» 27 / Neml  91:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
Neml Suresi = Karinca Suresi
ismini 18. ayetinde Hz. Süleyman’in ordusunu görünce yoldan çekilen karincalardan almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّمَا (ÎNME) = innemā : elbette
2. أُمِرْتُ (ÊMRT) = umirtu : ben emrolundum
3. أَنْ (ÊN) = en :
4. أَعْبُدَ (ÊABD̃) = eǎ'bude : sadece kulluk etmekle
5. رَبَّ (RB) = rabbe : Rabbine
6. هَٰذِهِ (HZ̃H) = hāƶihi : bu
7. الْبَلْدَةِ (ELBLD̃T) = l-beldeti : kentin
8. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : O
9. حَرَّمَهَا (ḪRMHE) = Harramehā : burayı saygıdeğer kıldı
10. وَلَهُ (WLH) = ve lehu : ve onlar
11. كُلُّ (KL) = kullu : her
12. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şey
13. وَأُمِرْتُ (WÊMRT) = ve umirtu : ve bana emredildi
14. أَنْ (ÊN) = en :
15. أَكُونَ (ÊKWN) = ekūne : olmam
16. مِنَ (MN) = mine : -dan
17. الْمُسْلِمِينَ (ELMSLMYN) = l-muslimīne : müslümanlar-
elbette | ben emrolundum | | sadece kulluk etmekle | Rabbine | bu | kentin | O | burayı saygıdeğer kıldı | ve onlar | her | şey | ve bana emredildi | | olmam | -dan | müslümanlar- |

[] [EMR] [] [ABD̃] [RBB] [] [BLD̃] [] [ḪRM] [LH] [KLL] [ŞYE] [EMR] [] [KWN] [] [SLM]
ÎNME ÊMRT ÊN ÊABD̃ RB HZ̃H ELBLD̃T ELZ̃Y ḪRMHE WLH KL ŞYÙ WÊMRT ÊN ÊKWN MN ELMSLMYN

innemā umirtu en eǎ'bude rabbe hāƶihi l-beldeti lleƶī Harramehā ve lehu kullu şey'in ve umirtu en ekūne mine l-muslimīne
إنما أمرت أن أعبد رب هذه البلدة الذي حرمها وله كل شيء وأمرت أن أكون من المسلمين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنما | ÎNME innemā elbette """Only"
أمرت ا م ر | EMR ÊMRT umirtu ben emrolundum I am commanded
أن | ÊN en that
أعبد ع ب د | ABD̃ ÊABD̃ eǎ'bude sadece kulluk etmekle I worship
رب ر ب ب | RBB RB rabbe Rabbine (the) Lord
هذه | HZ̃H hāƶihi bu (of) this
البلدة ب ل د | BLD̃ ELBLD̃T l-beldeti kentin city,
الذي | ELZ̃Y lleƶī O the One Who
حرمها ح ر م | ḪRM ḪRMHE Harramehā burayı saygıdeğer kıldı made it sacred
وله ل ه | LH WLH ve lehu ve onlar and [for] his
كل ك ل ل | KLL KL kullu her all
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey things.
وأمرت ا م ر | EMR WÊMRT ve umirtu ve bana emredildi And I am commanded
أن | ÊN en that
أكون ك و ن | KWN ÊKWN ekūne olmam I be
من | MN mine -dan of
المسلمين س ل م | SLM ELMSLMYN l-muslimīne müslümanlar- the Muslims

27:91 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

elbette | ben emrolundum | | sadece kulluk etmekle | Rabbine | bu | kentin | O | burayı saygıdeğer kıldı | ve onlar | her | şey | ve bana emredildi | | olmam | -dan | müslümanlar- |

[] [EMR] [] [ABD̃] [RBB] [] [BLD̃] [] [ḪRM] [LH] [KLL] [ŞYE] [EMR] [] [KWN] [] [SLM]
ÎNME ÊMRT ÊN ÊABD̃ RB HZ̃H ELBLD̃T ELZ̃Y ḪRMHE WLH KL ŞYÙ WÊMRT ÊN ÊKWN MN ELMSLMYN

innemā umirtu en eǎ'bude rabbe hāƶihi l-beldeti lleƶī Harramehā ve lehu kullu şey'in ve umirtu en ekūne mine l-muslimīne
إنما أمرت أن أعبد رب هذه البلدة الذي حرمها وله كل شيء وأمرت أن أكون من المسلمين

[] [ا م ر] [] [ع ب د] [ر ب ب] [] [ب ل د] [] [ح ر م] [ل ه] [ك ل ل] [ش ي ا] [ا م ر] [] [ك و ن] [] [س ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنما | ÎNME innemā elbette """Only"
,Nun,Mim,Elif,
,50,40,1,
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
كافة ومكفوفة
أمرت ا م ر | EMR ÊMRT umirtu ben emrolundum I am commanded
,Mim,Re,Te,
,40,200,400,
V – 1st person singular passive perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض مبني للمجهول والتاء ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
أعبد ع ب د | ABD̃ ÊABD̃ eǎ'bude sadece kulluk etmekle I worship
,Ayn,Be,Dal,
,70,2,4,
V – 1st person singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
رب ر ب ب | RBB RB rabbe Rabbine (the) Lord
Re,Be,
200,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
هذه | HZ̃H hāƶihi bu (of) this
He,Zel,He,
5,700,5,
DEM – feminine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
البلدة ب ل د | BLD̃ ELBLD̃T l-beldeti kentin city,
Elif,Lam,Be,Lam,Dal,Te merbuta,
1,30,2,30,4,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
الذي | ELZ̃Y lleƶī O the One Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
حرمها ح ر م | ḪRM ḪRMHE Harramehā burayı saygıdeğer kıldı made it sacred
Ha,Re,Mim,He,Elif,
8,200,40,5,1,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وله ل ه | LH WLH ve lehu ve onlar and [for] his
Vav,Lam,He,
6,30,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
كل ك ل ل | KLL KL kullu her all
Kef,Lam,
20,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey things.
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
وأمرت ا م ر | EMR WÊMRT ve umirtu ve bana emredildi And I am commanded
Vav,,Mim,Re,Te,
6,,40,200,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person singular passive perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول والتاء ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
أكون ك و ن | KWN ÊKWN ekūne olmam I be
,Kef,Vav,Nun,
,20,6,50,
V – 1st person singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
من | MN mine -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
المسلمين س ل م | SLM ELMSLMYN l-muslimīne müslümanlar- the Muslims
Elif,Lam,Mim,Sin,Lam,Mim,Ye,Nun,
1,30,40,60,30,40,10,50,
"PN – genitive masculine plural (form IV) active participle → Islam"
اسم علم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّمَا: elbette | أُمِرْتُ: ben emrolundum | أَنْ: | أَعْبُدَ: sadece kulluk etmekle | رَبَّ: Rabbine | هَٰذِهِ: bu | الْبَلْدَةِ: kentin | الَّذِي: O | حَرَّمَهَا: burayı saygıdeğer kıldı | وَلَهُ: ve onlar | كُلُّ: her | شَيْءٍ: şey | وَأُمِرْتُ: ve bana emredildi | أَنْ: | أَكُونَ: olmam | مِنَ: -dan | الْمُسْلِمِينَ: müslümanlar- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنما ÎNME elbette | أمرت ÊMRT ben emrolundum | أن ÊN | أعبد ÊABD̃ sadece kulluk etmekle | رب RB Rabbine | هذه HZ̃H bu | البلدة ELBLD̃T kentin | الذي ELZ̃Y O | حرمها ḪRMHE burayı saygıdeğer kıldı | وله WLH ve onlar | كل KL her | شيء ŞYÙ şey | وأمرت WÊMRT ve bana emredildi | أن ÊN | أكون ÊKWN olmam | من MN -dan | المسلمين ELMSLMYN müslümanlar- |
Kırık Meal (Okunuş) : |innemā: elbette | umirtu: ben emrolundum | en: | eǎ'bude: sadece kulluk etmekle | rabbe: Rabbine | hāƶihi: bu | l-beldeti: kentin | lleƶī: O | Harramehā: burayı saygıdeğer kıldı | ve lehu: ve onlar | kullu: her | şey'in: şey | ve umirtu: ve bana emredildi | en: | ekūne: olmam | mine: -dan | l-muslimīne: müslümanlar- |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNME: elbette | ÊMRT: ben emrolundum | ÊN: | ÊABD̃: sadece kulluk etmekle | RB: Rabbine | HZ̃H: bu | ELBLD̃T: kentin | ELZ̃Y: O | ḪRMHE: burayı saygıdeğer kıldı | WLH: ve onlar | KL: her | ŞYÙ: şey | WÊMRT: ve bana emredildi | ÊN: | ÊKWN: olmam | MN: -dan | ELMSLMYN: müslümanlar- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bana, ancak orasını emin bir harem olarak halkeden bu şehrin Rabbine ibâdet etmem emredildi ve onundur her şey ve Müslümanlardan olmam emredildi bana.
Adem Uğur : (De ki:) Ben ancak, bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine -ki O burayı dokunulmaz kılmıştır- kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O'na aittir. Bana müslümanlardan olmam " emredildi.
Ahmed Hulusi : "Ben yalnızca şu beldenin Rabbine kulluk yapmakla emrolundum. . . Ki O (beldenin Rabbi) onu saygıdeğer kılmıştır ve her şey O'nun içindir! Ben teslim olmuşlardan (olduğumun farkındalığını yaşamakla) hükmolundum!"
Ahmet Tekin : 'Ben ancak, burayı kutsal ve güvenli kılan, bu beldenin, Mekke’nin Rabbini ilâh tanımakla, candan müslüman olarak O’na bağlanmakla, saygıyla O’na kulluk ve ibadet etmekle emrolundum. Her şey O’nundur. Bana, İslâm’ı yaşayan müslümanlardan olmam emrolundu.'
Ahmet Varol : (De ki): 'Ben ancak bu beldenin Rabbine kulluk etmekle emrolundum ki O burayı saygıdeğer (haram belde) kılmıştır ve her şey O'nundur. Ve ben Müslümanlardan olmakla emrolundum.
Ali Bulaç : (De ki:) "Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Her şey O'nundur. Ve müslümanlardan olmakla emrolundum."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm) de ki: “- Ben ancak bu şehrin (Mekke’nin) Rabbine ibadet etmemle emrolundum; öyle bir şehir ki, Allah onu, hürmet edilmesi gereken emîn bir koru yapmıştır. Her şey O’nundur. Ben İslâmda sebat gösterenlerden olmamla emr edildim.
Bekir Sadak : (91-92) De ki: «Ben, yalniz her seyin sahibi olan ve bu kutlu kilinmis sehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Muslumanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum.» Kim dogru yolu bulmussa, yalniz kendisi icin bulmus olur, kim sapitmissa kendine etmis olur. De ki: «Ben sadece, uyaranlardan biriyim.»
Celal Yıldırım : Ben ancak hürmete lâyık gördüğü bu şehrin (Mekke'nin) Rabbına ibâdetle emrolundum. Her şey O'na aittir ve ben Müslümanlardan olmakla, Kur'ân okumakla da emrolundum. Artık kim doğru yolu bulup seçerse, o ancak kendi lehine bulmuş olur; kim de sapıtırsa, de ki: Ben ancak (kötü ve tehlikeli sonucu haber veren) uyarıcılardanım.
Diyanet İşleri : (91-92) De ki: “Bana ancak, bu beldenin (Mekke’nin); onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur’an’ı okumam emredildi.” Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa, de ki: “Ben ancak uyarıcılardanım.”
Diyanet İşleri (eski) : (91-92) De ki: 'Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum.' Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur, kim sapıtmışsa kendine etmiş olur. De ki: 'Ben sadece, uyaranlardan biriyim.'
Diyanet Vakfi : (91-92) (De ki:) Ben ancak, bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine -ki O burayı dokunulmaz kılmıştır- kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O'na aittir. Bana müslümanlardan olmam ve Kur'an okumam emredildi. Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.
Edip Yüksel : Ben, sadece bu şehrin Rabbine kulluk etmekle emredildim. O burayı kutsal kılmıştır ve her şey O'nundur. Ben müslümanlardan olmakla emredildim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (De ki): «Ben ancak her şeyin sahibi olan ve burayı kutlu kılan bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Yine bana müslümanlardan olmam emredildi.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ben, yalnızca bu beldenin, onu saygın kılan ve herşey de kendilerinin olan Rabbine ibadet etmekle emrolundum. Ve yine halis müslümanlardan olmamla emrolundum.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ben sâde emrolundum ki şu beldenin şanına hurmet veren, her şey de kendisinin olan rabbına ıbadet edeyim, hem emrolundum ki halîs müslimînden olayım
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed de ki; «Bana sırf bu şehrin Rabb'ine kulluk etmem emredildi. O bu şehri dokunulmaz kıldı. Her şey O'nundur. Bana O'nun buyruğuna boyun eğenlerin ilki olmam emredildi.
Gültekin Onan : (De ki:) "Bana, ancak bu şehrin rabbine kulluk etmem buyruldu ki O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Her şey O'nundur. Ve müslümanlardan olmam buyruldu."
Hakkı Yılmaz : (91-93) "Sen, “Ben ancak her şeyin sahibi olan ve burayı dokunulmaz kılan Mekke'nin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Ve ben Müslüman olmamla ve Kur’ân'ı okuyup izlememle emrolundum. Artık kim kılavuzlanan doğru yola düşerse, yalnız kendisi için kılavuzlanan doğru yola düşmüş olur; kim de saparsa hemen ‘Ben sadece uyarıcılardanım.’ Ve, bütün övgüler Allah'a mahsustur; başkası övülemez. O, âyetlerini/ alâmetlerini/ göstergelerini size gösterecek de siz onları tanıyacaksınız” de. –Ve Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.– "
Hasan Basri Çantay : (De ki:) «Ben ancak bu şehrin Rabbine — ki O, bunu hürmetli kılmışdır — ibâdet etmemle emr olundum. Her şey Onundur. Ben müslümanlardan olmamla emr olundum».
Hayrat Neşriyat : (91-92) (Ey Resûlüm! De ki:) '(Ben) ancak, (Allah’ın) haram (ve emîn) kıldığı bu şehrin (Mekke’nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum; herşey ise O’nundur. Ve (ben)Müslümanlardan olmakla, hem (size) Kur’ân okumakla emrolundum.' O hâlde kim hidâyete gelirse, artık ancak kendisi için hidâyete gelmiş olur. Kim de dalâlete düşerse, o takdirde (onlara) de ki: 'Ben ancak (Allah’ın azâbını haber vermekle) korkutucu olanlardanım.'
İbni Kesir : Ben; ancak bu şehrin Rabbına kulluk etmekle emrolundum. O, burayı harem kılmıştır ve her şey O'nundur. Ben, müslümanlardan olmakla emrolundum.
İskender Evrenosoğlu : Ben sadece "Rabbe (Allah'a) kul olmak" ile emrolundum. Bu belde ki, O (Allah), onu hürmete lâyık kıldı. Ve herşey O'nundur (Allah'ındır). Ve ben "teslim olanlardan olmakla" emrolundum.
Muhammed Esed : (Ey Muhammed, de ki:) "Ben, yalnızca, kutlu kıldığı bu şehrin ve var olan her şeyin Rabbine kulluk etmekle emrolundum; yani, O'na yürekten boyun eğen kimselerden olmakla emrolundum;
Ömer Nasuhi Bilmen : (De ki:) «Ben muhakkak emrolundum ki bu beldenin Rabbine ibadet edeyim ki, buna bir hürmet vermiştir ve her şey O'nun içindir ve emrolundum ki, müslümanlardan olayım.»
Ömer Öngüt : (Resulüm! De ki:) “Ben bizzat kendisinin haram kıldığı bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum. Her şey O'na âittir ve ben müslümanlardan olmakla emrolundum. ”
Şaban Piriş : (De ki:) -Ben ancak, hürmetli kılınan bu şehrin Rabbi’ne kulluk etmekle emrolundum. Her şey O’nundur. Müslümanlardan olmakla emrolundum.
Suat Yıldırım : (91-92) De ki: Bana bu beldeyi muhterem ve mukaddes kılan ve her şey Kendisine ait olan Allah’a, yalnız O’na ibadet etmem emredildi. Keza bana Allah’a teslim olanların ilki olmam ve Kur’ân okumam da emredildi. Artık kim doğru yolu bulursa sırf kendisi için bulmuş olur. Kim de yoldan saparsa de ki: "Ben sadece uyarmakla görevli elçilerden biriyim."
Süleyman Ateş : (De ki): "Ben sadece bu kentin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. O, burayı saygıdeğer kıldı ve her şey O'nundur. Ve bana müslümanlardan olmam emredildi."
Tefhim-ul Kuran : (De ki:) «Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Her şey O'nundur. Ve müslümanlardan olmakla emrolundum.»
Ümit Şimşek : Ben ancak bu beldenin Rabbine kulluk etmekle emrolundum ki, O bu beldeyi hürmetli kılmıştır. Herşey Onundur; ben de Ona teslim olmakla emrolundum.
Yaşar Nuri Öztürk : "Ben sadece, bu beldenin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Orayı saygıya layık kılmıştır O. Her şey O'nundur. Ben, müslümanlardan/Allah'a teslim olanlardan olmakla emrolundum."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}