N – nominative masculine plural (form VIII) active participle اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّذِي: ve kimseler | جَاءَ: getiren(ler) | بِالصِّدْقِ: doğruyu | وَصَدَّقَ: ve doğrulayanlar | بِهِ: onu | أُولَٰئِكَ: işte | هُمُ: onlardır | الْمُتَّقُونَ: korunanlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والذي WELZ̃Yve kimseler | جاء CEÙgetiren(ler) | بالصدق BELṦD̃Gdoğruyu | وصدق WṦD̃Gve doğrulayanlar | به BHonu | أولئك ÊWLÙKişte | هم HMonlardır | المتقون ELMTGWNkorunanlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |velleƶī: ve kimseler | cā'e: getiren(ler) | biS-Sidḳi: doğruyu | ve Saddeḳa: ve doğrulayanlar | bihi: onu | ulāike: işte | humu: onlardır | l-mutteḳūne: korunanlar |
Kırık Meal (Transcript) : |WELZ̃Y: ve kimseler | CEÙ: getiren(ler) | BELṦD̃G: doğruyu | WṦD̃G: ve doğrulayanlar | BH: onu | ÊWLÙK: işte | HM: onlardır | ELMTGWN: korunanlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Doğrulukla gelen kişiye ve onun doğru olduğunu tasdik edenlere gelince: Onlardır çekinenlerin ta kendileri.
Adem Uğur : Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte kötülükten sakınanlar onlardır.
Ahmed Hulusi : Sıdkı (Allâh kulu olunduğu ve bedende hilâfet hakikatinin yaşandığı gerçeğini) getiren ve Onu tasdik edene (Hz. Ebu Bekir) gelince, işte onlar Müttekî'lerin ta kendileridir!
Ahmet Tekin : Doğru söz ile, Kur’ân ile gelen ve doğru sözü, Kur’ân’ı tasdik edenler, onlar, işte onlar Allah’a sığınanlar, emirlerine yapışanlar, günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerdir.
Ahmet Varol : Doğruyu getiren ve onu doğrulayana gelince işte onlar takva sahipleridir.
Ali Bulaç : Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki (takva sahibi) olanlardır.
Ali Fikri Yavuz : Doğruyu (Kur’an’ı) getiren (Hz. Peygamber s.a.s.) ve O’nu tasdik eden (müminler) ise, işte bunlar takva sahibi kimselerdir.
Bekir Sadak : Gercegi getiren ve onu dogrulayanlar, iste onlar, Allah'a karsi gelmekten sakinmis olanlardir.
Celal Yıldırım : Doğruyu getiren ve onu getireni tasdîk eden (var ya) işte (Allah'tan) korkup (inkâr ve azgınlıktan) sakınanlar onlardır!
Diyanet İşleri : Dosdoğru Kur’an’ı getiren ile onu tasdik edenler var ya, işte onlar Allah’a karşı gelmekten sakınanlardır.
Diyanet İşleri (eski) : Gerçeği getiren ve onu doğrulayanlar, işte onlar, Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlardır.
Diyanet Vakfi : Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte kötülükten sakınanlar onlardır.
Edip Yüksel : Gerçeği getiren ve onu doğrulayana gelince, işte onlar erdemlilerdir
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Doğruyu getiren ve onu tasdik edene gelince, işte onlar kötülükten korunan müttakilerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Doğruyu getiren ve onu tasdik edenlere gelince, işte onlar, Allah'tan korkanlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Doğruyu getiren ve onu tasdık eden ise işte onlar korunan müttekıyler
Fizilal-il Kuran : Gerçeği getirene ve onu doğrulayanlara gelince; «İşte takva sahipleri onlardır.»
Gültekin Onan : Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki olanlardır.
Hakkı Yılmaz : "Ve doğruyu getiren ve onu tasdik eden kişi; işte onlar, Allah'ın koruması altına girmiş olan kişilerin ta kendileridir. "
Hasan Basri Çantay : Sıdk (-u hakıykat) ı getirene ve onu tasdıyk edenlere (mü'minlere) gelince: İşte onlar takvâye erenlerin ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat : Doğruyu getirene (peygambere) ve onu tasdîk edene gelince; işte onlar gerçekten takvâ sâhibleridir.
İbni Kesir : Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler; işte onlar muttakilerdir.
İskender Evrenosoğlu : Ve hakikat ile gelen (Allah'a ulaşmayı dilemeye davet eden) ve onu tasdik edenler (Allah'a ulaşmayı dileyenler), işte onlar takva sahibidirler.
Muhammed Esed : Ama hakikati getiren ve onu bütün kalpleriyle tasdik edenler; işte onlar Allah'a karşı sorumluluklarının (tam) bilincinde olanlardır!
Ömer Nasuhi Bilmen : O zât ki, doğruyu ve onu tasdik ettiler, işte muttakîler olan, onlardırlar.
Ömer Öngüt : Doğruyu getiren ve onu tasdik edenler, işte onlar takvâ sahipleridir.
Şaban Piriş : Doğru’yu getiren ve onu tasdik edenler ise, işte onlar korunanlardır.
Suat Yıldırım : Ama, hak ve gerçeği getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte her türlü fenalıktan korunanlar onlardır.
Süleyman Ateş : Doğruyu getirene ve onu doğrulayanlara gelince: İşte korunanlar onlardır.
Tefhim-ul Kuran : Doğruyu getiren ve doğrulayanlara gelince; işte onlar muttaki (takva sahibi) olanlardır.
Ümit Şimşek : Hakkı getiren ile onu doğrulayanlar ise, kötülüklerden korunmuş olanlardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Doğruyu getirene ve onu tasdikleyene gelince, işte böyleleri, korunanların ta kendileridir.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]