» 42 / Sûrâ  26:

Kuran Sırası: 42
İniş Sırası: 62
Sura Suresi = Danisma Suresi
38. ayetinde mü’minlerin islerini aralarinda danisma ile gördükleri anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَيَسْتَجِيبُ (WYSTCYB) = ve yestecību : ve dileklerini kabul eder
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselerin
3. امَنُوا ( ËMNWE) = āmenū : inanan(ların)
4. وَعَمِلُوا (WAMLWE) = ve ǎmilū : ve yapanların
5. الصَّالِحَاتِ (ELṦELḪET) = S-SāliHāti : iyi işler
6. وَيَزِيدُهُمْ (WYZYD̃HM) = ve yezīduhum : ve onlara daha fazlasını verir
7. مِنْ (MN) = min : -nden
8. فَضْلِهِ (FŽLH) = feDlihi : lutuf ve keremi-
9. وَالْكَافِرُونَ (WELKEFRWN) = velkāfirūne : kafirlere gelince
10. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlara da vardır
11. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azab
12. شَدِيدٌ (ŞD̃YD̃) = şedīdun : çetin
ve dileklerini kabul eder | kimselerin | inanan(ların) | ve yapanların | iyi işler | ve onlara daha fazlasını verir | -nden | lutuf ve keremi- | kafirlere gelince | onlara da vardır | bir azab | çetin |

[CWB] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [ZYD̃] [] [FŽL] [KFR] [] [AZ̃B] [ŞD̃D̃]
WYSTCYB ELZ̃YN ËMNWE WAMLWE ELṦELḪET WYZYD̃HM MN FŽLH WELKEFRWN LHM AZ̃EB ŞD̃YD̃

ve yestecību elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti ve yezīduhum min feDlihi velkāfirūne lehum ǎƶābun şedīdun
ويستجيب الذين آمنوا وعملوا الصالحات ويزيدهم من فضله والكافرون لهم عذاب شديد

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويستجيب ج و ب | CWB WYSTCYB ve yestecību ve dileklerini kabul eder And He answers
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan(ların) believe
وعملوا ع م ل | AML WAMLWE ve ǎmilū ve yapanların and do
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler righteous deeds
ويزيدهم ز ي د | ZYD̃ WYZYD̃HM ve yezīduhum ve onlara daha fazlasını verir and increases (for) them
من | MN min -nden from
فضله ف ض ل | FŽL FŽLH feDlihi lutuf ve keremi- His Bounty.
والكافرون ك ف ر | KFR WELKEFRWN velkāfirūne kafirlere gelince And the disbelievers -
لهم | LHM lehum onlara da vardır for them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (will be) a punishment
شديد ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃ şedīdun çetin severe.

42:26 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve dileklerini kabul eder | kimselerin | inanan(ların) | ve yapanların | iyi işler | ve onlara daha fazlasını verir | -nden | lutuf ve keremi- | kafirlere gelince | onlara da vardır | bir azab | çetin |

[CWB] [] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [ZYD̃] [] [FŽL] [KFR] [] [AZ̃B] [ŞD̃D̃]
WYSTCYB ELZ̃YN ËMNWE WAMLWE ELṦELḪET WYZYD̃HM MN FŽLH WELKEFRWN LHM AZ̃EB ŞD̃YD̃

ve yestecību elleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti ve yezīduhum min feDlihi velkāfirūne lehum ǎƶābun şedīdun
ويستجيب الذين آمنوا وعملوا الصالحات ويزيدهم من فضله والكافرون لهم عذاب شديد

[ج و ب] [] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [ز ي د] [] [ف ض ل] [ك ف ر] [] [ع ذ ب] [ش د د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويستجيب ج و ب | CWB WYSTCYB ve yestecību ve dileklerini kabul eder And He answers
Vav,Ye,Sin,Te,Cim,Ye,Be,
6,10,60,400,3,10,2,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form X) imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan(ların) believe
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وعملوا ع م ل | AML WAMLWE ve ǎmilū ve yapanların and do
Vav,Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif,
6,70,40,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler righteous deeds
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,Te,
1,30,90,1,30,8,1,400,
N – genitive feminine plural active participle
اسم مجرور
ويزيدهم ز ي د | ZYD̃ WYZYD̃HM ve yezīduhum ve onlara daha fazlasını verir and increases (for) them
Vav,Ye,Ze,Ye,Dal,He,Mim,
6,10,7,10,4,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -nden from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
فضله ف ض ل | FŽL FŽLH feDlihi lutuf ve keremi- His Bounty.
Fe,Dad,Lam,He,
80,800,30,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
والكافرون ك ف ر | KFR WELKEFRWN velkāfirūne kafirlere gelince And the disbelievers -
Vav,Elif,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Vav,Nun,
6,1,30,20,1,80,200,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine plural active participle
الواو عاطفة
اسم مرفوع
لهم | LHM lehum onlara da vardır for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (will be) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
شديد ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃ şedīdun çetin severe.
Şın,Dal,Ye,Dal,
300,4,10,4,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَيَسْتَجِيبُ: ve dileklerini kabul eder | الَّذِينَ: kimselerin | امَنُوا: inanan(ların) | وَعَمِلُوا: ve yapanların | الصَّالِحَاتِ: iyi işler | وَيَزِيدُهُمْ: ve onlara daha fazlasını verir | مِنْ: -nden | فَضْلِهِ: lutuf ve keremi- | وَالْكَافِرُونَ: kafirlere gelince | لَهُمْ: onlara da vardır | عَذَابٌ: bir azab | شَدِيدٌ: çetin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ويستجيب WYSTCYB ve dileklerini kabul eder | الذين ELZ̃YN kimselerin | آمنوا ËMNWE inanan(ların) | وعملوا WAMLWE ve yapanların | الصالحات ELṦELḪET iyi işler | ويزيدهم WYZYD̃HM ve onlara daha fazlasını verir | من MN -nden | فضله FŽLH lutuf ve keremi- | والكافرون WELKEFRWN kafirlere gelince | لهم LHM onlara da vardır | عذاب AZ̃EB bir azab | شديد ŞD̃YD̃ çetin |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve yestecību: ve dileklerini kabul eder | elleƶīne: kimselerin | āmenū: inanan(ların) | ve ǎmilū: ve yapanların | S-SāliHāti: iyi işler | ve yezīduhum: ve onlara daha fazlasını verir | min: -nden | feDlihi: lutuf ve keremi- | velkāfirūne: kafirlere gelince | lehum: onlara da vardır | ǎƶābun: bir azab | şedīdun: çetin |
Kırık Meal (Transcript) : |WYSTCYB: ve dileklerini kabul eder | ELZ̃YN: kimselerin | ËMNWE: inanan(ların) | WAMLWE: ve yapanların | ELṦELḪET: iyi işler | WYZYD̃HM: ve onlara daha fazlasını verir | MN: -nden | FŽLH: lutuf ve keremi- | WELKEFRWN: kafirlere gelince | LHM: onlara da vardır | AZ̃EB: bir azab | ŞD̃YD̃: çetin |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnanan ve iyi işlerde bulunanların dileklerine icâbet eder ve onlar hakkındaki ihsân ve keremini, lütfuyla arttırır ve kâfirlere gelince: Onlaradır çetin azap.
Adem Uğur : Allah, iman edip iyi işler yapanların tevbesini kabul eder, lütfundan onlara, fazlasını verir. Kâfirlere gelince, onlara da çetin bir azap vardır.
Ahmed Hulusi : İman edip imanın gereğini uygulayanlara icabet eden ve kendi lütfuyla onlara (nimetlerini) arttırandır! Hakikat bilgisini inkâr edenlere gelince, onlar için şiddetli bir azap vardır.
Ahmet Tekin : Allah, iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlerin, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanların, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanların, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlerin dualarını, niyazlarını kabul edip yerine getirir. Lütfundan, onlara fazlasını verir. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere dehşetli bir azap vardır.
Ahmet Varol : İman edip salih ameller işleyenler(in duaların)ı kabul eder ve kendi lütfuyla onlara fazladan verir. Kâfirlere gelince onlar için şiddetli bir azap vardır.
Ali Bulaç : O, iman edip salih amellerde bulunanlara icabet eder ve onlara kendi fazlından arttırır. Kafirlere gelince; onlara şiddetli bir azap vardır.
Ali Fikri Yavuz : Allah, iman edib de salih ameller işliyenleri bağışlar, (dua ve ibadetlerini kabul eder). Fazlından onlara ziyade de verir. Kâfirlere gelince: Onlara şiddetli bir azab var.
Bekir Sadak : (25-26) Kullarinin tevbesini kabul eden, kotulukleri affeden, yaptiklarinizi bilen, inanip yararli isler isleyenlerin duasini kabul eden, lutfuyla onlarin ecrini arttiran O'dur. Ama, inkarcilar icin cetin azap vardir.
Celal Yıldırım : İmân edip iyi-yararlı amellerde bulunanların (dilek ve dualarını) kabul eder de kendi bol nimetinden, geniş ihsanından onlara artırır. Kâfirlere gelince: Onlar için çok çetin bir azâb vardır.
Diyanet İşleri : Allah, iman edip salih ameller işleyenlerin dualarına karşılık verir; lütfundan onlara fazlasını da verir. Kâfirler için ise çetin bir azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri affeden, yaptıklarınızı bilen, inanıp yararlı işler işleyenlerin duasını kabul eden, lütfuyla onların ecrini arttıran O'dur. Ama, inkarcılar için çetin azap vardır.
Diyanet Vakfi : Allah, iman edip iyi işler yapanların tevbesini kabul eder, lütfundan onlara, fazlasını verir. Kâfirlere gelince, onlara da çetin bir azap vardır.
Edip Yüksel : İnanıp erdemli davrananların çağrısına cevap verir ve onlara lütfunu arttırır. İnkarcılar ise çetin bir cezayı hakketmiştir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah iman edip, salih amel işleyenlerin tevbesini kabul eder, onlara lütfundan daha fazlasını verir. Kâfirler için ise şiddetli bir azap vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İman edip iyi amel yapanların duasını kabul buyurur, lütfundan onlara fazlasını da verir, kafirlere gelince, onlara şiddetli bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve iyman edip salih ameller yapanlara icabet buyurur, fazlından onlara ziyade de verir, küfredenlere gelince onlara şiddetli bir azâb var
Fizilal-il Kuran : Allah, iman edip iyi işler yapanların tevbesini kabul eder. Lütfundan onlara fazlasını verir. Kafirlere gelince onlara da çetin bir azap vardır.
Gültekin Onan : O, inanıp salih amellerde bulunanlara icabet eder ve onlara kendi fazlından arttırır. Kafirlere gelince; onlara şiddetli bir azap vardır.
Hakkı Yılmaz : "Ve O, iman etmiş ve düzeltmeye yönelik işler yapanlara karşılık verir ve onlara armağanlarından daha fazlasını verir. Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler ise, şiddetli bir azap onlar içindir. "
Hasan Basri Çantay : İman edib de iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunanlar (ın duasın) a icabet eder. Onlara fazl (-u kerem) inden (daha nicesini) artırır da. Kâfirlere gelince: Onlar için de çok çetin bir azâb vardır.
Hayrat Neşriyat : Ve îmân edip sâlih ameller işleyenlere icâbet eder (onların duâlarına cevab verir) ve fazlından onlara (mükâfâtlarını) arttırır. Kâfirlere gelince, onlar için (çok) şiddetli bir azab vardır.
İbni Kesir : İman edip salih ameller işleyenlerin duasını kabul buyurur ve onlara lutfundan arttırır. Kafirlere gelince; onlar için şiddetli bir azab vardır.
İskender Evrenosoğlu : (Allah), âmenû olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işleyenlerin (dualarına) icabet eder. Ve onlara fazlından artırır. Ve kâfirler; onlar için şiddetli azap vardır.
Muhammed Esed : inanıp doğru ve yararlı işler yapanların dileklerini kabul eden; ve (O'dur öteki dünyada) lütfuyla onlara (hak ettiklerinden) fazlasını verecek olan. Hakikati inkar edenleri (yalnızca) çetin bir azap beklemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve imân edenlere ve sâlih sâlih amellerde bulunanlara icabet eder ve onlara fazlından (sevaplarını) arttırır. Kâfirlere gelince onlar için şiddetli bir azap vardır.
Ömer Öngüt : İman edip sâlih ameller yapanların (duâlarını) kabul eder, lütfundan onlara fazlasını verir. Kâfirlere gelince; onlar için de çetin bir azap vardır.
Şaban Piriş : İman eden ve doğruları yapanlara icabet eder ve onlara lütfunu artırır. Kafirlere gelince, onlara şiddetli bir azap vardır.
Suat Yıldırım : Hem iman edip makbul ve güzel işler yapanların dualarına karşılık verir, hatta lütuf ve ihsanından onların ödüllerini artırır. Kâfirlere ise şiddetli bir azap vardır.
Süleyman Ateş : İnanan ve iyi işler yapanların dileklerini kabul eder; lutuf ve kereminden onlara, daha fazlasını da verir. Kâfirlere gelince, onlara da çetin bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran : O, iman edip salih amellerde bulunanlara icabet eder ve onlara kendi fazlından arttırır. Kâfirlere gelince; onlar için şiddetli bir azap vardır.
Ümit Şimşek : O, iman edip güzel işler yapanların dualarına cevap verir; lütfuyla onlara istediklerinden fazlasını da verir. İnkâr edenlere ise şiddetli bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların dualarını O cevaplıyor, lütfundan onlara fazlasını O veriyor. İnkârcılara da şiddetli bir azap var.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}