V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
أحدهم
ا ح د | EḪD̃
ÊḪD̃HM
eHadehumu
onlardan birine
(to) one of them
,Ha,Dal,He,Mim, ,8,4,5,40,
N – accusative masculine noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الموت
م و ت | MWT
ELMWT
l-mevtu
ölüm
the death
Elif,Lam,Mim,Vav,Te, 1,30,40,6,400,
N – nominative masculine noun اسم مرفوع
قال
ق و ل | GWL
GEL
ḳāle
der ki
he says,
Gaf,Elif,Lam, 100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
رب
ر ب ب | RBB
RB
rabbi
Rabbim
"""My Lord!"
Re,Be, 200,2,
N – nominative masculine noun PRON – 1st person singular possessive pronoun اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ارجعون
ر ج ع | RCA
ERCAWN
rciǔni
beni geri döndür
Send me back
Elif,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun, 1,200,3,70,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperative verb PRON – subject pronoun PRON – 1st person singular object pronoun فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |حَتَّىٰ: nihayet | إِذَا: zaman | جَاءَ: geldiği | أَحَدَهُمُ: onlardan birine | الْمَوْتُ: ölüm | قَالَ: der ki | رَبِّ: Rabbim | ارْجِعُونِ: beni geri döndür |
Kırık Meal (Harekesiz) : |حتى ḪTnihayet | إذا ÎZ̃Ezaman | جاء CEÙgeldiği | أحدهم ÊḪD̃HMonlardan birine | الموت ELMWTölüm | قال GELder ki | رب RBRabbim | ارجعون ERCAWNbeni geri döndür |
Kırık Meal (Okunuş) : |Hattā: nihayet | iƶā: zaman | cā'e: geldiği | eHadehumu: onlardan birine | l-mevtu: ölüm | ḳāle: der ki | rabbi: Rabbim | rciǔni: beni geri döndür |
Kırık Meal (Transcript) : |ḪT: nihayet | ÎZ̃E: zaman | CEÙ: geldiği | ÊḪD̃HM: onlardan birine | ELMWT: ölüm | GEL: der ki | RB: Rabbim | ERCAWN: beni geri döndür |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonunda, onlardan birine ölüm gelip çattı mı Rabbim der, beni geriye, tekrar dünyâya yolla da.
Adem Uğur : Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığında: "Rabbim! der, beni geri gönder;"
Ahmed Hulusi : Nihayet onlardan birine ölüm geldiğinde dedi ki: "Rabbim beni (dünya yaşamına) geri döndür. "
Ahmet Tekin : Nihayet, onlardan birisine ölüm gelip çattığı zaman:
'Rabbim, beni dünyaya geri gönder.' der.
Ahmet Varol : Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde şöyle der: 'Rabbim! Beni geri döndürün.
Ali Bulaç : Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki: "Rabbim, beni geri çevirin."
Ali Fikri Yavuz : Nihayet o müşriklerin her birine ölüm geldiği vakit şöyle diyecekler: “-Rabbim, beni dünyaya geri çevir.
Bekir Sadak : (99-100) Onlardan birine olum gelince: «Rabbim! Beni geri cevir, belki, yapmadan biraktigimi tamamlar, iyi is islerim» der. Hayir; bu soyledigi sadece kendi lafidir. Tekrar diriltilecekleri gune kadar arkalarinda geriye donmeketen onlari alikoyon bir engel vardir.
Celal Yıldırım : (99-100) Sonunda onlardan her birine ölüm gelince, (çaresiz kalıp Allah'ı hatırlar ve) Rabbim ! Beni geri çevirin de ola ki terkettiğime karşılık onu (telâfi için) iyi, yararlı amelde bulunurum, der. Hayır, bu bir sözdür ki (temenni anlamında) söyler. Dirilip (hesab gününe) kaldırılıncaya kadar önlerine bir Berzah (dönmelerine bir engel) vardır.
Diyanet İşleri : (99-100) Nihayet onlardan birine ölüm gelince, “Rabbim! Beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım” der. Hayır! Bu, sadece onun söylediği (boş) bir sözden ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.
Diyanet İşleri (eski) : (99-100) Onlardan birine ölüm gelince: 'Rabbim! Beni geri çevir, belki, yapmadan bıraktığımı tamamlar, iyi iş işlerim' der. Hayır; bu söylediği sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır.
Diyanet Vakfi : Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığında: «Rabbim! der, beni geri gönder;»
Edip Yüksel : Onlardan birine ölüm gelip çattığı zaman şöyle der, 'Rabbim, beni geri döndürünüz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığında, «Rabbim, der, lütfen beni (dünyaya) geri gönder,»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Nihayet onlardan birine ölüm geldiğinde diyecek ki: «Rabbim, döndür, döndür beni, döndür!
Elmalılı Hamdi Yazır : Nihayet her birine ölüm geldiği vakıt diyecek ki: rabbım! döndür, döndür beni döndür
Fizilal-il Kuran : Sonunda onlardan biri ölümün eşiğine geldiğinde der ki; «Ya Rabb'i, beni geri çeviriniz.»
Gültekin Onan : Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki: "Rabbim, beni geri çevirin."
Hakkı Yılmaz : (99,100) Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde, “Rabbim, terk ettiğim şeylerde sâlihi işlemem için beni geri döndür” dedi. Kesinlikle onun düşündüğü gibi değil! Bu, şüphesiz onun söylediği bir sözdür. Onların tekrar diriltilecekleri güne kadar onların arkalarında bir engel vardır.
Hasan Basri Çantay : Nihayet onlardan her birine ölüm gelib çatınca (tekrar tekrar şöyle) diyecekdir: «Rabbim, beni (dünyâye) geri gönder».
Hayrat Neşriyat : (99-100) Nihâyet onlardan (o müşriklerden) birine ölüm geldiği zaman: 'Rabbim! Beni geri gönder! Umulur ki ben, terk ettiğim (dünya)da sâlih bir amel işlerim' der. Hayır! Doğrusu o sâdece (boş) bir lâftır, onu söyleyen kendisidir. Artık onların önlerinde, tekrar diriltilecekleri güne kadar (hiçbir şekilde dünyaya dönemeyecekleri) bir perde (olan kabir hayâtı) vardır.
İbni Kesir : Onlardan birine ölüm geldiği vakit der ki: Rabbım, beni geri döndür.
İskender Evrenosoğlu : Onların birine ölüm geldiği zaman: “Rabbim, beni geri döndür.” dedi.
Muhammed Esed : (Ölümden sonraki hayata inanmamakta direnip de kendi kendilerini aldatanlardan) herhangi birine sonunda ölüm gelip çatınca: "Ey Rabbim!" der, "Beni (hayata) geri döndür, izin ver döneyim
Ömer Nasuhi Bilmen : Nihâyet onlardan birine ölüm gelince der ki: «Yarabbi! Beni geri gönderin.»
Ömer Öngüt : Nihayet onların her birine ölüm geldiği vakit der ki: “Rabbim! Beni dünyaya geri döndür. ”
Şaban Piriş : Onlardan birine ölüm gelince; -Rabbim, beni geri döndür der.
Suat Yıldırım : (99-100) Âhireti inkâr edenlerden birine ölüm gelip çatınca, işte o zaman: "Ya Rabbî!" der, "ne olur beni dünyaya geri gönderin, ta ki zayi ettiğim ömrümü telafi edip iyi işler yapayım. "Hayır, hayır! Bu onun söylediği mânasız bir sözdür. Çünkü dünyadan ayrılanların önünde, artık, diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır.
Süleyman Ateş : Nihâyet onlardan birine ölüm geldiği zaman: "Rabbim, der, beni geri döndürünüz!"
Tefhim-ul Kuran : Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki: «Rabbim, beni geri çevirin.»
Ümit Şimşek : Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında der ki: 'Rabbim, beni geri gönder.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonunda onlardan birine ölüm geldiğinde şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürün;
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]