasın. Daha önce ataları nasıl tapınıyor idiyse bunlar da onları taklid ederek öylece tapınıyorlar. Biz de elbet müstehakları ne ise, eksiksiz tam tamına vereceğiz.
Süleyman Ateş : Şunların taptıkları şeyler(in, yararsızlığın)dan hiç kuşkun olmasın. Onlar da önceden atalarının taptığı gibi tapıyorlar. Biz onların da paylarını eksiksiz vereceğiz!
Tefhim-ul Kuran : Artık onların tapmakta oldukları şeyler konusunda, sakın kuşkuda olma. Daha önceleri, ataları nasıl tapıyor idiyseler, bunlar da ancak böyle tapıyorlar. Kuşkusuz biz, onların paylarını eksiltmeksizin onlara ödeyecek olanlarız.
Ümit Şimşek : Şunların taptıkları şey hakkında bir kuşkun olmasın. Bundan önce ataları nasıl tapıyor idiyse, bunlar da ancak öyle tapıyorlar. Biz ise onların nasiplerini hiç eksiksiz vereceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk : Şunların kulluk etmekte oldukları şeyler yüzünden bir kuşku içine girme. Daha önce atalarının kulluk ettikleri gibi kulluk ediyorlar, hepsi bu. Biz onların da nasiplerini hiç eksiltmeden elbette vereceğiz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}