» 32 / Secde  16:

Kuran Sırası: 32
İniş Sırası: 75
Secde Suresi = Yere Kapanma Suresi
ismini 15. ayette geçen secde kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. تَتَجَافَىٰ (TTCEF) = tetecāfā : uzaklaşır
2. جُنُوبُهُمْ (CNWBHM) = cunūbuhum : yanları
3. عَنِ (AN) = ǎni : -dan
4. الْمَضَاجِعِ (ELMŽECA) = l-meDāciǐ : yataklar-
5. يَدْعُونَ (YD̃AWN) = yed'ǔne : du'a ederler
6. رَبَّهُمْ (RBHM) = rabbehum : Rablerine
7. خَوْفًا (ḢWFE) = ḣavfen : korkarak
8. وَطَمَعًا (WŦMAE) = ve Tameǎn : ve umarak
9. وَمِمَّا (WMME) = ve mimmā : ve şeylerden
10. رَزَقْنَاهُمْ (RZGNEHM) = razeḳnāhum : rızıklandırdığımız
11. يُنْفِقُونَ (YNFGWN) = yunfiḳūne : hayır için harcarlar
uzaklaşır | yanları | -dan | yataklar- | du'a ederler | Rablerine | korkarak | ve umarak | ve şeylerden | rızıklandırdığımız | hayır için harcarlar |

[CFW] [CNB] [] [ŽCA] [D̃AW] [RBB] [ḢWF] [ŦMA] [] [RZG] [NFG]
TTCEF CNWBHM AN ELMŽECA YD̃AWN RBHM ḢWFE WŦMAE WMME RZGNEHM YNFGWN

tetecāfā cunūbuhum ǎni l-meDāciǐ yed'ǔne rabbehum ḣavfen ve Tameǎn ve mimmā razeḳnāhum yunfiḳūne
تتجافى جنوبهم عن المضاجع يدعون ربهم خوفا وطمعا ومما رزقناهم ينفقون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
تتجافى ج ف و | CFW TTCEF tetecāfā uzaklaşır Forsake
جنوبهم ج ن ب | CNB CNWBHM cunūbuhum yanları their sides
عن | AN ǎni -dan from
المضاجع ض ج ع | ŽCA ELMŽECA l-meDāciǐ yataklar- "(their) beds;"
يدعون د ع و | D̃AW YD̃AWN yed'ǔne du'a ederler they call
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbehum Rablerine their Lord
خوفا خ و ف | ḢWF ḢWFE ḣavfen korkarak (in) fear
وطمعا ط م ع | ŦMA WŦMAE ve Tameǎn ve umarak and hope,
ومما | WMME ve mimmā ve şeylerden and out of what
رزقناهم ر ز ق | RZG RZGNEHM razeḳnāhum rızıklandırdığımız We have provided them
ينفقون ن ف ق | NFG YNFGWN yunfiḳūne hayır için harcarlar they spend.

32:16 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

uzaklaşır | yanları | -dan | yataklar- | du'a ederler | Rablerine | korkarak | ve umarak | ve şeylerden | rızıklandırdığımız | hayır için harcarlar |

[CFW] [CNB] [] [ŽCA] [D̃AW] [RBB] [ḢWF] [ŦMA] [] [RZG] [NFG]
TTCEF CNWBHM AN ELMŽECA YD̃AWN RBHM ḢWFE WŦMAE WMME RZGNEHM YNFGWN

tetecāfā cunūbuhum ǎni l-meDāciǐ yed'ǔne rabbehum ḣavfen ve Tameǎn ve mimmā razeḳnāhum yunfiḳūne
تتجافى جنوبهم عن المضاجع يدعون ربهم خوفا وطمعا ومما رزقناهم ينفقون

[ج ف و] [ج ن ب] [] [ض ج ع] [د ع و] [ر ب ب] [خ و ف] [ط م ع] [] [ر ز ق] [ن ف ق]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
تتجافى ج ف و | CFW TTCEF tetecāfā uzaklaşır Forsake
Te,Te,Cim,Elif,Fe,,
400,400,3,1,80,,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
جنوبهم ج ن ب | CNB CNWBHM cunūbuhum yanları their sides
Cim,Nun,Vav,Be,He,Mim,
3,50,6,2,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عن | AN ǎni -dan from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
المضاجع ض ج ع | ŽCA ELMŽECA l-meDāciǐ yataklar- "(their) beds;"
Elif,Lam,Mim,Dad,Elif,Cim,Ayn,
1,30,40,800,1,3,70,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
يدعون د ع و | D̃AW YD̃AWN yed'ǔne du'a ederler they call
Ye,Dal,Ayn,Vav,Nun,
10,4,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbehum Rablerine their Lord
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
خوفا خ و ف | ḢWF ḢWFE ḣavfen korkarak (in) fear
Hı,Vav,Fe,Elif,
600,6,80,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وطمعا ط م ع | ŦMA WŦMAE ve Tameǎn ve umarak and hope,
Vav,Tı,Mim,Ayn,Elif,
6,9,40,70,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
ومما | WMME ve mimmā ve şeylerden and out of what
Vav,Mim,Mim,Elif,
6,40,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
حرف جر
اسم موصول
رزقناهم ر ز ق | RZG RZGNEHM razeḳnāhum rızıklandırdığımız We have provided them
Re,Ze,Gaf,Nun,Elif,He,Mim,
200,7,100,50,1,5,40,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ينفقون ن ف ق | NFG YNFGWN yunfiḳūne hayır için harcarlar they spend.
Ye,Nun,Fe,Gaf,Vav,Nun,
10,50,80,100,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |تَتَجَافَىٰ: uzaklaşır | جُنُوبُهُمْ: yanları | عَنِ: -dan | الْمَضَاجِعِ: yataklar- | يَدْعُونَ: du'a ederler | رَبَّهُمْ: Rablerine | خَوْفًا: korkarak | وَطَمَعًا: ve umarak | وَمِمَّا: ve şeylerden | رَزَقْنَاهُمْ: rızıklandırdığımız | يُنْفِقُونَ: hayır için harcarlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |تتجافى TTCEF uzaklaşır | جنوبهم CNWBHM yanları | عن AN -dan | المضاجع ELMŽECA yataklar- | يدعون YD̃AWN du'a ederler | ربهم RBHM Rablerine | خوفا ḢWFE korkarak | وطمعا WŦMAE ve umarak | ومما WMME ve şeylerden | رزقناهم RZGNEHM rızıklandırdığımız | ينفقون YNFGWN hayır için harcarlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |tetecāfā: uzaklaşır | cunūbuhum: yanları | ǎni: -dan | l-meDāciǐ: yataklar- | yed'ǔne: du'a ederler | rabbehum: Rablerine | ḣavfen: korkarak | ve Tameǎn: ve umarak | ve mimmā: ve şeylerden | razeḳnāhum: rızıklandırdığımız | yunfiḳūne: hayır için harcarlar |
Kırık Meal (Transcript) : |TTCEF: uzaklaşır | CNWBHM: yanları | AN: -dan | ELMŽECA: yataklar- | YD̃AWN: du'a ederler | RBHM: Rablerine | ḢWFE: korkarak | WŦMAE: ve umarak | WMME: ve şeylerden | RZGNEHM: rızıklandırdığımız | YNFGWN: hayır için harcarlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yanları, yatak nedir, görmez, korkarak, umarak Rablerini çağırırlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını yoksullara harcarlar.
Adem Uğur : Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar.
Ahmed Hulusi : (Gece) yataklarından kalkıp; korkarak ve umarak Rablerine dua ederler. . . Kendilerini beslediğimiz yaşam gıdalarından Allâh için karşılıksız bağışta bulunurlar!
Ahmet Tekin : Korkuyla ve umutla Rablerine kulluk ve ibadet ederlerken, yalvarırlarken, yanları yataklardan uzak kalır. Kendilerine rızık ve servet olarak verdiklerimizden Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcarlar, insanların ihtiyaçlarını görürler.
Ahmet Varol : Yanları (ibadete kalkmak üzere) yataklarından uzaklaşır. Korku ve ümit ile Rablerine dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden harcarlar.
Ali Bulaç : Onların yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Ali Fikri Yavuz : (Onlar, o kimselerdir ki, geceleyin namaz kılmak için) yataklarından kalkarlar; Rablerine, azabından korkarak ve rahmetinden ümidvar olarak dua ederler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da (hayır yollarına) harcalar.
Bekir Sadak : (15-16) SÙ Ayetlerimize ancak, kendilerine hatirlatildigi zaman secdeye kapananlar, buyukluk taslamayarak Rablerini overek yuceltenler, vucudlarini yataklardan uzak tutup korkarak ve umarak Rablerine yalvaranlar ve verdigimiz riziklardan sarfedenler inanir.
Celal Yıldırım : Onların yanları, döşeklerinden aralanıp Rablarına korkarak, umutlanarak duâ eder, yalvarırlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden (Allah rızası için) harcarlar.
Diyanet İşleri : Onlar, korkarak ve ümid ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar.
Diyanet İşleri (eski) : (15-16) Ayetlerimize ancak, kendilerine hatırlatıldığı zaman secdeye kapananlar, büyüklük taslamayarak Rablerini överek yüceltenler, vücudlarını yataklardan uzak tutup korkarak ve umarak Rablerine yalvaranlar ve verdiğimiz rızıklardan sarfedenler inanır.
Diyanet Vakfi : Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar.
Edip Yüksel : Yataklarından kalkıp Rab'lerine saygı ve umutla yalvarırlar. Kendilerine verdiğimiz nimetlerden de verirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onların yanları yataklardan uzaklaşır, korku ve ümid içinde Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan hayıra sarfederler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yanları yataklarından aralaşır (uzaklaşır), korku ve ümit içinde Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz azıklardan hayıra sarfederler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yanları yataklardan aralaşır korku ve ümid içinde rablarına duâ ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan onlar hayra masraf yaparlar
Fizilal-il Kuran : Gece teheccüd namazı kılmak için yanlarını yataklardan ayırıp kalkarlar, korkarak ve ümit ederek Rabb'lerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar.
Gültekin Onan : Onların yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Hakkı Yılmaz : "Onların yanları, yan gelip yattıkları yerlerden uzaklaşır; onlar keyfetmezler, onlar korku ve ümit içinde Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcarlar/ başta yakınları olmak üzere başkalarının nafakalarını temin ederler. "
Hasan Basri Çantay : Yanları yataklarından uzaklaşır, korku ve ümîd ile Rablerine düâ ederler. Kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden de (hayra) harcarlar.
Hayrat Neşriyat : (Teheccüd namazı kılmak için) yanları yataklardan uzaklaşır; korkarak ve umarak Rablerine duâ ederler ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden (Allah yolunda) sarf ederler.
İbni Kesir : Onların yanları yataklarından uzaklaşır. Korku ve ümid ile Rabblarına yalvarırlar. Verdiğimiz rızıklardan da infak ederler.
İskender Evrenosoğlu : Yanlarını yataktan uzaklaştırırlar (yan üstü yatarken kalkarlar). Rab'lerine korku ve ümitle dua ederler. Ve onları rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler (verirler).
Muhammed Esed : (onlar,) yataklarından (geceleri) kalkarak korku ve ümit içinde Rablerine yalvaranlardır ve kendilerine geçinmeleri için verdiğimizden başkalarına harcayanlardır.
Mustafa İslamoğlu : Onlar yataklarından kalkarak tarifsiz bir korku ve büyük bir iştiyakla Rablerine yalvarırlar ve verdiğimiz rızıklardan infak ederler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Yanları yataklarından uzaklaşır ve Rablerine korku ile ümit ile dua ederler ve kendilerini merzûk ettiğimiz şeylerden de infakta bulunurlar.
Ömer Öngüt : (Gece teheccüd namazı kılmak için yanları yataklarından uzaklaşır). Korku ve ümit ile Rablerine duâ ederler. Kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden de hayra harcarlar.
Şaban Piriş : Onların yanları yataklarından uzaklaşır, korku ve ümit ile Rab’lerine yalvarırlar. Kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden yoksullara verirler.
Suat Yıldırım : Teheccüd namazı kılmak için yataklarından kalkar, cezalandırmasından endişe içinde, rahmetinden de ümitli olarak Rab’lerine dua edip yalvarırlar ve kendilerine nasib ettiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.
Süleyman Ateş : Yanları yataklardan uzaklaşır, (gece teheccüd namazı kılmak için yanlarını yataklardan ayırıp kalkarlar), korkarak ve umarak Rablerine du'â ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar.
Tefhim-ul Kuran : Onların yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Ümit Şimşek : Yataklarından kalkıp korku ve ümit içinde Rablerine dua ederler. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de bağışta bulunurlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Yanları yataklarından uzaklaşır; korku ve ümitle Rablerine dua ederler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da dağıtırlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}