» 44 / Duhân  59:

Kuran Sırası: 44
İniş Sırası: 64
Duhan Suresi = Duman Suresi
ismini 10. ayetinde geçen duhan kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَارْتَقِبْ (FERTGB) = ferteḳib : biraz bekle
2. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : onlar da
3. مُرْتَقِبُونَ (MRTGBWN) = murteḳibūne : beklemektedirler
biraz bekle | onlar da | beklemektedirler |

[RGB] [] [RGB]
FERTGB ÎNHM MRTGBWN

ferteḳib innehum murteḳibūne
فارتقب إنهم مرتقبون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فارتقب ر ق ب | RGB FERTGB ferteḳib biraz bekle "So watch;"
إنهم | ÎNHM innehum onlar da indeed, they
مرتقبون ر ق ب | RGB MRTGBWN murteḳibūne beklemektedirler (too are) watching.

44:59 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

biraz bekle | onlar da | beklemektedirler |

[RGB] [] [RGB]
FERTGB ÎNHM MRTGBWN

ferteḳib innehum murteḳibūne
فارتقب إنهم مرتقبون

[ر ق ب] [] [ر ق ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فارتقب ر ق ب | RGB FERTGB ferteḳib biraz bekle "So watch;"
Fe,Elif,Re,Te,Gaf,Be,
80,1,200,400,100,2,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular (form VIII) imperative verb
الفاء استئنافية
فعل أمر
إنهم | ÎNHM innehum onlar da indeed, they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
مرتقبون ر ق ب | RGB MRTGBWN murteḳibūne beklemektedirler (too are) watching.
Mim,Re,Te,Gaf,Be,Vav,Nun,
40,200,400,100,2,6,50,
N – nominative masculine plural (form VIII) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَارْتَقِبْ: biraz bekle | إِنَّهُمْ: onlar da | مُرْتَقِبُونَ: beklemektedirler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فارتقب FERTGB biraz bekle | إنهم ÎNHM onlar da | مرتقبون MRTGBWN beklemektedirler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ferteḳib: biraz bekle | innehum: onlar da | murteḳibūne: beklemektedirler |
Kırık Meal (Transcript) : |FERTGB: biraz bekle | ÎNHM: onlar da | MRTGBWN: beklemektedirler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık gözetle, bekle; şüphe yok ki onlar da gözetlemedeler, beklemedeler.
Adem Uğur : (Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
Ahmed Hulusi : Seyret bekle! Muhakkak ki onlar da beklemektedirler.
Ahmet Tekin : Artık sen, sana gelecek yardımı, onların başlarına gelecekleri gözle. Onlar da senin başına gelecekleri gözleyip durmaktadırlar.
Ahmet Varol : Artık sen (onların başlarına gelecekleri) gözle. Onlar da gözlüyorlar.
Ali Bulaç : Öyleyse sen gözleyip bekle; elbette onlar da gözleyip bekliyorlar.
Ali Fikri Yavuz : Artık (onların helâkini) bekle; çünkü onlar (senin helâkini) bekliyorlar.
Bekir Sadak : (58-59) Biz, ogut alirlar diye, Kuran'i senin dilinde indirerek kolayca anlasilmasini sagladik. Sen bekle, onlar da beklemektedirler. *
Celal Yıldırım : O halde bekle, onlar da bekliyorlar.
Diyanet İşleri : Artık sen (onların başına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
Diyanet İşleri (eski) : (58-59) Biz, öğüt alırlar diye, Kuran'ı senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. Sen bekle, onlar da beklemektedirler.
Diyanet Vakfi : (Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
Edip Yüksel : Öyleyse bekle; onlar da beklemektedirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Artık sen onların başlarına gelecekleri bekle! Çünkü onlar da bekleyip durmaktadırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O halde gözet, çünkü onlar da gözetiyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : O halde gözet çünkü onlar gözetiyorlar
Fizilal-il Kuran : Öyleyse bekle, onlar da beklemektedirler.
Gültekin Onan : Öyleyse sen gözleyip bekle; elbette onlar da gözleyip bekliyorlar.
Hakkı Yılmaz : Artık sen gözetle. Şüphesiz onlar gözetleyenlerdirler.
Hasan Basri Çantay : Artık (onların başına inecek azâbı) gözetle. Çünkü onlar (senin felâketini) bekleyicidirler.
Hayrat Neşriyat : O hâlde (eğer dinlemezlerse, onların helâkini) gözetle; doğrusu onlar da (senin başına bir şey gelmesini) gözetleyicidirler.
İbni Kesir : Öyleyse bekle, onlar da beklemektedirler.
İskender Evrenosoğlu : Artık gözle (bekle)! Muhakkak ki onlar da (bekleyenler) gözleyenlerdir.
Muhammed Esed : Öyleyse (geleceğin ne getireceğini) bekle! Unutma, onlar da bekliyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık gözet, şüphe yok ki, onlar gözeticilerdir.
Ömer Öngüt : Öyle ise bekle, onlar da beklemektedirler.
Şaban Piriş : O halde bekle zaten onlar da bekliyorlar.
Suat Yıldırım : O halde neticeyi bekle! Zaten onlar da senin başına bir felaket gelmesini can atarak beklemektedirler.
Süleyman Ateş : Biraz bekle, onlar da beklemektedirler (yakında başlarına neler geleceğini göreceklerdir).
Tefhim-ul Kuran : Öyleyse sen gözleyip bekle; gerçekten onlar da gözleyip beklemekte olanlardır.
Ümit Şimşek : Artık neticeyi bekle; onlar da bekliyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Artık, beklemeye geç! Çünkü onlar da beklemekteler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}