» 4 / Nisâ  175:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
Nisa Suresi = Kadinlar Suresi
Pek çok ayetinde kadinlarin haklarindan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَمَّا (FÊME) = feemmā : gelince
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselere
3. امَنُوا ( ËMNWE) = āmenū : inanan(lara)
4. بِاللَّهِ (BELLH) = billahi : Alah'a
5. وَاعْتَصَمُوا (WEATṦMWE) = veǎ'teSamū : ve yapışanlara
6. بِهِ (BH) = bihi : O'na
7. فَسَيُدْخِلُهُمْ (FSYD̃ḢLHM) = feseyudḣiluhum : sokacaktır
8. فِي (FY) = fī : -in içine
9. رَحْمَةٍ (RḪMT) = raHmetin : bir rahmet-
10. مِنْهُ (MNH) = minhu : kendinden
11. وَفَضْلٍ (WFŽL) = ve feDlin : ve lutfun
12. وَيَهْدِيهِمْ (WYHD̃YHM) = ve yehdīhim : ve onları iletecektir
13. إِلَيْهِ (ÎLYH) = ileyhi : kendisine varan
14. صِرَاطًا (ṦREŦE) = SirāTen : bir yola
15. مُسْتَقِيمًا (MSTGYME) = musteḳīmen : doğru
gelince | kimselere | inanan(lara) | Alah'a | ve yapışanlara | O'na | sokacaktır | -in içine | bir rahmet- | kendinden | ve lutfun | ve onları iletecektir | kendisine varan | bir yola | doğru |

[] [] [EMN] [] [AṦM] [] [D̃ḢL] [] [RḪM] [] [FŽL] [HD̃Y] [] [ṦRŦ] [GWM]
FÊME ELZ̃YN ËMNWE BELLH WEATṦMWE BH FSYD̃ḢLHM FY RḪMT MNH WFŽL WYHD̃YHM ÎLYH ṦREŦE MSTGYME

feemmā elleƶīne āmenū billahi veǎ'teSamū bihi feseyudḣiluhum raHmetin minhu ve feDlin ve yehdīhim ileyhi SirāTen musteḳīmen
فأما الذين آمنوا بالله واعتصموا به فسيدخلهم في رحمة منه وفضل ويهديهم إليه صراطا مستقيما

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأما | FÊME feemmā gelince So as for
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan(lara) believed
بالله | BELLH billahi Alah'a in Allah
واعتصموا ع ص م | AṦM WEATṦMWE veǎ'teSamū ve yapışanlara and held fast
به | BH bihi O'na to Him,
فسيدخلهم د خ ل | D̃ḢL FSYD̃ḢLHM feseyudḣiluhum sokacaktır then He will admit them
في | FY -in içine in
رحمة ر ح م | RḪM RḪMT raHmetin bir rahmet- Mercy
منه | MNH minhu kendinden from Himself
وفضل ف ض ل | FŽL WFŽL ve feDlin ve lutfun and Bounty
ويهديهم ه د ي | HD̃Y WYHD̃YHM ve yehdīhim ve onları iletecektir and will guide them
إليه | ÎLYH ileyhi kendisine varan to Himself
صراطا ص ر ط | ṦRŦ ṦREŦE SirāTen bir yola (on) a way,
مستقيما ق و م | GWM MSTGYME musteḳīmen doğru straight.

4:175 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

gelince | kimselere | inanan(lara) | Alah'a | ve yapışanlara | O'na | sokacaktır | -in içine | bir rahmet- | kendinden | ve lutfun | ve onları iletecektir | kendisine varan | bir yola | doğru |

[] [] [EMN] [] [AṦM] [] [D̃ḢL] [] [RḪM] [] [FŽL] [HD̃Y] [] [ṦRŦ] [GWM]
FÊME ELZ̃YN ËMNWE BELLH WEATṦMWE BH FSYD̃ḢLHM FY RḪMT MNH WFŽL WYHD̃YHM ÎLYH ṦREŦE MSTGYME

feemmā elleƶīne āmenū billahi veǎ'teSamū bihi feseyudḣiluhum raHmetin minhu ve feDlin ve yehdīhim ileyhi SirāTen musteḳīmen
فأما الذين آمنوا بالله واعتصموا به فسيدخلهم في رحمة منه وفضل ويهديهم إليه صراطا مستقيما

[] [] [ا م ن] [] [ع ص م] [] [د خ ل] [] [ر ح م] [] [ف ض ل] [ه د ي] [] [ص ر ط] [ق و م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأما | FÊME feemmā gelince So as for
Fe,,Mim,Elif,
80,,40,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
EXL – explanation particle
الفاء عاطفة
حرف تفصيل
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
COND – masculine plural conditional noun
اسم شرط
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan(lara) believed
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالله | BELLH billahi Alah'a in Allah
Be,Elif,Lam,Lam,He,
2,1,30,30,5,
"P – prefixed preposition bi
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
واعتصموا ع ص م | AṦM WEATṦMWE veǎ'teSamū ve yapışanlara and held fast
Vav,Elif,Ayn,Te,Sad,Mim,Vav,Elif,
6,1,70,400,90,40,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi O'na to Him,
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
فسيدخلهم د خ ل | D̃ḢL FSYD̃ḢLHM feseyudḣiluhum sokacaktır then He will admit them
Fe,Sin,Ye,Dal,Hı,Lam,He,Mim,
80,60,10,4,600,30,5,40,
RSLT – prefixed result particle
FUT – prefixed future particle sa
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف استقبال
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY -in içine in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
رحمة ر ح م | RḪM RḪMT raHmetin bir rahmet- Mercy
Re,Ha,Mim,Te merbuta,
200,8,40,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
منه | MNH minhu kendinden from Himself
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
وفضل ف ض ل | FŽL WFŽL ve feDlin ve lutfun and Bounty
Vav,Fe,Dad,Lam,
6,80,800,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
ويهديهم ه د ي | HD̃Y WYHD̃YHM ve yehdīhim ve onları iletecektir and will guide them
Vav,Ye,He,Dal,Ye,He,Mim,
6,10,5,4,10,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إليه | ÎLYH ileyhi kendisine varan to Himself
,Lam,Ye,He,
,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
صراطا ص ر ط | ṦRŦ ṦREŦE SirāTen bir yola (on) a way,
Sad,Re,Elif,Tı,Elif,
90,200,1,9,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
مستقيما ق و م | GWM MSTGYME musteḳīmen doğru straight.
Mim,Sin,Te,Gaf,Ye,Mim,Elif,
40,60,400,100,10,40,1,
ADJ – accusative masculine indefinite (form X) active participle
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَمَّا: gelince | الَّذِينَ: kimselere | امَنُوا: inanan(lara) | بِاللَّهِ: Alah'a | وَاعْتَصَمُوا: ve yapışanlara | بِهِ: O'na | فَسَيُدْخِلُهُمْ: sokacaktır | فِي: -in içine | رَحْمَةٍ: bir rahmet- | مِنْهُ: kendinden | وَفَضْلٍ: ve lutfun | وَيَهْدِيهِمْ: ve onları iletecektir | إِلَيْهِ: kendisine varan | صِرَاطًا: bir yola | مُسْتَقِيمًا: doğru |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأما FÊME gelince | الذين ELZ̃YN kimselere | آمنوا ËMNWE inanan(lara) | بالله BELLH Alah'a | واعتصموا WEATṦMWE ve yapışanlara | به BH O'na | فسيدخلهم FSYD̃ḢLHM sokacaktır | في FY -in içine | رحمة RḪMT bir rahmet- | منه MNH kendinden | وفضل WFŽL ve lutfun | ويهديهم WYHD̃YHM ve onları iletecektir | إليه ÎLYH kendisine varan | صراطا ṦREŦE bir yola | مستقيما MSTGYME doğru |
Kırık Meal (Okunuş) : |feemmā: gelince | elleƶīne: kimselere | āmenū: inanan(lara) | billahi: Alah'a | veǎ'teSamū: ve yapışanlara | bihi: O'na | feseyudḣiluhum: sokacaktır | : -in içine | raHmetin: bir rahmet- | minhu: kendinden | ve feDlin: ve lutfun | ve yehdīhim: ve onları iletecektir | ileyhi: kendisine varan | SirāTen: bir yola | musteḳīmen: doğru |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊME: gelince | ELZ̃YN: kimselere | ËMNWE: inanan(lara) | BELLH: Alah'a | WEATṦMWE: ve yapışanlara | BH: O'na | FSYD̃ḢLHM: sokacaktır | FY: -in içine | RḪMT: bir rahmet- | MNH: kendinden | WFŽL: ve lutfun | WYHD̃YHM: ve onları iletecektir | ÎLYH: kendisine varan | ṦREŦE: bir yola | MSTGYME: doğru |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'a inanıp ona sarılanları o, kendi rahmetine ve ihsânına alacak ve onları doğru yola sevkedecektir.
Abdullah Aydın : İşte Allah'a îmân edip de O'na (şeriatına) sarılanları Allah, kendi katından bir rahmet ve lütuf içine koyacak ve onları kendisine varan doğru bir yola (İslâm'a) iletecektir.
Adem Uğur : Allah'a iman edip O'na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve lütuf (deryası) içine daldıracak ve onları kendine doğru (giden) bir yola götürecektir.
Ahmed Hulusi : Esmâ'sıyla her şeyin aslı olan Allâh'a iman edip, O'na hakikatleri olarak sımsıkı tutunanlara gelince, onları HÛ'dan bir rahmetin ve fazlın içine sokacak ve onları kendisine varan sırat-ı müstakime hidâyetleyecektir.
Ahmet Davudoğlu : İşte Allah'a îmân edip O'na sarılanları Allah, kendi katından bir rahmet ve lûtfa (cennete) koyacak, ve onları kendisine varan doğru bir yola (İslâm'a) iletecektir.
Ahmet Tekin : Allah’a iman edip, Kur’ân’a sımsıkı sarılarak himayesine sığınanları Allah rahmetine ve lütfuna mazhar edecektir. Onları, Allah’a çıkan, doğru, muhkem, güvenli yola İslâmî hayata iletecektir.
Ahmet Varol : Allah'a iman eden ve O'na sarılanları Allah, kendi katından rahmet ve lütfun içine sokacak ve onları kendine giden doğru bir yola iletecektir.
Ali Arslan : Allah'a îmân edip O'na sarılanlara gelince, Allah onları katından gelecekte bir rahmet ve fazl-u kereme koyacaktır. Onları kendisine götürecek dosdoğru bir yola (İslâm dinine) eriştirecektir.
Ali Bulaç : İşte Allah'a iman edenler ve O'na sarılanlar, onları kendisinden olan bir rahmetin ve bir fazlın içine yerleştirecektir ve onları Kendisine varan dosdoğru bir yola yöneltip iletecektir.
Ali Fikri Yavuz : İşte Allah’a iman edip de ona (Şeriatına) sarılanları Allah, kendi katından bir rahmet ve lütuf içine (Cennete) koyacak ve onları, kendisine varan doğru bir yola (islâma) iletecektir.
Arif Pamuk : Alah'a inanıp da O'na sımsıkı sarılanları Allah, kendisinden bir rahmet ve lütfa sokacak ve kendisine varan dosdoğru yola iletecektir.
Ayntabî Mehmet Efendi : Allahû Tealâ'ya îmân edip de O'na sarılanları O, taraf-ı ilâhisinden bir rahmet ve inayete idhal edecek ve kendisine varan doğru bir yola götürecektir.
Bahaeddin Sağlam : Allah'a îmân edip onur ile tutunanlar(korunanlar)ı Allah kendinden bir rahmet ve lütuf içine koyacaktır ve kendi tarafına onlar için doğru bir yol gösterecektir.
Bekir Sadak : Allah kendisine inananlari ve Kitabina sarilanlari rahmetine ve bol nimetine kavusturacak, onlari Kendisine goturen dogru yola eristirecektir.
Bir Heyet : Allah'a îmân edip O'na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve lütuf içine daldıracak ve onları kendine doğru giden bir yola götürecektir.
Celal Yıldırım : Artık Allah'a imân edip O'na sarılanları, Allah kendi katından bir rahmete ve geniş bir nîmet ve ihsana sokacak ve kendisine giden doğru yola eriştirecektir.
Diyanet İşleri : Allah’a iman edip ona sımsıkı sarılanları ise (Allah), kendisinden bir rahmet ve lütfa kavuşturacak ve onları kendisine varan doğru bir yola iletecektir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah kendisine inananları ve Kitabına sarılanları rahmetine ve bol nimetine kavuşturacak, onları Kendisine götüren doğru yola eriştirecektir.
Diyanet Vakfi : Allah'a iman edip O'na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmet ve lütuf (deryası) içine daldıracak ve onları kendine doğru (giden) bir yola götürecektir.
Diyanet Vakfı (1993) : Allah'a îmân edip O'na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları kendinden bir rahmetle, lütuf (deryası) içine daldıracak ve onları kendine doğru (giden) bir vola götürecektir.
Edip Yüksel : ALLAH'a inanıp O'na sarılanları ise kendi rahmetine ve lütfuna kabul edecek, onları dosdoğru bir yola sokarak kendisine yöneltecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'a inanıp O'na sımsıkı sarılanları (Allah), kendisinden bir rahmet ve lutfa sokacak ve kendisine varan dosdoğru yola iletecektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kim Allah'a iman edip buna sarılırsa, yarın Allah onları kendi katında mutlak bir rahmet içine koyacak, bol nimetine kavuşturacak bir de onları, doğru kendisine varan bir yolun yolcusu edecek.
Elmalılı Hamdi Yazır : İmdi kimler Allaha iyman edib buna sarılırlarsa yarın onları tarafı İlâhîsinden mutlak bir rahmet içine koyacak bir de fazl, ve onları doğru kendisine varan bir yolun yolcusu edecek
Fizilal-il Kuran : Allah kendisine inanıp sarılanları rahmetine, bol bağışına kavuşturacak, onları doğru yola iletecektir.
Gültekin Onan : İşte Tanrı'ya inananlar ve O'na sarılanlar, onları kendisinden olan bir rahmetin ve bir fazlın içine yerleştirecektir ve onları kendisine varan dosdoğru bir yola yöneltip iletecektir.
Hakkı Yılmaz : "Artık Allah'a inanan ve apaçık ışığa sımsıkı sarılan kimseler; Allah, onları, Kendisinden bir rahmete ve fazladan bir armağan olarak bol nimete sokacak ve dosdoğru yol olarak Kendisine kılavuzlayacaktır. "
Hasan Basri Çantay : İşte Allaha îman edib de Ona sarılanlar (yok mu?) Onları (Allah) kendisinden bir rahmetin ve lütf-ü inayetin içine sokacak ve onları kendisine (giden) doğru bir yola götürecekdir.
Hasan Tahsin Feyizli : Allah'a inanan (ve O'nun şeriatına sanlan)lara gelince; (Allah) onlar, kendi katından bir rahmet ve lütuf içine (cennete) koyacak ve onları doğru bir yola iletecektir.
Hayrat Neşriyat : İşte Allah’a îmân edip, O’na (dînine) sımsıkı sarılanlar var ya, artık (Allah) onları yakında tarafından bir rahmet ve bir lütuf içine koyacak ve onları kendisine (giden)dosdoğru bir yola hidâyet edecektir.
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay : Allah kendisine inananları ve kitabına sarılanları rahmetine ve bol nimetine kavuşturacak, onları kendisine götüren doğru yola eriştirecektir.
Hüseyin Kaleli : “Artık Allâh’a îman eden ve O’na sarılanlar yokmu, onları yakında kendisinden bir rahmetin ve fazlı keremin içinde daldıracak. Hem de onları dosdoğru bir yol olarak kendine yöneltecektir.”
İbni Kesir : Allah'a iman edenleri ve O'na sarılanları; Allah rahmetine ve bol nimetine kavuşturacaktır. Onları, kendisine götüren doğru yola eriştirecektir.
İskender Evrenosoğlu : Böylece Allah'a âmenû olanları (ölmeden önce ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyenleri) ve O'na (Allah'a) sarılanları ise, (Allah) kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, kendisine ulaştıran “Sıratı Mustakîm”e hidayet edecektir (ulaştıracaktır).
İsmail Mutlu, Şaban Döğen : Allah'a iman edip O'nun kitabına sım sıkı sarılanları, Allah elbette Kendi katından bir rahmet ve lütfa eriştirecek ve onları Kendi rızasına ulaştıran dos doğru bir yola iletecektir.
Muhammed Esed : Allaha iman edenlere ve Ona sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları rahmeti ve lütfu ile kuşatacak ve dosdoğru bir yol ile Kendisine yöneltecektir.
Mustafa İslamoğlu : Allah’a iman eden ve O’na sımsıkı sarılanlara gelince: Allah onları rahmet ve ihsanına gark edecek ve dosdoğru bir yolla Kendisine yöneltecektir.
Nedim Yılmaz : Allah’a îmân edip, O’na sımsıkı sarılanlara gelince, Allah onları Kendisinden bir rahmet ve lütuf içine daldıracak ve onları Kendisine getiren dosdoğru bir yola ulaştıracaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık o kimseler ki, Allah Teâlâ'ya imân ettiler ve O'na sığındılar, elbette onları kendi tarafından bir rahmetin ve fazlın içine girdirecektir ve onları kendine müteveccih bir müstakim yola da hidâyet edecektir.
Ömer Öngüt : Allah kendisine inanıp da O'na sımsıkı sarılanları kendi katından bir rahmete ve lütufa kavuşturacak, onları kendisine götüren doğru bir yola eriştirecektir.
Ömer Rıza Doğrul : Allah'a îmân edip O’na sımsıkı sarılanlar O’nun rahmetine girer, lütfuna erer, O’nun tarafından dosdoğru yola iletilirler.
Şaban Piriş : Allah, kendisine iman edip, Kur’an’a sarılanları rahmetine ve bol nimetlerine girdirecek ve onları kendisine (götüren) dosdoğru bir yola iletecektir.
Suat Yıldırım : Allah’a iman edip ona sımsıkı sarılanları ise O, tarafından bir rahmet ve geniş bir nimet içine yerleştirecek ve onları, Kendisine varan doğru yola koyacaktır.
Süleyman Ateş : Alah'a inanıp O'na yapışanları (Allâh), kendinden bir rahmetin ve lutfun içine sokacak ve onları kendisine varan doğru bir yola iletecektir.
Talat Koçyiğit : Allah'a îmân edenler ve bu nura sımsıkı yapışanlar; işte Allah onları, kendinden gelen bir rahmete ve lûtf-u inayete sokacak ve kendisine varan dosdoğru vola iletecektir.
Tefhim-ul Kuran : İşte Allah'a iman edenler ve O'na sarılanlar, onları kendisinden olan bir rahmetin ve bir fazlın içine yerleştirecektir ve onları Kendisine varan dosdoğru bir yola yöneltip iletecektir.
Ümit Şimşek : Allah'a iman ederek Ona sımsıkı sarılanları, Allah kendi katından bir rahmet ve lutfa eriştirecek ve kendisine ulaşan dosdoğru bir yola iletecektir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.
Ziya Kazıcı, Necip Taylan : Allah'a îmân edip O'na sarılanları Allah, kendi tarafından rahmet ve fazilete sokar. Ve doğru yola hidayet eder.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}