» 29 / Ankebût  29:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
Ankebut Suresi = Disi Örümcek Suresi
41. ayetinde kâfirlerin isleri örümcek agina benzetildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَئِنَّكُمْ (ÊÙNKM) = einnekum : siz ha?
2. لَتَأْتُونَ (LTÊTWN) = lete'tūne : gidiyorsunuz
3. الرِّجَالَ (ELRCEL) = r-ricāle : erkeklere
4. وَتَقْطَعُونَ (WTGŦAWN) = ve teḳTaǔne : ve kesiyorsunuz
5. السَّبِيلَ (ELSBYL) = s-sebīle : yol
6. وَتَأْتُونَ (WTÊTWN) = ve te'tūne : ve yapıyorsunuz
7. فِي (FY) = fī :
8. نَادِيكُمُ (NED̃YKM) = nādīkumu : toplantılarınızda
9. الْمُنْكَرَ (ELMNKR) = l-munkera : edepsizce şeyler
10. فَمَا (FME) = fe mā : fakat
11. كَانَ (KEN) = kāne : olmadı
12. جَوَابَ (CWEB) = cevābe : cevabı
13. قَوْمِهِ (GWMH) = ḳavmihi : Kavmi'nin
14. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka
15. أَنْ (ÊN) = en :
16. قَالُوا (GELWE) = ḳālū : demelerinden
17. ائْتِنَا (EÙTNE) = 'tinā : haydi getir
18. بِعَذَابِ (BAZ̃EB) = biǎƶābi : azabını
19. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
20. إِنْ (ÎN) = in : eğer
21. كُنْتَ (KNT) = kunte : isen
22. مِنَ (MN) = mine : -dan
23. الصَّادِقِينَ (ELṦED̃GYN) = S-Sādiḳīne : doğrular-
siz ha? | gidiyorsunuz | erkeklere | ve kesiyorsunuz | yol | ve yapıyorsunuz | | toplantılarınızda | edepsizce şeyler | fakat | olmadı | cevabı | Kavmi'nin | başka | | demelerinden | haydi getir | azabını | Allah'ın | eğer | isen | -dan | doğrular- |

[] [ETY] [RCL] [GŦA] [SBL] [ETY] [] [ND̃W] [NKR] [] [KWN] [CWB] [GWM] [] [] [GWL] [ETY] [AZ̃B] [] [] [KWN] [] [ṦD̃G]
ÊÙNKM LTÊTWN ELRCEL WTGŦAWN ELSBYL WTÊTWN FY NED̃YKM ELMNKR FME KEN CWEB GWMH ÎLE ÊN GELWE EÙTNE BAZ̃EB ELLH ÎN KNT MN ELṦED̃GYN

einnekum lete'tūne r-ricāle ve teḳTaǔne s-sebīle ve te'tūne nādīkumu l-munkera fe mā kāne cevābe ḳavmihi illā en ḳālū 'tinā biǎƶābi llahi in kunte mine S-Sādiḳīne
أئنكم لتأتون الرجال وتقطعون السبيل وتأتون في ناديكم المنكر فما كان جواب قومه إلا أن قالوا ائتنا بعذاب الله إن كنت من الصادقين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أئنكم | ÊÙNKM einnekum siz ha? Indeed, you
لتأتون ا ت ي | ETY LTÊTWN lete'tūne gidiyorsunuz approach
الرجال ر ج ل | RCL ELRCEL r-ricāle erkeklere the men,
وتقطعون ق ط ع | GŦA WTGŦAWN ve teḳTaǔne ve kesiyorsunuz and you cut off
السبيل س ب ل | SBL ELSBYL s-sebīle yol the road
وتأتون ا ت ي | ETY WTÊTWN ve te'tūne ve yapıyorsunuz and commit
في | FY in
ناديكم ن د و | ND̃W NED̃YKM nādīkumu toplantılarınızda your meetings
المنكر ن ك ر | NKR ELMNKR l-munkera edepsizce şeyler "evil?"""
فما | FME fe mā fakat And not
كان ك و ن | KWN KEN kāne olmadı was
جواب ج و ب | CWB CWEB cevābe cevabı (the) answer
قومه ق و م | GWM GWMH ḳavmihi Kavmi'nin (of) his people
إلا | ÎLE illā başka except
أن | ÊN en that
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū demelerinden they said,
ائتنا ا ت ي | ETY EÙTNE 'tinā haydi getir """Bring upon us"
بعذاب ع ذ ب | AZ̃B BAZ̃EB biǎƶābi azabını (the) punishment
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
إن | ÎN in eğer if
كنت ك و ن | KWN KNT kunte isen you are
من | MN mine -dan of
الصادقين ص د ق | ṦD̃G ELṦED̃GYN S-Sādiḳīne doğrular- "the truthful."""

29:29 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

siz ha? | gidiyorsunuz | erkeklere | ve kesiyorsunuz | yol | ve yapıyorsunuz | | toplantılarınızda | edepsizce şeyler | fakat | olmadı | cevabı | Kavmi'nin | başka | | demelerinden | haydi getir | azabını | Allah'ın | eğer | isen | -dan | doğrular- |

[] [ETY] [RCL] [GŦA] [SBL] [ETY] [] [ND̃W] [NKR] [] [KWN] [CWB] [GWM] [] [] [GWL] [ETY] [AZ̃B] [] [] [KWN] [] [ṦD̃G]
ÊÙNKM LTÊTWN ELRCEL WTGŦAWN ELSBYL WTÊTWN FY NED̃YKM ELMNKR FME KEN CWEB GWMH ÎLE ÊN GELWE EÙTNE BAZ̃EB ELLH ÎN KNT MN ELṦED̃GYN

einnekum lete'tūne r-ricāle ve teḳTaǔne s-sebīle ve te'tūne nādīkumu l-munkera fe mā kāne cevābe ḳavmihi illā en ḳālū 'tinā biǎƶābi llahi in kunte mine S-Sādiḳīne
أئنكم لتأتون الرجال وتقطعون السبيل وتأتون في ناديكم المنكر فما كان جواب قومه إلا أن قالوا ائتنا بعذاب الله إن كنت من الصادقين

[] [ا ت ي] [ر ج ل] [ق ط ع] [س ب ل] [ا ت ي] [] [ن د و] [ن ك ر] [] [ك و ن] [ج و ب] [ق و م] [] [] [ق و ل] [ا ت ي] [ع ذ ب] [] [] [ك و ن] [] [ص د ق]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أئنكم | ÊÙNKM einnekum siz ha? Indeed, you
,,Nun,Kef,Mim,
,,50,20,40,
INTG – prefixed interrogative alif
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الهمزة همزة استفهام
حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لتأتون ا ت ي | ETY LTÊTWN lete'tūne gidiyorsunuz approach
Lam,Te,,Te,Vav,Nun,
30,400,,400,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الرجال ر ج ل | RCL ELRCEL r-ricāle erkeklere the men,
Elif,Lam,Re,Cim,Elif,Lam,
1,30,200,3,1,30,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
وتقطعون ق ط ع | GŦA WTGŦAWN ve teḳTaǔne ve kesiyorsunuz and you cut off
Vav,Te,Gaf,Tı,Ayn,Vav,Nun,
6,400,100,9,70,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
السبيل س ب ل | SBL ELSBYL s-sebīle yol the road
Elif,Lam,Sin,Be,Ye,Lam,
1,30,60,2,10,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
وتأتون ا ت ي | ETY WTÊTWN ve te'tūne ve yapıyorsunuz and commit
Vav,Te,,Te,Vav,Nun,
6,400,,400,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ناديكم ن د و | ND̃W NED̃YKM nādīkumu toplantılarınızda your meetings
Nun,Elif,Dal,Ye,Kef,Mim,
50,1,4,10,20,40,
N – genitive active participle
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
المنكر ن ك ر | NKR ELMNKR l-munkera edepsizce şeyler "evil?"""
Elif,Lam,Mim,Nun,Kef,Re,
1,30,40,50,20,200,
N – accusative masculine (form IV) passive participle
اسم منصوب
فما | FME fe mā fakat And not
Fe,Mim,Elif,
80,40,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
NEG – negative particle
الفاء عاطفة
حرف نفي
كان ك و ن | KWN KEN kāne olmadı was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
جواب ج و ب | CWB CWEB cevābe cevabı (the) answer
Cim,Vav,Elif,Be,
3,6,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
قومه ق و م | GWM GWMH ḳavmihi Kavmi'nin (of) his people
Gaf,Vav,Mim,He,
100,6,40,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلا | ÎLE illā başka except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū demelerinden they said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ائتنا ا ت ي | ETY EÙTNE 'tinā haydi getir """Bring upon us"
Elif,,Te,Nun,Elif,
1,,400,50,1,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل أمر و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بعذاب ع ذ ب | AZ̃B BAZ̃EB biǎƶābi azabını (the) punishment
Be,Ayn,Zel,Elif,Be,
2,70,700,1,2,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنت ك و ن | KWN KNT kunte isen you are
Kef,Nun,Te,
20,50,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
من | MN mine -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الصادقين ص د ق | ṦD̃G ELṦED̃GYN S-Sādiḳīne doğrular- "the truthful."""
Elif,Lam,Sad,Elif,Dal,Gaf,Ye,Nun,
1,30,90,1,4,100,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَئِنَّكُمْ: siz ha? | لَتَأْتُونَ: gidiyorsunuz | الرِّجَالَ: erkeklere | وَتَقْطَعُونَ: ve kesiyorsunuz | السَّبِيلَ: yol | وَتَأْتُونَ: ve yapıyorsunuz | فِي: | نَادِيكُمُ: toplantılarınızda | الْمُنْكَرَ: edepsizce şeyler | فَمَا: fakat | كَانَ: olmadı | جَوَابَ: cevabı | قَوْمِهِ: Kavmi'nin | إِلَّا: başka | أَنْ: | قَالُوا: demelerinden | ائْتِنَا: haydi getir | بِعَذَابِ: azabını | اللَّهِ: Allah'ın | إِنْ: eğer | كُنْتَ: isen | مِنَ: -dan | الصَّادِقِينَ: doğrular- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أئنكم ÊÙNKM siz ha? | لتأتون LTÊTWN gidiyorsunuz | الرجال ELRCEL erkeklere | وتقطعون WTGŦAWN ve kesiyorsunuz | السبيل ELSBYL yol | وتأتون WTÊTWN ve yapıyorsunuz | في FY | ناديكم NED̃YKM toplantılarınızda | المنكر ELMNKR edepsizce şeyler | فما FME fakat | كان KEN olmadı | جواب CWEB cevabı | قومه GWMH Kavmi'nin | إلا ÎLE başka | أن ÊN | قالوا GELWE demelerinden | ائتنا EÙTNE haydi getir | بعذاب BAZ̃EB azabını | الله ELLH Allah'ın | إن ÎN eğer | كنت KNT isen | من MN -dan | الصادقين ELṦED̃GYN doğrular- |
Kırık Meal (Okunuş) : |einnekum: siz ha? | lete'tūne: gidiyorsunuz | r-ricāle: erkeklere | ve teḳTaǔne: ve kesiyorsunuz | s-sebīle: yol | ve te'tūne: ve yapıyorsunuz | : | nādīkumu: toplantılarınızda | l-munkera: edepsizce şeyler | fe mā: fakat | kāne: olmadı | cevābe: cevabı | ḳavmihi: Kavmi'nin | illā: başka | en: | ḳālū: demelerinden | 'tinā: haydi getir | biǎƶābi: azabını | llahi: Allah'ın | in: eğer | kunte: isen | mine: -dan | S-Sādiḳīne: doğrular- |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊÙNKM: siz ha? | LTÊTWN: gidiyorsunuz | ELRCEL: erkeklere | WTGŦAWN: ve kesiyorsunuz | ELSBYL: yol | WTÊTWN: ve yapıyorsunuz | FY: | NED̃YKM: toplantılarınızda | ELMNKR: edepsizce şeyler | FME: fakat | KEN: olmadı | CWEB: cevabı | GWMH: Kavmi'nin | ÎLE: başka | ÊN: | GELWE: demelerinden | EÙTNE: haydi getir | BAZ̃EB: azabını | ELLH: Allah'ın | ÎN: eğer | KNT: isen | MN: -dan | ELṦED̃GYN: doğrular- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Siz, boyuna erkeklerle mi temas edecek, meşrû yolu mu kesecek, meclislerinizde hep kötü işlerde mi bulunacaksınız? Kavminin cevâbı, ancak eğer doğru söyleyenlerdensen Allah azâbını getir bize sözü olmuştu.
Adem Uğur : (Bu ilâhî ikazdan sonra hâla) siz, ille de erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlikler yapacak mısınız! Kavminin cevabı ise, şöyle demelerinden ibaret oldu: (Yaptıklarımızın kötülüğü ve azaba uğrayacağımız konusunda) doğru söyleyenlerden isen, Allah'ın azabını getir bize!
Ahmed Hulusi : "Muhakkak ki siz erkeklerle yatıp, (doğal üreme) yolu kesiyorsunuz; toplum içinde bunu yapıyorsunuz. " (Lût'un) toplumunun cevabı şu oldu: "Eğer sözünde sadıksan, Allâh azabını getir bize!"
Ahmet Tekin : 'Siz, helâl yoldan karşı cinsle meşrû ilişkiyi bırakıp, ille de, erkeklere yaklaşacak, soygun yapmak, erkeklere tecavüz etmek, adam öldürmek için yol kesecek, toplantılarınızda aklın ve şeriatın suç saydığı, haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği sapık ilişkilerde bulunacak ve hayasızlık mı yapacaksınız?' dedi. Kavminin Lût’a cevabı: 'İddialarında, tehdit ettiğin konuda doğru isen, Allah’ın azâbını getir bize' demelerinden ibaretti.
Ahmet Varol : Siz erkeklere yanaşıyor, yolu kesiyor ve toplantı yerlerinizde çirkin işler mi yapıyorsunuz?' Kavminin cevabı ancak: 'Eğer doğru sözlülerden isen bize Allah'ın azabını getir haydi!' demeleri oldu.
Ali Bulaç : "Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve bir araya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?" Bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: "Eğer doğru söylüyor isen, bize Allah'ın azabını getir" demek oldu.
Ali Fikri Yavuz : Cidden hâlâ erkeklere gidecek, (mal aşırmak için) yolu kesecek ve toplantınızda edebsizlik yapıb duracak mısınız?” Buna karşı kavminin cevabı, ancak şöyle demeleri olmuştur: “- Eğer doğru söyliyenlerdensen, getir bize Allah’ın azabını.”
Bekir Sadak : "Erkeklere yaklasiyor, yol kesiyor ve toplantilarinizda fena seyler yapmiyor musunuz?» Milletinin cevabi: «Dogru sozlu isen bize Allah'in azabini getir» demek oldu.
Celal Yıldırım : Sizler gerçekten erkeklere (cinsel sapıklar olarak) gidiyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda çirkin şeyler yapıyorsunuz öyle mi ?» Bunun üzerine kavminin cevabı ancak şöyle demeleri oldu : «Eğer doğrulardan isen bize (o tehdîd edip durduğun) Allah'ın azabını getir.»
Diyanet İşleri : “Siz hâlâ erkeklere yanaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?” Kavminin cevabı, “Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi Allah’ın azabını getir bize” demeden ibaret oldu.
Diyanet İşleri (eski) : 'Erkeklere yaklaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?' Milletinin cevabı: 'Doğru sözlü isen bize Allah'ın azabını getir' demek oldu.
Diyanet Vakfi : (Bu ilâhî ikazdan sonra hâla) siz, ille de erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlikler yapacak mısınız! Kavminin cevabı ise, şöyle demelerinden ibaret oldu: (Yaptıklarımızın kötülüğü ve azaba uğrayacağımız konusunda) doğru söyleyenlerden isen, Allah'ın azabını getir bize!
Edip Yüksel : 'Siz erkeklerle cinsel ilişki kuruyor, yolları kesiyor ve toplantılarınızda her kötülüğü işliyorsunuz.' Halkının biricik karşılığı, 'Doğrulardan isen ALLAH'ın azabını getir bakalım,'demeleri oldu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «(Bu ilâhî ikazdan sonra) siz, ille de erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?» Kavminin cevabı ise, şöyle demelerinden ibaret oldu: «Doğru söyleyenlerden isen Allah'ın azabını getir bize!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Siz, gerçekten erkeklere gidecek, yolu kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapıp duracak mısınız?» dediği zaman, kavminin cevabı ancak şöyle demeleri oldu: «Haydi, getir bize Allah' ın azabını, eğer doğru söyleyenlerden isen!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Cidden siz hâlâ erkeklere gidecek ve yolu kesecek ve meclisinizde edebsizlik yapıp duracak mısınız? Buna kavminin cevabı ancak şöyle demeleri oldu: «haydi getir bize Allahın azâbını sadıklardan isen»
Fizilal-il Kuran : Sizler, kadınları bırakıp erkek erkeğe cinsel ilişkide bulunuyor, kervanların yolunu kesiyor ve aranızda düzenlediğiniz toplantılarda o çirkin eylemi işliyorsunuz. Öyle mi? Soydaşlarının tek cevabı «Eğer doğru söylüyorsan, Allah'ın azabını başımıza getir bakalım» demeleri oldu.
Gültekin Onan : "Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve bir araya gelişlerinizde münker yapıp / işleyip duracak mısınız?" Bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: "Eğer doğru söylüyor isen, bize Tanrı'nın azabını getir" demek oldu.
Hakkı Yılmaz : (28,29) Lût'u da gönderdik. Hani o toplumuna: “Şüphesiz siz, kesinlikle âlemlerden sizden önce geçmiş olanların yapmadığı bir hayâsızlığı yapıyorsunuz! Siz şüphesiz, kesinlikle erkeklere gidecek, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?” demişti. Bunun üzerine toplumunun cevabı, sadece, “Doğru söyleyenlerden isen Allah'ın azabını bize getir!” demeleri oldu.
Hasan Basri Çantay : «Siz her halde erkeklere gidecek, yol kesecek, toplantı yerinizde meşru olmayanı yapacak mısınız»? Kavminin cevâbı: «Eğer doğru söyleyenlerdensen Allahın azabını getir bize» demelerinden başkası olmadı.
Hayrat Neşriyat : 'Gerçekten siz hâlâ erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edebsizlik yapıp duracak mısınız?' Buna rağmen kavminin cevâbı: 'Eğer (iddiâsında) doğru kimselerden isen, Allah’ın azâbını bize getir!' demelerinden başka bir şey olmadı.
İbni Kesir : Siz; erkeklere yaklaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz? Kavminin ona cevabı: Doğru sözlü isen, bize Allah'ın azabını getir, demek oldu.
İskender Evrenosoğlu : Gerçekten siz erkeklere gelecek, yol kesecek ve toplantılarınızda hayasızlık mı yapacaksınız? Bunun üzerine onun kavminin cevabı: "Eğer sadıklardansan, bize Allah'ın azabını getir." demekten başka bir şey olmadı.
Muhammed Esed : Siz, erkeklere (azgın bir şehvetle) yaklaşıp (cinsler arasında tabii olan) yolu kapatmıyor musunuz? Ve bu utanç verici suçları (açık) toplantılarınızda işlemiyor musunuz?" Ama kavmi, "Peki," diye cevap verdi, "eğer doğruları söyleyenlerden isen, başımıza Allah'ın azabını getir bakalım!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Siz hâlâ erkeklere gidecek ve yolu kesecek ve toplantılarınızda çirkin şeyleri yapacakmısınız?» Artık (O'nun) kavminin cevabı, «Eğer sen sâdıklardan isen bize Allah'ın gazabını getir» demekten başka olmadı.
Ömer Öngüt : “Erkeklere yaklaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda edepsizce şeyler yapmıyor musunuz?” Kavminin cevabı: “Doğru sözlü isen, bize Allah'ın azabını getir. ” demek oldu.
Şaban Piriş : Siz, erkeklere yanaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda kötü şeyler yapıyorsunuz, öyle mi? Kavminin cevabı ise: -Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bize Allah’ın azabını getir, demekten başka birşey değildi.
Suat Yıldırım : Allah’ın bu uyarmasından sonra siz hâlâ şehvetle erkeklere varacak, yolu kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapmaya devam edecek misiniz?" Halkının ona cevabı şundan ibaret oldu: "Doğru söylüyorsan bizi tehdit ettiğin, Allah’ın o azabını getir de görelim!"
Süleyman Ateş : "Siz (kadınları bırakıp) erkeklere gidiyorsunuz, yol kesiyorsunuz ve toplantılarınızda edepsizce şeyler yapıyorsunuz ha?.." Kavmi'nin cevabı, sadece: "Eğer doğrulardan isen, haydi Allâh'ın azâbını getir!" demeleri oldu.
Tefhim-ul Kuran : «Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve bir araya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?» Bunun üzerine kendi kavminin cebabı yalnızca: «Eğer doğru söylemekte olanlardan isen, bize Allah'ın azabını getir» demek oldu.
Ümit Şimşek : 'Hâlâ erkeklere şehvetle yaklaşmaya, yol kesmeye, toplantılarınızda hayâsızlık yapmaya devam edecek misiniz?' Kavminin ona verdiği cevap, 'Doğru söylüyorsan bize Allah'ın azabını getir' demekten ibaret oldu.
Yaşar Nuri Öztürk : "Erkeklere gidiyorsunuz, yol kesiyorsunuz, toplantılarınızda çirkinlikler sergiliyorsunuz, öyle mi?" Toplumunun cevabı sadece şunu söylemek oldu: "Eğer doğru sözlülerdensen, hadi getir bize Allah'ın azabını!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}