» 16 / Nahl  55:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
Nahl Suresi = Ari Suresi
68-69. ayetlerinde Allah’in balarisina daglardan agaçlardan ve çardaklardan evler edinmesi emrinden dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لِيَكْفُرُوا (LYKFRWE) = liyekfurū : nankörlük etmek için
2. بِمَا (BME) = bimā : karşı
3. اتَيْنَاهُمْ ( ËTYNEHM) = āteynāhum : kendilerine verdiğimize
4. فَتَمَتَّعُوا (FTMTAWE) = fetemetteǔ : öyleyse eğlenin
5. فَسَوْفَ (FSWF) = fesevfe : yakında
6. تَعْلَمُونَ (TALMWN) = teǎ'lemūne : bileceksiniz
nankörlük etmek için | karşı | kendilerine verdiğimize | öyleyse eğlenin | yakında | bileceksiniz |

[KFR] [] [ETY] [MTA] [] [ALM]
LYKFRWE BME ËTYNEHM FTMTAWE FSWF TALMWN

liyekfurū bimā āteynāhum fetemetteǔ fesevfe teǎ'lemūne
ليكفروا بما آتيناهم فتمتعوا فسوف تعلمون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ليكفروا ك ف ر | KFR LYKFRWE liyekfurū nankörlük etmek için So as to deny
بما | BME bimā karşı that which
آتيناهم ا ت ي | ETY ËTYNEHM āteynāhum kendilerine verdiğimize We have given them.
فتمتعوا م ت ع | MTA FTMTAWE fetemetteǔ öyleyse eğlenin Then enjoy yourselves,
فسوف | FSWF fesevfe yakında soon
تعلمون ع ل م | ALM TALMWN teǎ'lemūne bileceksiniz you will know.

16:55 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

nankörlük etmek için | karşı | kendilerine verdiğimize | öyleyse eğlenin | yakında | bileceksiniz |

[KFR] [] [ETY] [MTA] [] [ALM]
LYKFRWE BME ËTYNEHM FTMTAWE FSWF TALMWN

liyekfurū bimā āteynāhum fetemetteǔ fesevfe teǎ'lemūne
ليكفروا بما آتيناهم فتمتعوا فسوف تعلمون

[ك ف ر] [] [ا ت ي] [م ت ع] [] [ع ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ليكفروا ك ف ر | KFR LYKFRWE liyekfurū nankörlük etmek için So as to deny
Lam,Ye,Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
30,10,20,80,200,6,1,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بما | BME bimā karşı that which
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
آتيناهم ا ت ي | ETY ËTYNEHM āteynāhum kendilerine verdiğimize We have given them.
,Te,Ye,Nun,Elif,He,Mim,
,400,10,50,1,5,40,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فتمتعوا م ت ع | MTA FTMTAWE fetemetteǔ öyleyse eğlenin Then enjoy yourselves,
Fe,Te,Mim,Te,Ayn,Vav,Elif,
80,400,40,400,70,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural (form V) imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فسوف | FSWF fesevfe yakında soon
Fe,Sin,Vav,Fe,
80,60,6,80,
REM – prefixed resumption particle
FUT – future particle
الفاء استئنافية
حرف استقبال
تعلمون ع ل م | ALM TALMWN teǎ'lemūne bileceksiniz you will know.
Te,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
400,70,30,40,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لِيَكْفُرُوا: nankörlük etmek için | بِمَا: karşı | اتَيْنَاهُمْ: kendilerine verdiğimize | فَتَمَتَّعُوا: öyleyse eğlenin | فَسَوْفَ: yakında | تَعْلَمُونَ: bileceksiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ليكفروا LYKFRWE nankörlük etmek için | بما BME karşı | آتيناهم ËTYNEHM kendilerine verdiğimize | فتمتعوا FTMTAWE öyleyse eğlenin | فسوف FSWF yakında | تعلمون TALMWN bileceksiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |liyekfurū: nankörlük etmek için | bimā: karşı | āteynāhum: kendilerine verdiğimize | fetemetteǔ: öyleyse eğlenin | fesevfe: yakında | teǎ'lemūne: bileceksiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |LYKFRWE: nankörlük etmek için | BME: karşı | ËTYNEHM: kendilerine verdiğimize | FTMTAWE: öyleyse eğlenin | FSWF: yakında | TALMWN: bileceksiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kendilerine verdiğimiz nîmetlere nankörlük etmek için. Geçine durun, yakında bilir, anlarsınız.
Adem Uğur : Kendilerine verdiklerimize karşılık nankörlük etmeleri için (öyle yaparlar). O halde bir süre daha faydalanın; fakat yakında hakikati bileceksiniz!
Ahmed Hulusi : Kendilerine verdiğimize nankörlük etmek için (böyle yaparlar). . . O hâlde zevklenin. . . Yakında bileceksiniz.
Ahmet Tekin : Bunu kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmek için yaparlar. Şimdi zevk ü sefa sürün. Fakat yakında başınıza gelecek felâketi, akıbetinizi öğreneceksiniz.
Ahmet Varol : Kendilerine verdiğimize karşı nankörlük etmek için (böyle yaparlar). Yararlanın bakalım. Yakında bileceksiniz.
Ali Bulaç : Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etmek için. Öyleyse yararlanın, ilerde bileceksiniz.
Ali Fikri Yavuz : Bunu, kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar. Şimdi zevk edip keyfinize bakın; fakat pek yakında (başınıza gelecek akıbeti) bileceksiniz.
Bekir Sadak : (54-55) Sikintilarinizi giderince de, icinizden bazilari kendilerine verdigimize nankorluk ederek Rablerine es kosarlar. Gecinin bakalim, yakinda ogreneceksiniz.
Celal Yıldırım : Haydi öyle ise keyfinize göre geçinin ; ileride (hakikati anlayıp nasıl saptığınızı) bileceksiniz.
Diyanet İşleri : Kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük etmek için böyle yaparlar. Bir süre daha faydalanın bakalım! Yakında bileceksiniz!
Diyanet İşleri (eski) : (54-55) Sıkıntılarınızı giderince de, içinizden bazıları kendilerine verdiğimize nankörlük ederek Rablerine eş koşarlar. Geçinin bakalım, yakında öğreneceksiniz.
Diyanet Vakfi : Kendilerine verdiklerimize karşılık nankörlük etmeleri için (öyle yaparlar). O halde bir süre daha faydalanın; fakat yakında hakikati bileceksiniz!
Edip Yüksel : Kendilerine verilene nankörlük ederek... Keyfinize bakın; yakında mutlaka bileceksiniz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunu kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etmek için yaparlar. Şimdi eğlenin bakalım! Fakat yakında bileceksiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kendilerine verdiğimiz nimeti nankörlük ile karşılamak için yaparlar bunu. Şimdi zevk sürün bakalım, yarın bileceksiniz!
Elmalılı Hamdi Yazır : Kendilerine verdiğimiz ni'meti küfrân ile karşılamak için şimdi zevk edin bakalım fakat yarın bileceksiniz
Fizilal-il Kuran : Böylece, kendilerine verdiğimiz nimetlere karşı nankörlük ederler. «Dünya nimetleri ile oyalanın bakalım, yakında gerçeği öğreneceksiniz.»
Gültekin Onan : Kendilerine verdiklerimize küfretmek için. Öyleyse yararlanın, ilerde bileceksiniz.
Hakkı Yılmaz : (54,55) "Sonra, zararı sizden giderince, sizden bir grup, küfretmek; kendilerine verdiklerimizi örtbas etmek/verdiklerimize iyilikbilmezlik etmek için Rablerine ortak koşarlar. –Hadi şimdi yararlanın! Fakat yakında bileceksiniz.– "
Hasan Basri Çantay : (Bunu) kendilerine verdiğimiz (nimetler) e karşı nankörlük etmeleri için (yaparlar). Öyle ise eğlenedurun! Yakında (akıbetinizi) bileceksiniz.
Hayrat Neşriyat : (O müşrikler,) kendilerine verdiğimiz (ni'metler)e nankörlük etmeleri için (böyle yaparlar). Şimdilik eğlenin bakalım; fakat (yaptıklarınızın âkıbetini) ileride bileceksiniz!
İbni Kesir : Kendilerine verdiğimize nankörlük etmeleri için. Geçinin bakalım, yakında bileceksiniz.
İskender Evrenosoğlu : Onlara verdiğimiz şeylere nankörlük etsinler! Haydi faydalanın (meta'lanın). Artık yakında bileceksiniz.
Muhammed Esed : (adeta) kendilerine bahşettiğimiz nimetler için nankörlüklerini gösterircesine! (Bu geçici) dünya hayatıyla böylece avunun bakalım: nasıl olsa (gerçeği) er geç öğreneceksiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Kendilerine verdiğimiz şeylere karşı nankörlükte bulunmak için (öyle harekette bulunurlar) Artık bir mühlet menfaatlenedurunuz; fakat yakında bileceksiniz.
Ömer Öngüt : Kendilerine verdiğimize nankörlük etmek için böyle yaparlar. O halde bir süre daha faydalanın, yakında bileceksiniz!
Şaban Piriş : Onlara verdiğimize nankörlük etsinler bakalım, şimdilik yaşayın, nasıl olsa anlayacaksınız.
Suat Yıldırım : İşte verdiğimiz bunca nimete şükür yerine neticede, böyle nankörlük ederler.Şimdi bir süre eğlenin bakalım, yakında başınıza gelecek âkıbeti öğrenirsiniz.
Süleyman Ateş : Ki kendilerine verdiğimiz (ni'metlere ve yaptığımız iyiliğ)e karşı nankörlük etsinler. Öyleyse eğlenin, yakında bileceksiniz!
Tefhim-ul Kuran : Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etmek için. Öyleyse yararlanın, ilerde bileceksiniz.
Ümit Şimşek : Bunu yapmakla, kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük ederler. Nasiplenedurun; nasıl olsa yakında bileceksiniz.
Yaşar Nuri Öztürk : Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Hadi, zevklenin/nimetlenin, yakında bileceksiniz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}