» 13 / Ra’d  41:

Kuran Sırası: 13
İniş Sırası: 96
Rad Suresi = Gök Gürültüsü Suresi
13. ayetinde gök gürültüsünün Allah’i tesbih edip yücelttigi anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَوَلَمْ (ÊWLM) = evelem :
2. يَرَوْا (YRWE) = yerav : görmediler mi?
3. أَنَّا (ÊNE) = ennā : bizim
4. نَأْتِي (NÊTY) = ne'tī : geldiğimizi
5. الْأَرْضَ (ELÊRŽ) = l-erDe : yeryüzüne
6. نَنْقُصُهَا (NNGṦHE) = nenḳuSuhā : onu eksilttiğimizi
7. مِنْ (MN) = min :
8. أَطْرَافِهَا (ÊŦREFHE) = eTrāfihā : uçlarından
9. وَاللَّهُ (WELLH) = vallahu : Allah'tır
10. يَحْكُمُ (YḪKM) = yeHkumu : hüküm veren
11. لَا (LE) = lā : yoktur
12. مُعَقِّبَ (MAGB) = muǎḳḳibe : iptal edecek
13. لِحُكْمِهِ (LḪKMH) = liHukmihi : O'nun hükmünü
14. وَهُوَ (WHW) = ve huve : ve O'nun
15. سَرِيعُ (SRYA) = serīǔ : çabuktur
16. الْحِسَابِ (ELḪSEB) = l-Hisābi : hesabı
| görmediler mi? | bizim | geldiğimizi | yeryüzüne | onu eksilttiğimizi | | uçlarından | Allah'tır | hüküm veren | yoktur | iptal edecek | O'nun hükmünü | ve O'nun | çabuktur | hesabı |

[] [REY] [] [ETY] [ERŽ] [NGṦ] [] [ŦRF] [] [ḪKM] [] [AGB] [ḪKM] [] [SRA] [ḪSB]
ÊWLM YRWE ÊNE NÊTY ELÊRŽ NNGṦHE MN ÊŦREFHE WELLH YḪKM LE MAGB LḪKMH WHW SRYA ELḪSEB

evelem yerav ennā ne'tī l-erDe nenḳuSuhā min eTrāfihā vallahu yeHkumu muǎḳḳibe liHukmihi ve huve serīǔ l-Hisābi
أولم يروا أنا نأتي الأرض ننقصها من أطرافها والله يحكم لا معقب لحكمه وهو سريع الحساب

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولم | ÊWLM evelem Did not
يروا ر ا ي | REY YRWE yerav görmediler mi? they see
أنا | ÊNE ennā bizim that We
نأتي ا ت ي | ETY NÊTY ne'tī geldiğimizi come
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yeryüzüne (to) the land,
ننقصها ن ق ص | NGṦ NNGṦHE nenḳuSuhā onu eksilttiğimizi reducing it
من | MN min from
أطرافها ط ر ف | ŦRF ÊŦREFHE eTrāfihā uçlarından its borders?
والله | WELLH vallahu Allah'tır And Allah
يحكم ح ك م | ḪKM YḪKM yeHkumu hüküm veren "judges;"
لا | LE yoktur (there is) no
معقب ع ق ب | AGB MAGB muǎḳḳibe iptal edecek adjuster
لحكمه ح ك م | ḪKM LḪKMH liHukmihi O'nun hükmünü (of) His Judgment.
وهو | WHW ve huve ve O'nun And He
سريع س ر ع | SRA SRYA serīǔ çabuktur (is) Swift
الحساب ح س ب | ḪSB ELḪSEB l-Hisābi hesabı (in) the reckoning.

13:41 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| görmediler mi? | bizim | geldiğimizi | yeryüzüne | onu eksilttiğimizi | | uçlarından | Allah'tır | hüküm veren | yoktur | iptal edecek | O'nun hükmünü | ve O'nun | çabuktur | hesabı |

[] [REY] [] [ETY] [ERŽ] [NGṦ] [] [ŦRF] [] [ḪKM] [] [AGB] [ḪKM] [] [SRA] [ḪSB]
ÊWLM YRWE ÊNE NÊTY ELÊRŽ NNGṦHE MN ÊŦREFHE WELLH YḪKM LE MAGB LḪKMH WHW SRYA ELḪSEB

evelem yerav ennā ne'tī l-erDe nenḳuSuhā min eTrāfihā vallahu yeHkumu muǎḳḳibe liHukmihi ve huve serīǔ l-Hisābi
أولم يروا أنا نأتي الأرض ننقصها من أطرافها والله يحكم لا معقب لحكمه وهو سريع الحساب

[] [ر ا ي] [] [ا ت ي] [ا ر ض] [ن ق ص] [] [ط ر ف] [] [ح ك م] [] [ع ق ب] [ح ك م] [] [س ر ع] [ح س ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولم | ÊWLM evelem Did not
,Vav,Lam,Mim,
,6,30,40,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
NEG – negative particle
الهمزة همزة استفهام
الواو زائدة
حرف نفي
يروا ر ا ي | REY YRWE yerav görmediler mi? they see
Ye,Re,Vav,Elif,
10,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أنا | ÊNE ennā bizim that We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
نأتي ا ت ي | ETY NÊTY ne'tī geldiğimizi come
Nun,,Te,Ye,
50,,400,10,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yeryüzüne (to) the land,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
ننقصها ن ق ص | NGṦ NNGṦHE nenḳuSuhā onu eksilttiğimizi reducing it
Nun,Nun,Gaf,Sad,He,Elif,
50,50,100,90,5,1,
V – 1st person plural imperfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أطرافها ط ر ف | ŦRF ÊŦREFHE eTrāfihā uçlarından its borders?
,Tı,Re,Elif,Fe,He,Elif,
,9,200,1,80,5,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
والله | WELLH vallahu Allah'tır And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
يحكم ح ك م | ḪKM YḪKM yeHkumu hüküm veren "judges;"
Ye,Ha,Kef,Mim,
10,8,20,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
لا | LE yoktur (there is) no
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
معقب ع ق ب | AGB MAGB muǎḳḳibe iptal edecek adjuster
Mim,Ayn,Gaf,Be,
40,70,100,2,
N – accusative masculine (form II) active participle
اسم منصوب
لحكمه ح ك م | ḪKM LḪKMH liHukmihi O'nun hükmünü (of) His Judgment.
Lam,Ha,Kef,Mim,He,
30,8,20,40,5,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وهو | WHW ve huve ve O'nun And He
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
سريع س ر ع | SRA SRYA serīǔ çabuktur (is) Swift
Sin,Re,Ye,Ayn,
60,200,10,70,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
الحساب ح س ب | ḪSB ELḪSEB l-Hisābi hesabı (in) the reckoning.
Elif,Lam,Ha,Sin,Elif,Be,
1,30,8,60,1,2,
N – genitive masculine (form III) verbal noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَوَلَمْ: | يَرَوْا: görmediler mi? | أَنَّا: bizim | نَأْتِي: geldiğimizi | الْأَرْضَ: yeryüzüne | نَنْقُصُهَا: onu eksilttiğimizi | مِنْ: | أَطْرَافِهَا: uçlarından | وَاللَّهُ: Allah'tır | يَحْكُمُ: hüküm veren | لَا: yoktur | مُعَقِّبَ: iptal edecek | لِحُكْمِهِ: O'nun hükmünü | وَهُوَ: ve O'nun | سَرِيعُ: çabuktur | الْحِسَابِ: hesabı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أولم ÊWLM | يروا YRWE görmediler mi? | أنا ÊNE bizim | نأتي NÊTY geldiğimizi | الأرض ELÊRŽ yeryüzüne | ننقصها NNGṦHE onu eksilttiğimizi | من MN | أطرافها ÊŦREFHE uçlarından | والله WELLH Allah'tır | يحكم YḪKM hüküm veren | لا LE yoktur | معقب MAGB iptal edecek | لحكمه LḪKMH O'nun hükmünü | وهو WHW ve O'nun | سريع SRYA çabuktur | الحساب ELḪSEB hesabı |
Kırık Meal (Okunuş) : |evelem: | yerav: görmediler mi? | ennā: bizim | ne'tī: geldiğimizi | l-erDe: yeryüzüne | nenḳuSuhā: onu eksilttiğimizi | min: | eTrāfihā: uçlarından | vallahu: Allah'tır | yeHkumu: hüküm veren | : yoktur | muǎḳḳibe: iptal edecek | liHukmihi: O'nun hükmünü | ve huve: ve O'nun | serīǔ: çabuktur | l-Hisābi: hesabı |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊWLM: | YRWE: görmediler mi? | ÊNE: bizim | NÊTY: geldiğimizi | ELÊRŽ: yeryüzüne | NNGṦHE: onu eksilttiğimizi | MN: | ÊŦREFHE: uçlarından | WELLH: Allah'tır | YḪKM: hüküm veren | LE: yoktur | MAGB: iptal edecek | LḪKMH: O'nun hükmünü | WHW: ve O'nun | SRYA: çabuktur | ELḪSEB: hesabı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Görmediler mi ki âdeta onların yerlerine geliyor, etrafından yurtlarını eksiltip duruyoruz. Allah hükmeder, hükmünü bozacak yoktur ve o pek tez hesap görür.
Adem Uğur : Bizim, yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Allah (dilediği gibi) hükmeder, O'nun hükmünü bozacak kimse yoktur. Ve O hesabı çabuk görendir.
Ahmed Hulusi : Görmediler mi ki, biz arzı (fiziksel bedeni) her taraftan aşındırıyoruz (tâ ki yaşlanır ve ölür; bir başka anlam, arzın global tükenişe gitmesi kozmik veya iklim şartlarıyla; ya da o devirdeki müşriklerin günden güne tükenişi). . . (Bunu) Allâh hükmeder; O'nun hükmünü takip edici (bozup değiştirici) yoktur. . . O, oluşanların sonucuna göre bir sonraki aşamayı anında oluşturandır.
Ahmet Tekin : Bizim yurtlarını işgal edip, her taraftan toprak kopardığımızı, boyunlarını vurup esir aldığımızı, kendilerini sıkıştırdığımızı görmediler mi? Allah dilediği gibi hükmeder, hükümetlerini yönlendirir. Onun hükmünü, hükümetini kimse engelleyemez, bozamaz, değiştiremez. O çok çabuk hesaba çeker.
Ahmet Varol : Görmediler mi ki biz nasıl yeryüzüne gelip onu etrafından eksiltiyoruz? Allah hüküm verir. O'nun hükmünün ardına düşecek yoktur. O hesabı çabuk görendir.
Ali Bulaç : Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten biz arza geliyor ve onu çevresinden eksiltiyoruz. Allah hüküm verir. Onun hükmünün peşine düşecek yoktur. Ve O, hesabı pek çabuk görendir.
Ali Fikri Yavuz : O kâfirler görmüyorlar mı ki, biz arazilerini (müslümanlara feth ettirmekle) etrafından azalatıp duruyoruz? Allah öyle hüküm verir ki, onun hükmünü takip edecek (üzerinde tesir edecek hiç bir kuvvet) yoktur. Allah hesabı çok çabuk görendir.
Bekir Sadak : Gormuyorlar mi ki, Biz yeryuzunu etrafindan gitgide eksiltmekteyiz. Hukum Allah'indir, O'nun hukmunu takip edip bozacak yoktur. O, hesabi cabuk gorur.
Celal Yıldırım : Yeryüzünü çevresinden eksilttiğimizi görmediler mi ? Allah hep hükmeder; O'nun hükmünü takip ve reddedecek; kazasını bozacak yoktur. O, hesabı çarçabuk görendir.
Diyanet İşleri : Onlar, bizim yeryüzüne (kudretimizle) gelip onu etrafından eksilttiğimizi görmediler mi? Allah, hükmeder. O’nun hükmünü bozacak hiçbir kimse yoktur. O, hesabı çabuk görendir.
Diyanet İşleri (eski) : Görmüyorlar mı ki, Biz yeryüzünü etrafından gitgide eksiltmekteyiz. Hüküm Allah'ındır, O'nun hükmünü takip edip bozacak yoktur. O, hesabı çabuk görür.
Diyanet Vakfi : Bizim, yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Allah (dilediği gibi) hükmeder, O'nun hükmünü bozacak kimse yoktur. Ve O hesabı çabuk görendir.
Edip Yüksel : Yeryüzünün uçlarından eksilttiğimizi görmüyorlar mı? ALLAH hüküm verir ve O'nun hükmünü izleyip çevirecek de yoktur. O, en hızlı hesaplıyandır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Görmüyorlar mı ki, biz yeri etrafından eksiltip duruyoruz. Allah öyle hükmeder ki, O'nun hükmünü engelleyecek kimse yoktur. O çok hızlı hesap görür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Görmüyorlar mı ki, biz yeri etrafından eksiltip duruyoruz? Ve Allah öyle hükmünü icra eder ki, hükmünü değiştirecek yoktur. O çok hızlı hesap görür.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ya görmüyorlar mı da? Biz o arzı etrafından eksiltip duruyoruz ve Allah öyle hukm-ü hukümet eder ki humünü takib edecek yoktur, hem o çok seri hisablıdır
Fizilal-il Kuran : Bizim kâfirlerin yurtlarını uçlarından kırptığımızı, müslümanlar lehine alanlarını daralttığımızı görmüyorlar mı? Hüküm veren Allah'tır, O'nun hükmünü gözden geçirecek hiç kimse yoktur. O'nun hesaplaşması pek çabuktur.
Gültekin Onan : Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten biz arza geliyor ve onu çevresinden eksiltiyoruz. Tanrı hüküm verir. Onun hükmünün peşine düşecek yoktur. Ve O, hesabı pek çabuk görendir.
Hakkı Yılmaz : Ve onlar, şüphesiz Bizim yeryüzüne geldiğimizi, onu etrafından noksanlaştırdığımızı görmediler mi? Allah hükmeder. O'nun hükmünü engelleyecek hiçbir kimse yoktur. Ve O, hesabı çok hızlı görendir.
Hasan Basri Çantay : (Hem onlar gözleriyle de) görmediler mi ki biz (kudretimizle) arza (kâfirlerin diyarına) geliyor, onu etrafından eksiltib duruyoruz. Allah hükmeder. Onun hükmü ardına düş (üb de red ed) ebilecek de yokdur. O, hesabı pek çabuk görendir.
Hayrat Neşriyat : Görmediler mi ki, şübhesiz biz (ben Azîmüşşân), yeryüzüne (kâfirlerinmemleketlerine, mü’minlere yardım etmekle) geliyor, onu etrâfından (peygamberin fetihleriyle) eksiltip duruyoruz? Ve Allah (dilediği gibi) hükmeder; O’nun hükmünü geri çevirecek kimse yoktur. Ve O, hesâbı pek çabuk görendir.
İbni Kesir : Görmüyorlar mı ki; Biz, yeryüzünün etrafından gitgide eksiltmekteyiz. Allah hükmünü verir. O'nun hükmünü bozacak yoktur. Ve O, hesabı çabuk görendir.
İskender Evrenosoğlu : Yeryüzüne gelip, onu etrafından (çevresinden) nasıl eksiltiyoruz onlar görmüyorlar mı? Ve Allah, hüküm verir. O'nun hükmünü bozacak kimse yoktur. Ve O, hesabı çabuk görendir.
Muhammed Esed : Peki, görmüyorlar mı, yeryüzünü, sahip olduğu en iyi şeylerden her gün biraz daha yoksun bırakarak (cezalandırıcı müdahalelerimizle) nasıl yokluyoruz? (Bilmiyorlar mı ki,) Allah hüküm verdiği (zaman) O'nun hükmünün önüne geçecek kimse yoktur; (ve yine bilmiyorlar mı ki) O hesabı pek çabuk olandır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Görmüyorlar mı ki, muhakkak Biz (kudretimizle) yeryüzünde teveccüh ediyor, onu etrafından eksiltiyoruz ve Allah Teâlâ hükmeder. O'nun hükmünü reddedecek yoktur ve o hesabı pek sür'atle görücüdür.
Ömer Öngüt : Bizim yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Hüküm veren Allah'tır. O'nun hükmünü bozacak kimse yoktur. O hesabı çabuk görendir.
Şaban Piriş : Bizim yeryüzünün etrafından gitgide eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Hüküm Allah’ındır, O’nun hükmünü bozacak yoktur. O, çabucak hesabı görür.
Suat Yıldırım : Bizim arzı (yeri) alıp onu uçlarından nasıl eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Allah öyle hükmeder ki onun hükmünü denetleyecek hiç bir merci yoktur. O, hesabı çabuk görür.
Süleyman Ateş : Bizim o toprağa gelip nasıl onu, uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? Hüküm veren Allah'tır. O'nun hükmünün ardına düşüp onu iptal edecek yoktur. O, hesabı çabuk görendir.
Tefhim-ul Kuran : Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten biz arza geliyor ve onu çevresinden eksiltiyoruz. Allah hüküm verir. Onun hükmünün peşine düşecek de yoktur. Ve O, hesabı pek çabuk görendir.
Ümit Şimşek : Bizim yeryüzüne gelip de onu kenarlarından eksiltmekte olduğumuzu onlar görmediler mi? Allah hükmeder; Onun hükmünü denetleyecek hiç kimse yoktur. Onun hesap görmesi ise pek çabuktur.
Yaşar Nuri Öztürk : Görmüyorlar mı ki biz o yerküreye geliyor, onu uçlarından eksiltiyoruz. Allah hükmeder; O'nun hükmünü denetleyecek de yoktur. Hesabı çok çabuk görür O.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}