» 4 / Nisâ  24:

Kuran Sırası: 4
İniş Sırası: 92
Nisa Suresi = Kadinlar Suresi
Pek çok ayetinde kadinlarin haklarindan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَالْمُحْصَنَاتُ (WELMḪṦNET) = velmuHSanātu : ve evli olanlar (haramdır)
2. مِنَ (MN) = mine : -dan
3. النِّسَاءِ (ELNSEÙ) = n-nisā'i : kadınlar-
4. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
5. مَا (ME) = mā :
6. مَلَكَتْ (MLKT) = meleket : geçen(cariye)ler
7. أَيْمَانُكُمْ (ÊYMENKM) = eymānukum : ellerinize
8. كِتَابَ (KTEB) = kitābe : yazdığı(yasaklar)dır
9. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
10. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : size
11. وَأُحِلَّ (WÊḪL) = ve uHille : ve helal kılındı
12. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
13. مَا (ME) = mā :
14. وَرَاءَ (WREÙ) = verā'e : ötesi
15. ذَٰلِكُمْ (Z̃LKM) = ƶālikum : bunlardan
16. أَنْ (ÊN) = en :
17. تَبْتَغُوا (TBTĞWE) = tebteğū : istemeniz
18. بِأَمْوَالِكُمْ (BÊMWELKM) = biemvālikum : mallarınızla
19. مُحْصِنِينَ (MḪṦNYN) = muHSinīne : iffetli yaşamak
20. غَيْرَ (ĞYR) = ğayra :
21. مُسَافِحِينَ (MSEFḪYN) = musāfiHīne : zina etmemek
22. فَمَا (FME) = femā :
23. اسْتَمْتَعْتُمْ (ESTMTATM) = stemteǎ'tum : yararlanmanıza karşılık
24. بِهِ (BH) = bihi :
25. مِنْهُنَّ (MNHN) = minhunne : onlardan
26. فَاتُوهُنَّ (F ËTWHN) = fe ātūhunne : onlara verin
27. أُجُورَهُنَّ (ÊCWRHN) = ucūrahunne : kesilen ücretlerini
28. فَرِيضَةً (FRYŽT) = ferīDeten : bir hak olarak
29. وَلَا (WLE) = ve lā : yoktur
30. جُنَاحَ (CNEḪ) = cunāHa : bir günah
31. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : üzerinize
32. فِيمَا (FYME) = fīmā : hakkında
33. تَرَاضَيْتُمْ (TREŽYTM) = terāDeytum : karşılıklı anlaşmanız
34. بِهِ (BH) = bihi :
35. مِنْ (MN) = min :
36. بَعْدِ (BAD̃) = beǎ'di : sonra
37. الْفَرِيضَةِ (ELFRYŽT) = l-ferīDeti : hakkın kesiminden
38. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
39. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
40. كَانَ (KEN) = kāne :
41. عَلِيمًا (ALYME) = ǎlīmen : bilendir
42. حَكِيمًا (ḪKYME) = Hakīmen : hüküm ve hikmet sahibidir
ve evli olanlar (haramdır) | -dan | kadınlar- | dışında | | geçen(cariye)ler | ellerinize | yazdığı(yasaklar)dır | Allah'ın | size | ve helal kılındı | size | | ötesi | bunlardan | | istemeniz | mallarınızla | iffetli yaşamak | | zina etmemek | | yararlanmanıza karşılık | | onlardan | onlara verin | kesilen ücretlerini | bir hak olarak | yoktur | bir günah | üzerinize | hakkında | karşılıklı anlaşmanız | | | sonra | hakkın kesiminden | şüphesiz | Allah | | bilendir | hüküm ve hikmet sahibidir |

[ḪṦN] [] [NSW] [] [] [MLK] [YMN] [KTB] [] [] [ḪLL] [] [] [WRY] [] [] [BĞY] [MWL] [ḪṦN] [ĞYR] [SFḪ] [] [MTA] [] [] [ETY] [ECR] [FRŽ] [] [CNḪ] [] [] [RŽW] [] [] [BAD̃] [FRŽ] [] [] [KWN] [ALM] [ḪKM]
WELMḪṦNET MN ELNSEÙ ÎLE ME MLKT ÊYMENKM KTEB ELLH ALYKM WÊḪL LKM ME WREÙ Z̃LKM ÊN TBTĞWE BÊMWELKM MḪṦNYN ĞYR MSEFḪYN FME ESTMTATM BH MNHN F ËTWHN ÊCWRHN FRYŽT WLE CNEḪ ALYKM FYME TREŽYTM BH MN BAD̃ ELFRYŽT ÎN ELLH KEN ALYME ḪKYME

velmuHSanātu mine n-nisā'i illā meleket eymānukum kitābe llahi ǎleykum ve uHille lekum verā'e ƶālikum en tebteğū biemvālikum muHSinīne ğayra musāfiHīne femā stemteǎ'tum bihi minhunne fe ātūhunne ucūrahunne ferīDeten ve lā cunāHa ǎleykum fīmā terāDeytum bihi min beǎ'di l-ferīDeti inne llahe kāne ǎlīmen Hakīmen
والمحصنات من النساء إلا ما ملكت أيمانكم كتاب الله عليكم وأحل لكم ما وراء ذلكم أن تبتغوا بأموالكم محصنين غير مسافحين فما استمتعتم به منهن فآتوهن أجورهن فريضة ولا جناح عليكم فيما تراضيتم به من بعد الفريضة إن الله كان عليما حكيما

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والمحصنات ح ص ن | ḪṦN WELMḪṦNET velmuHSanātu ve evli olanlar (haramdır) And (prohibited are) the ones who are married
من | MN mine -dan of
النساء ن س و | NSW ELNSEÙ n-nisā'i kadınlar- the women
إلا | ÎLE illā dışında except
ما | ME whom
ملكت م ل ك | MLK MLKT meleket geçen(cariye)ler you possess
أيمانكم ي م ن | YMN ÊYMENKM eymānukum ellerinize rightfully.
كتاب ك ت ب | KTB KTEB kitābe yazdığı(yasaklar)dır Decree
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
عليكم | ALYKM ǎleykum size upon you.
وأحل ح ل ل | ḪLL WÊḪL ve uHille ve helal kılındı And are lawful
لكم | LKM lekum size to you
ما | ME what
وراء و ر ي | WRY WREÙ verā'e ötesi (is) beyond
ذلكم | Z̃LKM ƶālikum bunlardan "that;"
أن | ÊN en that
تبتغوا ب غ ي | BĞY TBTĞWE tebteğū istemeniz you seek
بأموالكم م و ل | MWL BÊMWELKM biemvālikum mallarınızla with your wealth
محصنين ح ص ن | ḪṦN MḪṦNYN muHSinīne iffetli yaşamak desiring to be chaste
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayra not
مسافحين س ف ح | SFḪ MSEFḪYN musāfiHīne zina etmemek (to be) lustful.
فما | FME femā So what
استمتعتم م ت ع | MTA ESTMTATM stemteǎ'tum yararlanmanıza karşılık you benefit[ed]
به | BH bihi of it
منهن | MNHN minhunne onlardan from them,
فآتوهن ا ت ي | ETY F ËTWHN fe ātūhunne onlara verin so you give them
أجورهن ا ج ر | ECR ÊCWRHN ucūrahunne kesilen ücretlerini their bridal due
فريضة ف ر ض | FRŽ FRYŽT ferīDeten bir hak olarak (as) an obligation.
ولا | WLE ve lā yoktur And (there is) no
جناح ج ن ح | CNḪ CNEḪ cunāHa bir günah sin
عليكم | ALYKM ǎleykum üzerinize on you
فيما | FYME fīmā hakkında concerning what
تراضيتم ر ض و | RŽW TREŽYTM terāDeytum karşılıklı anlaşmanız you mutually agree
به | BH bihi of it
من | MN min from
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra beyond
الفريضة ف ر ض | FRŽ ELFRYŽT l-ferīDeti hakkın kesiminden the obligation.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
كان ك و ن | KWN KEN kāne is
عليما ع ل م | ALM ALYME ǎlīmen bilendir All-Knowing,
حكيما ح ك م | ḪKM ḪKYME Hakīmen hüküm ve hikmet sahibidir All-Wise.

4:24 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve evli olanlar (haramdır) | -dan | kadınlar- | dışında | | geçen(cariye)ler | ellerinize | yazdığı(yasaklar)dır | Allah'ın | size | ve helal kılındı | size | | ötesi | bunlardan | | istemeniz | mallarınızla | iffetli yaşamak | | zina etmemek | | yararlanmanıza karşılık | | onlardan | onlara verin | kesilen ücretlerini | bir hak olarak | yoktur | bir günah | üzerinize | hakkında | karşılıklı anlaşmanız | | | sonra | hakkın kesiminden | şüphesiz | Allah | | bilendir | hüküm ve hikmet sahibidir |

[ḪṦN] [] [NSW] [] [] [MLK] [YMN] [KTB] [] [] [ḪLL] [] [] [WRY] [] [] [BĞY] [MWL] [ḪṦN] [ĞYR] [SFḪ] [] [MTA] [] [] [ETY] [ECR] [FRŽ] [] [CNḪ] [] [] [RŽW] [] [] [BAD̃] [FRŽ] [] [] [KWN] [ALM] [ḪKM]
WELMḪṦNET MN ELNSEÙ ÎLE ME MLKT ÊYMENKM KTEB ELLH ALYKM WÊḪL LKM ME WREÙ Z̃LKM ÊN TBTĞWE BÊMWELKM MḪṦNYN ĞYR MSEFḪYN FME ESTMTATM BH MNHN F ËTWHN ÊCWRHN FRYŽT WLE CNEḪ ALYKM FYME TREŽYTM BH MN BAD̃ ELFRYŽT ÎN ELLH KEN ALYME ḪKYME

velmuHSanātu mine n-nisā'i illā meleket eymānukum kitābe llahi ǎleykum ve uHille lekum verā'e ƶālikum en tebteğū biemvālikum muHSinīne ğayra musāfiHīne femā stemteǎ'tum bihi minhunne fe ātūhunne ucūrahunne ferīDeten ve lā cunāHa ǎleykum fīmā terāDeytum bihi min beǎ'di l-ferīDeti inne llahe kāne ǎlīmen Hakīmen
والمحصنات من النساء إلا ما ملكت أيمانكم كتاب الله عليكم وأحل لكم ما وراء ذلكم أن تبتغوا بأموالكم محصنين غير مسافحين فما استمتعتم به منهن فآتوهن أجورهن فريضة ولا جناح عليكم فيما تراضيتم به من بعد الفريضة إن الله كان عليما حكيما

[ح ص ن] [] [ن س و] [] [] [م ل ك] [ي م ن] [ك ت ب] [] [] [ح ل ل] [] [] [و ر ي] [] [] [ب غ ي] [م و ل] [ح ص ن] [غ ي ر] [س ف ح] [] [م ت ع] [] [] [ا ت ي] [ا ج ر] [ف ر ض] [] [ج ن ح] [] [] [ر ض و] [] [] [ب ع د] [ف ر ض] [] [] [ك و ن] [ع ل م] [ح ك م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والمحصنات ح ص ن | ḪṦN WELMḪṦNET velmuHSanātu ve evli olanlar (haramdır) And (prohibited are) the ones who are married
Vav,Elif,Lam,Mim,Ha,Sad,Nun,Elif,Te,
6,1,30,40,8,90,50,1,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine plural (form IV) passive participle
الواو عاطفة
اسم مرفوع
من | MN mine -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
النساء ن س و | NSW ELNSEÙ n-nisā'i kadınlar- the women
Elif,Lam,Nun,Sin,Elif,,
1,30,50,60,1,,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
EXP – exceptive particle
أداة استثناء
ما | ME whom
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
ملكت م ل ك | MLK MLKT meleket geçen(cariye)ler you possess
Mim,Lam,Kef,Te,
40,30,20,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
أيمانكم ي م ن | YMN ÊYMENKM eymānukum ellerinize rightfully.
,Ye,Mim,Elif,Nun,Kef,Mim,
,10,40,1,50,20,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كتاب ك ت ب | KTB KTEB kitābe yazdığı(yasaklar)dır Decree
Kef,Te,Elif,Be,
20,400,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
عليكم | ALYKM ǎleykum size upon you.
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
وأحل ح ل ل | ḪLL WÊḪL ve uHille ve helal kılındı And are lawful
Vav,,Ha,Lam,
6,,8,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
لكم | LKM lekum size to you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
وراء و ر ي | WRY WREÙ verā'e ötesi (is) beyond
Vav,Re,Elif,,
6,200,1,,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
ذلكم | Z̃LKM ƶālikum bunlardan "that;"
Zel,Lam,Kef,Mim,
700,30,20,40,
DEM – 2nd person masculine plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
تبتغوا ب غ ي | BĞY TBTĞWE tebteğū istemeniz you seek
Te,Be,Te,Ğayn,Vav,Elif,
400,2,400,1000,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بأموالكم م و ل | MWL BÊMWELKM biemvālikum mallarınızla with your wealth
Be,,Mim,Vav,Elif,Lam,Kef,Mim,
2,,40,6,1,30,20,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
محصنين ح ص ن | ḪṦN MḪṦNYN muHSinīne iffetli yaşamak desiring to be chaste
Mim,Ha,Sad,Nun,Ye,Nun,
40,8,90,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayra not
Ğayn,Ye,Re,
1000,10,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
مسافحين س ف ح | SFḪ MSEFḪYN musāfiHīne zina etmemek (to be) lustful.
Mim,Sin,Elif,Fe,Ha,Ye,Nun,
40,60,1,80,8,10,50,
N – genitive masculine plural (form III) active participle
اسم مجرور
فما | FME femā So what
Fe,Mim,Elif,
80,40,1,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الفاء استئنافية
اسم شرط
استمتعتم م ت ع | MTA ESTMTATM stemteǎ'tum yararlanmanıza karşılık you benefit[ed]
Elif,Sin,Te,Mim,Te,Ayn,Te,Mim,
1,60,400,40,400,70,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form X) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi of it
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
منهن | MNHN minhunne onlardan from them,
Mim,Nun,He,Nun,
40,50,5,50,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine plural object pronoun
جار ومجرور
فآتوهن ا ت ي | ETY F ËTWHN fe ātūhunne onlara verin so you give them
Fe,,Te,Vav,He,Nun,
80,,400,6,5,50,
RSLT – prefixed result particle
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine plural object pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هن» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أجورهن ا ج ر | ECR ÊCWRHN ucūrahunne kesilen ücretlerini their bridal due
,Cim,Vav,Re,He,Nun,
,3,6,200,5,50,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فريضة ف ر ض | FRŽ FRYŽT ferīDeten bir hak olarak (as) an obligation.
Fe,Re,Ye,Dad,Te merbuta,
80,200,10,800,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
ولا | WLE ve lā yoktur And (there is) no
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الواو استئنافية
نافية تعمل عمل «أن»
جناح ج ن ح | CNḪ CNEḪ cunāHa bir günah sin
Cim,Nun,Elif,Ha,
3,50,1,8,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
عليكم | ALYKM ǎleykum üzerinize on you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
فيما | FYME fīmā hakkında concerning what
Fe,Ye,Mim,Elif,
80,10,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
تراضيتم ر ض و | RŽW TREŽYTM terāDeytum karşılıklı anlaşmanız you mutually agree
Te,Re,Elif,Dad,Ye,Te,Mim,
400,200,1,800,10,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form VI) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi of it
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra beyond
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
الفريضة ف ر ض | FRŽ ELFRYŽT l-ferīDeti hakkın kesiminden the obligation.
Elif,Lam,Fe,Re,Ye,Dad,Te merbuta,
1,30,80,200,10,800,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
كان ك و ن | KWN KEN kāne is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عليما ع ل م | ALM ALYME ǎlīmen bilendir All-Knowing,
Ayn,Lam,Ye,Mim,Elif,
70,30,10,40,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
حكيما ح ك م | ḪKM ḪKYME Hakīmen hüküm ve hikmet sahibidir All-Wise.
Ha,Kef,Ye,Mim,Elif,
8,20,10,40,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَالْمُحْصَنَاتُ: ve evli olanlar (haramdır) | مِنَ: -dan | النِّسَاءِ: kadınlar- | إِلَّا: dışında | مَا: | مَلَكَتْ: geçen(cariye)ler | أَيْمَانُكُمْ: ellerinize | كِتَابَ: yazdığı(yasaklar)dır | اللَّهِ: Allah'ın | عَلَيْكُمْ: size | وَأُحِلَّ: ve helal kılındı | لَكُمْ: size | مَا: | وَرَاءَ: ötesi | ذَٰلِكُمْ: bunlardan | أَنْ: | تَبْتَغُوا: istemeniz | بِأَمْوَالِكُمْ: mallarınızla | مُحْصِنِينَ: iffetli yaşamak | غَيْرَ: | مُسَافِحِينَ: zina etmemek | فَمَا: | اسْتَمْتَعْتُمْ: yararlanmanıza karşılık | بِهِ: | مِنْهُنَّ: onlardan | فَاتُوهُنَّ: onlara verin | أُجُورَهُنَّ: kesilen ücretlerini | فَرِيضَةً: bir hak olarak | وَلَا: yoktur | جُنَاحَ: bir günah | عَلَيْكُمْ: üzerinize | فِيمَا: hakkında | تَرَاضَيْتُمْ: karşılıklı anlaşmanız | بِهِ: | مِنْ: | بَعْدِ: sonra | الْفَرِيضَةِ: hakkın kesiminden | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | كَانَ: | عَلِيمًا: bilendir | حَكِيمًا: hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والمحصنات WELMḪṦNET ve evli olanlar (haramdır) | من MN -dan | النساء ELNSEÙ kadınlar- | إلا ÎLE dışında | ما ME | ملكت MLKT geçen(cariye)ler | أيمانكم ÊYMENKM ellerinize | كتاب KTEB yazdığı(yasaklar)dır | الله ELLH Allah'ın | عليكم ALYKM size | وأحل WÊḪL ve helal kılındı | لكم LKM size | ما ME | وراء WREÙ ötesi | ذلكم Z̃LKM bunlardan | أن ÊN | تبتغوا TBTĞWE istemeniz | بأموالكم BÊMWELKM mallarınızla | محصنين MḪṦNYN iffetli yaşamak | غير ĞYR | مسافحين MSEFḪYN zina etmemek | فما FME | استمتعتم ESTMTATM yararlanmanıza karşılık | به BH | منهن MNHN onlardan | فآتوهن F ËTWHN onlara verin | أجورهن ÊCWRHN kesilen ücretlerini | فريضة FRYŽT bir hak olarak | ولا WLE yoktur | جناح CNEḪ bir günah | عليكم ALYKM üzerinize | فيما FYME hakkında | تراضيتم TREŽYTM karşılıklı anlaşmanız | به BH | من MN | بعد BAD̃ sonra | الفريضة ELFRYŽT hakkın kesiminden | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | كان KEN | عليما ALYME bilendir | حكيما ḪKYME hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Okunuş) : |velmuHSanātu: ve evli olanlar (haramdır) | mine: -dan | n-nisā'i: kadınlar- | illā: dışında | : | meleket: geçen(cariye)ler | eymānukum: ellerinize | kitābe: yazdığı(yasaklar)dır | llahi: Allah'ın | ǎleykum: size | ve uHille: ve helal kılındı | lekum: size | : | verā'e: ötesi | ƶālikum: bunlardan | en: | tebteğū: istemeniz | biemvālikum: mallarınızla | muHSinīne: iffetli yaşamak | ğayra: | musāfiHīne: zina etmemek | femā: | stemteǎ'tum: yararlanmanıza karşılık | bihi: | minhunne: onlardan | fe ātūhunne: onlara verin | ucūrahunne: kesilen ücretlerini | ferīDeten: bir hak olarak | ve lā: yoktur | cunāHa: bir günah | ǎleykum: üzerinize | fīmā: hakkında | terāDeytum: karşılıklı anlaşmanız | bihi: | min: | beǎ'di: sonra | l-ferīDeti: hakkın kesiminden | inne: şüphesiz | llahe: Allah | kāne: | ǎlīmen: bilendir | Hakīmen: hüküm ve hikmet sahibidir |
Kırık Meal (Transcript) : |WELMḪṦNET: ve evli olanlar (haramdır) | MN: -dan | ELNSEÙ: kadınlar- | ÎLE: dışında | ME: | MLKT: geçen(cariye)ler | ÊYMENKM: ellerinize | KTEB: yazdığı(yasaklar)dır | ELLH: Allah'ın | ALYKM: size | WÊḪL: ve helal kılındı | LKM: size | ME: | WREÙ: ötesi | Z̃LKM: bunlardan | ÊN: | TBTĞWE: istemeniz | BÊMWELKM: mallarınızla | MḪṦNYN: iffetli yaşamak | ĞYR: | MSEFḪYN: zina etmemek | FME: | ESTMTATM: yararlanmanıza karşılık | BH: | MNHN: onlardan | F ËTWHN: onlara verin | ÊCWRHN: kesilen ücretlerini | FRYŽT: bir hak olarak | WLE: yoktur | CNEḪ: bir günah | ALYKM: üzerinize | FYME: hakkında | TREŽYTM: karşılıklı anlaşmanız | BH: | MN: | BAD̃: sonra | ELFRYŽT: hakkın kesiminden | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | KEN: | ALYME: bilendir | ḪKYME: hüküm ve hikmet sahibidir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kocalı kadınlarla evlenmek de haram; ancak sahibi olduğunuz cariyeler müstesna. Allah'ın yazısı bu, emri bunlar size ve bunlardan başkalarını, evlenmeniz ve zinâda bulunmamanız için arayıp istemeniz helâl edilmiştir size. Kadınlardan biriyle evlenerek faydalandığınız takdîrde mehirlerini kararlaştırıldığı veçhile verin. Miktarını tâyin ettikten sonra gönül hoşluğuyla herhangi bir hususta uyuşursanız suç yok size. Şüphe yok ki Allah her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Adem Uğur : (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah'ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
Ahmed Hulusi : Mâlik olduğunuz (cariyeler) müstesna, evli kadınlar haram kılınmıştır. (Bunlar) üzerinize Allâh'ın yazısıdır (farzıdır). . . Bütün bunların dışında kalanları, "sifah"tan (zinadan) kaçınarak namuslu yaşamanız için, mallarınızdan sarf ederek (nikâhlamanız) size helal kılındı. Nikâhlanarak beraber olduğunuz kadınlara mehrlerini tamamıyla verin. Bundan başkaca karşılıklı anlaşarak daha fazlasını vermenizde de sakınca yoktur. Muhakkak ki Allâh Aliym'dir, Hakiym'dir.
Ahmet Tekin : Meşrû şekilde sahip olduğunuz, üzerlerinde meşrû haklarınız ve otoriteniz ve kendileriyle düzgün insanî münasebetleriniz olan câriyeler müstesna, evli kadınlarla evlenmek de size haram kılındı. Bütün bunlar, Allah’ın size meşrûiyyet sınırlarını çizdiği yazılı hükümlerdir. Bunların dışındakilerle, evlilik bağıyla bağlanmanız, sırf cinsel arzularınızı tatmin için karşılıklı erlik-dişilik suyu boşaltma, gayrimeşru ilişki amacı taşımamanız kaydıyla, nakit ve aynî mallarınızla mehirlerini vererek evlenme talebinde bulunmanız size helâl kılındı. Evlilik akdine dayalı olarak onlardan faydalanmanıza karşılık, kararlaştırılmış olan mehirlerini verin, bu farzdır. Mehir kesinleştikten sonra, karşılıklı rıza ile mehir konusunda değişiklik yapmanızda bir vebal yoktur. Şüphesiz Allah her şeyi bilir, hikmet sahibi ve hükümrandır.
Ahmet Varol : Sahip olduğunuz cariyeler dışında evli kadınları nikahlamanız da haram kılındı. Bunlar Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Zinadan kaçınıp iffetinizi korumak şartıyla bunlar dışındaki kadınları mallarınızla istemeniz size helal kılındı. Onlardan yararlanmanıza karşılık mehirlerini belirlenmiş miktara göre ödeyin. Mehir belirlendikten sonra karşılıklı gönül hoşnutluğuyla birbirlerinize bağışta bulunmanızdan dolayı üzerinize bir günah yoktur [7]. Allah ilim sahibidir, hakimdir.
Ali Bulaç : Sağ ellerinizin malik olduğu (cariyeler) dışındaki kadınlardan 'evli ve özgür' olanlarla da (evlenmeniz haramdır.) Bunlar, Allah'ın üzerinize yazdığıdır. Bunların dışında kalanı iffetlerini koruyup fuhuşta bulunmamak üzere mallarınızla (mehir vererek) evlenecek kadın aramanız size helal kılındı. Öyleyse onlardan hangi şeyle (veya ne kadar) yararlandıysanız, onlara ücret (mehir)lerini tesbit edildiği miktarıyla ödeyin. Miktarın tesbitinden sonra, karşılıklı hoşnud olduğunuz bir şey konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
Ali Fikri Yavuz : (Bir de harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, diğer bütün nikâhlı kadınlarla evlenmeniz size haram kılındı. Bunlar, üzerinize Allah yazısı olarak haramdır. Haram kılınanların dışında kalanlar (Zinadan kaçınarak namuslu yaşamak şartı ile mallarınızla mehir vermek veya cariyeleri satın almak üzere isteyip nikâhlamanız) size helâl kılındı. O halde, onlardan hangisi ile faydalandınızsa mehirlerini kendilerine verin ki, farzdır. O mehri takdir edip kesiştikten sonra, aranızda anlaşmanızda da size bir günah yoktur. Şüphesiz ki Allah, kemâl üzere bilendir, gerçek hüküm ve hikmet sahibidir.
Bekir Sadak : Evli kadinlarla evlenmeniz de haram kilindi. Maliki bulundugunuz cariyeler mustesna, bunlar, Allah'in uzerine farz kildigi hukumlerdir. Bunlardan baskasini, zinadan kacinip, iffetli olarak, mallarinizla istemeniz size helal kilindi. Onlardan faydalandiginza mukabil, kararlastirilmis olan mehirlerini verin; kararlastirilandan baska, karsilikli hosnud oldugunuz hususda size bir sorumluluk yoktur. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.
Celal Yıldırım : Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılınmıştır. Elinizde bulunan (evli harp esirleri) cariyeler müstesna.. (İşte bütün bunlar) Allah' in size farz kıldığı yazılı hükümlerdir; bunlardan başkasını, namuslu-iffetli, zinadan kaçınarak mallarınızla (mehir verip) istemeniz size helâl kılınmıştır. O halde onlardan hangisinden (nikâh akdiyle) yararlandınızsa, mehrini takdir edildiği şekilde verin ; (bu bir haktır). Takdir edildikten sonra karşılıklı rıza ile anlaştığınızda size bir vebal yoktur. Şüphesiz ki, Allah bilendir ve yegâne hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri : (Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan (nikâhlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet İşleri (eski) : Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı. Maliki bulunduğunuz cariyeler müstesna, bunlar, Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunlardan başkasını, zinadan kaçınıp, iffetli olarak, mallarınızla istemeniz size helal kılındı. Onlardan faydalandığınıza mukabil, kararlaştırılmış olan mehirlerini verin; kararlaştırılandan başka, karşılıklı hoşnud olduğunuz hususda size bir sorumluluk yoktur. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.
Diyanet Vakfi : (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı. Allah'ın size emri budur. Bunlardan başkasını, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan faydalanmanıza karşılık kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.
Edip Yüksel : Ayrıca yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları hariç, evli kadınlar... Bunlar, ALLAH'ın üzerinize farz kıldığı yasalardır. Bunların dışındakiler, iffetli yaşamanız, zina etmemeniz ve mehirleriyle istemeniz koşuluyla size helaldir. Onlardan hoşlandıklarınıza, bir farz olarak mehirlerini ödeyin. Bu farzı yerine getirirken mehri ayarlamak için karşılıklı anlaşmanızda bir sakınca yoktur. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir de harb esiri olarak sahibi bulunduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlarla evlenmeniz de size haram kılındı. Bütün bunlar Allah'ın üzerinize farz kıldığı hükümlerdir. Bunların dışında kalanlar ise iffetli olarak zina etmeksizin mallarınızla mehir vermek suretiyle evlenmek istemeniz size helal kılındı. O halde onlardan nikah ile faydalanmanıza karşılık mehirlerini kendilerine verin ki, bu farzdır. O mehri takdir edip kesinleştirdikten sonra birbirinizi razı etmenizde bir mahzur yoktur. Şüphesiz ki Allah her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de harp esiri olarak elinize geçen cariyeler dışında, evli kadınlarla evlenmeniz Allah yazısı olarak haramdır. Bunların dışındakileri ise, zinadan kaçınıp namuslu yaşamak üzere mallarınızla istemeniz size helal kılındı. O halde hangisiyle nikah ile münasebette bulundunuzsa mehirlerini kendilerine bir farz olarak verin. O mehri kesiştikten sonra aranızda bir değişiklik yapmak hususunda anlaşmanızda da size bir günah yoktur. Her zaman Allah hakkıyla bilen mutlak hüküm sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de harb esiri olarak ellerinizde milk bulunanlar müstesna olmak üzere evli kadınlar, işte bütün bunlar size Allah yazısı olarak haram; Bunların maadası ise sifahdan kaçınarak namuslu yaşamak üzere mallarınızla isteyesiniz diye size halâl kılındı, o halde hangilerinden nikâh ile müstefid oldunuzsa mehirlerini kendilerine verin ki farzdır, o mehri kesişdikten sonra aranızda rızalaştığınızda da size bir cünha yoktur, her halde allah alîm, hakîm bulunuyor
Fizilal-il Kuran : Savaş tutsağı olarak elinize geçmiş cariyeler dışında evli kadınlar ile evlenmeniz haramdır. Bunlar Allah'ın üzerinize yazdığı yasaklardır. Bunların dışında kalan kadınları iffetli yaşamanız, zina işlememeniz şartı ile mehirlerini vererek nikahlamanız size helâl kılındı. Bu kadınlardan sağladığınız faydanın karşılığı olarak kendilerine aranızda kararlaştırdığınız mehirlerini hakları olarak veriniz. Daha önce belirlenen mehri eşinizle anlaşarak yeni bir miktara bağlamanızın sakıncası yoktur. Hiç kuşkusuz Allah herşeyi bilir ve hikmet sahibidir.
Gültekin Onan : Sağ ellerinizin malik olduğu (cariyeler) dışındaki kadınlardan 'evli ve özgür' olanlarla da (evlenmeniz haramdır). Bunlar, Tanrı'nın üzerinize yazdığıdır. Bunların dışında kalanı iffetlerini koruyup fuhuşta bulunmamak üzere mallarınızla(mehir vererek) evlenecek kadın aramanız size helal kılındı. Öyleyse onlardan hangi şeyle (veya ne kadar) yararlandıysanız, onlara ücret (mehir)lerini tesbit edildiği miktarıyla ödeyin. Miktarın tesbitinden sonra, karşılıklı hoşnud olduğunuz bir şey konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz Tanrı, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
Hakkı Yılmaz : (23,24) Size, anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, teyzeleriniz, halalarınız, erkek kardeşinizin kızları, kız kardeşinizin kızları, sizi emzirmiş olan anneleriniz, sütten kız kardeşleriniz, kadınlarınızın anneleri, birleşme yaptığınız kadınlarınızın eski kocalarından doğup evinizde bulunan üvey kızlarınız –birleşme yapmadıysanız size bir sakınca yoktur–, kendi sulbünüzden olan oğullarınızın hanımları ve iki kız kardeşin arasını birleştirmeniz –eski yapılıp geçenler hariç–, yeminlerinizin sahip oldukları hariç, muhsan/nikâhlı kadınlar da haram kılındı. Allah çok affedici, çok merhametlidir. Bunlar, Allah'ın üzerinize yazdığıdır. Bunların dışında, iffetlerinizi koruyup fuhuşta bulunmamak üzere mallarınızla, muhsınlaşacak/evlenecek kadın aramanız size helal kılındı. Öyleyse onlardan ne ile yararlandıysanız, zorunlu bir görev olarak mehirlerini ödeyiniz. Zorunlu ödemenizden sonra, rızalaştığınız şeyde size bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz Allah, en iyi bilen ve haksızlık, bozgunculuk ve kargaşayı engellemek için konulmuş kanun, düstur ve ilkeler koyandır.
Hasan Basri Çantay : (Harb esîri olarak) sağ ellerinizin mâlik olduğu kadınlar (mülk-i yemininiz olan cariyeler) müstesna olmak üzere diğer bütün kocalı kadınlar (la evlenmeniz de size haram edildi. Bu hürmetler) üzerinize Allanın farzı olarak (yazılmışdır). Onlardan maadası ise — namuskâr ve zinaya sapmamış (insanlar) haalinde (yaşamanız şartiyle) mallarınızla (mehir vermek veya satın almak suretiyle) ara (yıb nikâhla) manız için — size halâl edildi. O halde onlardan hangisiyle faidelendiyseniz ücretini takdir edildiği vech ile verin. O mehrin mıkdarını ta'yin etdikden sonra aranızda gönül hoşluğu ile uyuşduğunuz şey (mıkdar) hakkında üstünüze bir vebal yokdur. Şübhesiz ki Allah hakkıyle bilicidir, mutlak hüküm ve hikmet saahibidir.
Hayrat Neşriyat : (Harb esîri olarak) sâhibi bu lun duğunuz câriyeler müstesnâ, ev li kadınlar da (size haram kılındı)! (Bunlar) Allah’ın üzerinize yaz dı ğı (haram lar)dır. Bunların dışında olan(kadın)lar ise, zinâdan kaçınan kimseler ve iffetli erkekler olarak mallarınızla (mehir lerini vererek) isteyesiniz diye size helâl kılındı.Öyle ise onlardan hangisiyle (evlenerek) faydalandıysanız, artık mehir le rini bir farîza olarak kendilerine verin! O farîzadan (mehri ta'yîn ettikten) sonra (daha az veya daha çok ver mek üzere) aranızda anlaştığınız (mik dar)da ise size bir günah yoktur. Muhakkak ki Allah, Alîm(herşeyi bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.
İbni Kesir : Evli kadınlarla evlenmeniz de. Sağ ellerinizin sahib oldukları müstesna. Bunlar; Allah'ın size farz kıldığı hükümlerdir. Geriye kalanları ise; zinadan kaçınıp iffetli yaşamanız şartı ile mallarınızla istemeniz size helal kılındı. Onlardan yararlandığınızın karşılığı olarak kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Kararlaştırdıktan sonra, aranızda anlaştığınız hususta size bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz ki Allah, Alim, Hakim olandır.
İskender Evrenosoğlu : Ve evli kadınlarla evlenmeniz (haram kılınmıştır), elinizin altında bulunan (harp esirleri) cariyeler müstesna. (İşte bunlar) Allah'ın size yazdıklarıdır (farz kıldığı hükümlerdir). Ve bunların dışında olanlar, iffetli olmak ve zina yapmamak şartıyla mallarınızla istemeniz (mehirlerini verip almanız) size helâl kılındı. Artık onlardan faydalanmak isterseniz o taktirde farz olan mehirlerini onlara verin. Ve bu farzdan sonra, razı olduğunuz konuda onunla anlaşmanızda sizin üzerinize bir günah yoktur. Muhakkak ki Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
Muhammed Esed : Meşru şekilde (nikah yoluyla) sahip olduklarınız dışında bütün evli kadınlar (size haramdır). Bu, üzerinize farz olan Allahın buyruğudur. Bunların dışında kalan bütün (kadınlar), kendilerine mal varlığınızdan (bir kısmını) vermeniz ve gayri meşru bir ilişki ile değil de evlilik bağı yoluyla meşru şekilde almak kaydıyla size helaldir. Kendileriyle evlenmek istediğiniz kadınlara hak ettikleri mehirlerini verin; ama bu meşru yükümlülük (üzerinde anlaştık)tan sonra (başka) bir şey üzerinde serbestçe anlaşmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sağ ellerinizin mâlik olduğu müstesna olmak üzere kadınlardan kocalı olanlar da size haramdır. Bu Allah Teâlâ'nın üzerinize bir yazısıdır. Bunlardan başka kadınları ise iffetkar, zinadan müçtenib olduğunuz halde mallarınızla taleb etmeniz size helâl kılınmıştır. İmdi o kadınlardan herhangisi ile istimtada bulunmuş olursanız, onlara ücretlerini bir farize olarak veriniz. Mihir takdir olunduktan sonra birbirinizle uzlaştığınızda üzerinize bir günah yoktur. Şüphe yok ki Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir.
Ömer Öngüt : (Harb esiri olarak) sahip olduğunuz câriyeler hariç, kadınlardan kocası olanlarla evlenmeniz de haram kılındı. Bütün bunlar, Allah'ın size yazarak farz ettiği yasaklardır. Bunlardan başkasını ise, iffetli yaşamak, zinâ etmemek şartıyla mallarınızla istemeniz (mehirlerini verip almanız) size helâl kılındı. Nikah ederek yararlandığınız kadınlara kararlaştırılmış mehirlerini verin. Mehirin takdir edilmesinden sonra, aranızda gönül rızasıyla (yeni miktar üzerinde) anlaşmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz ki Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Şaban Piriş : Cariyeler dışında evli kadınlarla da evlenmeniz haramdır. Bu, Allah’ın size yazısıdır / yasağıdır. Bunların dışında kalan kadınlardan iffetli olup gayri meşru olan sefihliğe sapmadan, mallarınız karşılığında istemeniz size helaldir. Kendilerinden faydalandığınız kadınlara bir farz olan mehirlerini veriniz. Mehrin tespitinden sonra, karşılıklı hoşnut olduğunuz şeylerde size bir günah yoktur. Şüphesiz Allah bilendir, hükmedendir.
Suat Yıldırım : Kocası olan kadınlarla da evlenmeniz haramdır, ancak harp esiri olarak eliniz altında bulunan cariyeler bundan müstesnadır. İşte bütün bunlar Allah’ın kesin hükümleridir. Bu sayılanlardan başkalarını, iffetli yaşamak, zina etmemek şartıyla, mal harcayıp mehirlerini vererek nikâhlamanız helâldır. Dikkat edin: Evlenerek beraberliklerinden yararlandığınız kadınlara, belirlenmiş olan mehirlerini verin, bu bir haktır. Ama belirledikten sonra, aranızda anlaşarak miktarını arttırıp eksiltmenizde size bir vebal yoktur. Allah alîm ve hakîmdir (her şeyi hakkıyla bilir, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir).
Süleyman Ateş : (Savaşta tutsak olarak) ellerinize geçen(câriye)ler dışında, evli kadınlar(la evlenmeniz) de harâmdır. (İşte bunlar) size Allâh'ın yazdığı yasaklardır. Bunlardan ötesini, iffetli yaşamak, zinâ etmemek şartıyle mallarınızla istemeniz (evlenmeniz), size helâl kılındı. O halde onlardan yararlanmanıza karşılık, kesilen ücretlerini bir hak olarak onlara verin. Hakkın kesiminden sonra karşılıklı anlaşma(k sûretiyle kesilenden az veya çok vermeniz)de üzerinize bir günâh yoktur. Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sâhibidir.
Tefhim-ul Kuran : Sağ ellerinizin malik olduğu (cariyeler) dışında kadınlardan 'evli ve özgür' olanlarla da (evlenmeniz haramdır.) Bunlar, Allah'ın üzerinize yazdığıdır. Bunların dışında kalanı iffeti koruyup fuhuşta bulunmamak üzere mallarınızla (mehir vererek) evliliği veya evlenecek kadın aramanız (veya istemeniz) size helal kılındı. Öyleyse onlardan hangi şeyle (veya ne kadar) yararlandıysanız, onlara ücret (mehir) lerini, tesbit edildiği miktarıyla ödeyin. Miktarın tesbitinden sonra, karşılıklı hoşnud olduğunuz bir şey konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
Ümit Şimşek : Evli kadınlar da size haram edildi-savaş esiri olarak elinizin altında bulunanlar müstesna. Sizin için Allah'ın yazdığı şey budur. Bundan ötesi ise, malınızdan onların mehirlerini vermek, gayrı meşru ilişkiden kaçınmak ve iffetli bir şekilde onları nikâhlamak şartıyla size helâl kılınmıştır. Zifafa girmiş olduğunuz kadınlara kararlaştırılan mehirlerini verin. Ancak, mehir kararlaştırıldıktan sonra aranızda anlaşarak bunu değiştirmenizde bir sakınca yoktur. Muhakkak ki Allah herşeyi bilir, her işi hikmetle yapar.
Yaşar Nuri Öztürk : Harpte elinize geçmiş kadınlar hariç olmak üzere, nikâhlı kadınlarla evlenmeniz de haram kılınmıştır. Bu, üzerinize Allah'ın yazdığıdır. Bunlar dışındakileri, mallarınızı vererek almanız; şunu bunu dost tutmayarak iffetli yaşamanız, zina etmemeniz şartıyla size helal kılınmıştır. Kendilerinden nimetlendiğiniz kadınların mehirlerini onlara bir hak olarak verin. Mehir kesişmeden sonra karşılıklı hoşnutluğa bağlı hallerde üzerinize günah yoktur. Allah, her şeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}