CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مكرا
م ك ر | MKR
MKRE
mekran
bir tuzak
a plot
Mim,Kef,Re,Elif, 40,20,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
ومكرنا
م ك ر | MKR
WMKRNE
ve mekernā
biz de tuzak kurduk
and We planned
Vav,Mim,Kef,Re,Nun,Elif, 6,40,20,200,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 1st person plural perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
مكرا
م ك ر | MKR
MKRE
mekran
bir tuzak
a plan,
Mim,Kef,Re,Elif, 40,20,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
وهم
|
WHM
vehum
ve onlar
while they
Vav,He,Mim, 6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun الواو حالية ضمير منفصل
لا
|
LE
lā
hiç
(did) not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle حرف نفي
يشعرون
ش ع ر | ŞAR
YŞARWN
yeş'ǔrūne
farkında değillerdi
perceive.
Ye,Şın,Ayn,Re,Vav,Nun, 10,300,70,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَمَكَرُوا: ve tuzak kurdular | مَكْرًا: bir tuzak | وَمَكَرْنَا: biz de tuzak kurduk | مَكْرًا: bir tuzak | وَهُمْ: ve onlar | لَا: hiç | يَشْعُرُونَ: farkında değillerdi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ومكروا WMKRWEve tuzak kurdular | مكرا MKREbir tuzak | ومكرنا WMKRNEbiz de tuzak kurduk | مكرا MKREbir tuzak | وهم WHMve onlar | لا LEhiç | يشعرون YŞARWNfarkında değillerdi |
Kırık Meal (Okunuş) : |vemekerū: ve tuzak kurdular | mekran: bir tuzak | ve mekernā: biz de tuzak kurduk | mekran: bir tuzak | vehum: ve onlar | lā: hiç | yeş'ǔrūne: farkında değillerdi |
Kırık Meal (Transcript) : |WMKRWE: ve tuzak kurdular | MKRE: bir tuzak | WMKRNE: biz de tuzak kurduk | MKRE: bir tuzak | WHM: ve onlar | LE: hiç | YŞARWN: farkında değillerdi |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, bir düzendir kurdular, biz de düzenlerine bir cezâdır verdik, fakat onlar, anlamıyorlardı bunu, haberleri bile yoktu bundan.
Adem Uğur : Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.
Ahmed Hulusi : Onlar bir tuzak kurdular, biz de farkında olmadıkları bir tuzağı onlara kurduk.
Ahmet Tekin : Onlar böyle sinsi plan yaptılar, tuzak kurdular. Biz de, onlar farkında olmadan karşı planlar yaparak planlarını alt üst ettik.
Ahmet Varol : Onlar bir tuzak kurdular biz de onlar farkında olmadan bir tuzak kurduk.
Ali Bulaç : Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.
Ali Fikri Yavuz : Böyle bir hile kurdular. Biz de, onların haberi olmadan hilelerinin cezasını verdik (kendilerini helâk ettik).
Bekir Sadak : Onlar bir duzen kurdular. Biz farkettirmeden duzenlerini bozduk.
Celal Yıldırım : Onlar, bir hile ve düzen plânladılar, biz de onlar farkında değilken hilelerini başlarına geçirerek bir plân kurduk.
Diyanet İşleri : Onlar bir tuzak kurdular. Farkında değillerken Allah da bir tuzak kurdu.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar bir düzen kurdular. Biz farkettirmeden düzenlerini bozduk.
Diyanet Vakfi : Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farkında olmadan, onların planlarını altüst ettik.
Edip Yüksel : Böylece bir plan kurdular, ancak onlar farkına varmadan biz de bir plan kurduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar böyle bir tuzak kurdular, biz de kendileri farkında olmadan onların planlarını altüst ettik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (Onlar) böyle bir tuzak kurdular, Biz de onlar farkına varmadan, tuzak kurmuştuk.
Elmalılı Hamdi Yazır : Böyle bir mekir kurdular, halbuki haberleri yok biz de bir mekir kurmuştuk
Fizilal-il Kuran : Böylece onlar bir tuzak kurdular. Fakat biz de onlara, farkında olmadıkları bir tuzak kurduk.
Gültekin Onan : Onlar hileli bir düzen kurdu. Biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.
Hakkı Yılmaz : Ve onlar, böyle bir tuzak kurdular, şüphesiz Biz de onların farkında olmadığı bir ceza ile cezalandırdık.
Hasan Basri Çantay : Onlar böyle bir tuzak kurdular. Biz de, kendilerinin haberleri olmadan, onların plânlarını altüst ediverdik.
Hayrat Neşriyat : (Onlar) böyle bir hîle ile tuzak kurdular; hâlbuki (biz de) tuzak(larını netîcesiz bırakmak) ile onlar farkında olmadan hîle(lerini başlarına geçirmekle mukabele) ettik.
İbni Kesir : Onlar bir düzen kurdular. Onlar farketmezlerken Biz de bir düzen kurduk.
İskender Evrenosoğlu : Ve hile düzenlediler. Ve Biz de (onlara) hile düzenledik, fakat onlar farkına varmadılar.
Muhammed Esed : Ve böylece bir tuzak kurdular; fakat, onların hiç fark edemeyecekleri biçimde, biz de bir tuzak kurduk.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar bir hile ile hile yaptılar, Biz de hiç bilgileri olmaksızın bir hile ile hile yaptık (yani onları ansızın hilelerinin cezasına kavuşturduk).
Ömer Öngüt : Onlar böyle tuzak kurdular, biz de kendileri hiç farkında olmadan onların plânlarını altüst ettik.
Şaban Piriş : Onlar bir plan yaparken, biz de onlar farkında değilken bir plan yaptık.
Suat Yıldırım : Onlar bir tuzak kurdular, ama tuzaklarına karşı Biz de tuzak kurduk, kendileri farkında olmadan onların tuzaklarını bozduk, onların planlarını altüst ettik.
Süleyman Ateş : Böyle bir tuzak kurdular, biz de onlar hiç farkında olmadan onlara bir tuzak kurduk.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, hileli bir düzen kurdu, biz de (onların hilesine karşı) onların farkında olmadığı bir düzen kurduk.
Ümit Şimşek : Onlar bir tuzak kurdular; onlar farkında değilken Biz de bir tuzak kurduk.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar bir tuzak kurdular, biz de bir tuzak kurduk, ama şuursuzluk eden onlardı.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]