» 62 / Cum’a  10:

Kuran Sırası: 62
İniş Sırası: 110
Cuma Suresi = Cuma/Toplanma Suresi
9. ayetinde Cuma günü çagri yapildiginda toplu halde namaza gidilmesi emredildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَإِذَا (FÎZ̃E) = feiƶā : Zira -zaman
2. قُضِيَتِ (GŽYT) = ḳuDiyeti : kaza ettiğiniz-
3. الصَّلَاةُ (ELṦLET) = S-Salātu : SaLâTı/Desteği
4. فَانْتَشِرُوا (FENTŞRWE) = fenteşirū : dağılın
5. فِي (FY) = fī :
6. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzüne
7. وَابْتَغُوا (WEBTĞWE) = vebteğū : ve arayın
8. مِنْ (MN) = min : -ndan
9. فَضْلِ (FŽL) = feDli : lutfu-
10. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
11. وَاذْكُرُوا (WEZ̃KRWE) = veƶkurū : ve anın
12. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'ı
13. كَثِيرًا (KS̃YRE) = keṧīran : çokça
14. لَعَلَّكُمْ (LALKM) = leǎllekum : umulur ki
15. تُفْلِحُونَ (TFLḪWN) = tufliHūne : başarıya erersiniz
Zira -zaman | kaza ettiğiniz- | SaLâTı/Desteği | dağılın | | yeryüzüne | ve arayın | -ndan | lutfu- | Allah'ın | ve anın | Allah'ı | çokça | umulur ki | başarıya erersiniz |

[] [GŽY] [ṦLW] [NŞR] [] [ERŽ] [BĞY] [] [FŽL] [] [Z̃KR] [] [KS̃R] [] [FLḪ]
FÎZ̃E GŽYT ELṦLET FENTŞRWE FY ELÊRŽ WEBTĞWE MN FŽL ELLH WEZ̃KRWE ELLH KS̃YRE LALKM TFLḪWN

feiƶā ḳuDiyeti S-Salātu fenteşirū l-erDi vebteğū min feDli llahi veƶkurū llahe keṧīran leǎllekum tufliHūne
فإذا قضيت الصلاة فانتشروا في الأرض وابتغوا من فضل الله واذكروا الله كثيرا لعلكم تفلحون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإذا | FÎZ̃E feiƶā Zira -zaman Then when
قضيت ق ض ي | GŽY GŽYT ḳuDiyeti kaza ettiğiniz- is concluded
الصلاة ص ل و | ṦLW ELṦLET S-Salātu SaLâTı/Desteği the prayer,
فانتشروا ن ش ر | NŞR FENTŞRWE fenteşirū dağılın then disperse
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzüne the land
وابتغوا ب غ ي | BĞY WEBTĞWE vebteğū ve arayın and seek
من | MN min -ndan from
فضل ف ض ل | FŽL FŽL feDli lutfu- (the) Bounty
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
واذكروا ذ ك ر | Z̃KR WEZ̃KRWE veƶkurū ve anın and remember
الله | ELLH llahe Allah'ı Allah
كثيرا ك ث ر | KS̃R KS̃YRE keṧīran çokça much
لعلكم | LALKM leǎllekum umulur ki so that you may
تفلحون ف ل ح | FLḪ TFLḪWN tufliHūne başarıya erersiniz succeed.

62:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

Zira -zaman | kaza ettiğiniz- | SaLâTı/Desteği | dağılın | | yeryüzüne | ve arayın | -ndan | lutfu- | Allah'ın | ve anın | Allah'ı | çokça | umulur ki | başarıya erersiniz |

[] [GŽY] [ṦLW] [NŞR] [] [ERŽ] [BĞY] [] [FŽL] [] [Z̃KR] [] [KS̃R] [] [FLḪ]
FÎZ̃E GŽYT ELṦLET FENTŞRWE FY ELÊRŽ WEBTĞWE MN FŽL ELLH WEZ̃KRWE ELLH KS̃YRE LALKM TFLḪWN

feiƶā ḳuDiyeti S-Salātu fenteşirū l-erDi vebteğū min feDli llahi veƶkurū llahe keṧīran leǎllekum tufliHūne
فإذا قضيت الصلاة فانتشروا في الأرض وابتغوا من فضل الله واذكروا الله كثيرا لعلكم تفلحون

[] [ق ض ي] [ص ل و] [ن ش ر] [] [ا ر ض] [ب غ ي] [] [ف ض ل] [] [ذ ك ر] [] [ك ث ر] [] [ف ل ح]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإذا | FÎZ̃E feiƶā Zira -zaman Then when
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
قضيت ق ض ي | GŽY GŽYT ḳuDiyeti kaza ettiğiniz- is concluded
Gaf,Dad,Ye,Te,
100,800,10,400,
V – 3rd person feminine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
الصلاة ص ل و | ṦLW ELṦLET S-Salātu SaLâTı/Desteği the prayer,
Elif,Lam,Sad,Lam,Elif,Te merbuta,
1,30,90,30,1,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
فانتشروا ن ش ر | NŞR FENTŞRWE fenteşirū dağılın then disperse
Fe,Elif,Nun,Te,Şın,Re,Vav,Elif,
80,1,50,400,300,200,6,1,
RSLT – prefixed result particle
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzüne the land
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
وابتغوا ب غ ي | BĞY WEBTĞWE vebteğū ve arayın and seek
Vav,Elif,Be,Te,Ğayn,Vav,Elif,
6,1,2,400,1000,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min -ndan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
فضل ف ض ل | FŽL FŽL feDli lutfu- (the) Bounty
Fe,Dad,Lam,
80,800,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
واذكروا ذ ك ر | Z̃KR WEZ̃KRWE veƶkurū ve anın and remember
Vav,Elif,Zel,Kef,Re,Vav,Elif,
6,1,700,20,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'ı Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
كثيرا ك ث ر | KS̃R KS̃YRE keṧīran çokça much
Kef,Se,Ye,Re,Elif,
20,500,10,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
لعلكم | LALKM leǎllekum umulur ki so that you may
Lam,Ayn,Lam,Kef,Mim,
30,70,30,20,40,
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
تفلحون ف ل ح | FLḪ TFLḪWN tufliHūne başarıya erersiniz succeed.
Te,Fe,Lam,Ha,Vav,Nun,
400,80,30,8,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَإِذَا: Zira -zaman | قُضِيَتِ: kaza ettiğiniz- | الصَّلَاةُ: SaLâTı/Desteği | فَانْتَشِرُوا: dağılın | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzüne | وَابْتَغُوا: ve arayın | مِنْ: -ndan | فَضْلِ: lutfu- | اللَّهِ: Allah'ın | وَاذْكُرُوا: ve anın | اللَّهَ: Allah'ı | كَثِيرًا: çokça | لَعَلَّكُمْ: umulur ki | تُفْلِحُونَ: başarıya erersiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فإذا FÎZ̃E Zira -zaman | قضيت GŽYT kaza ettiğiniz- | الصلاة ELṦLET SaLâTı/Desteği | فانتشروا FENTŞRWE dağılın | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzüne | وابتغوا WEBTĞWE ve arayın | من MN -ndan | فضل FŽL lutfu- | الله ELLH Allah'ın | واذكروا WEZ̃KRWE ve anın | الله ELLH Allah'ı | كثيرا KS̃YRE çokça | لعلكم LALKM umulur ki | تفلحون TFLḪWN başarıya erersiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |feiƶā: Zira -zaman | ḳuDiyeti: kaza ettiğiniz- | S-Salātu: SaLâTı/Desteği | fenteşirū: dağılın | : | l-erDi: yeryüzüne | vebteğū: ve arayın | min: -ndan | feDli: lutfu- | llahi: Allah'ın | veƶkurū: ve anın | llahe: Allah'ı | keṧīran: çokça | leǎllekum: umulur ki | tufliHūne: başarıya erersiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |FÎZ̃E: Zira -zaman | GŽYT: kaza ettiğiniz- | ELṦLET: SaLâTı/Desteği | FENTŞRWE: dağılın | FY: | ELÊRŽ: yeryüzüne | WEBTĞWE: ve arayın | MN: -ndan | FŽL: lutfu- | ELLH: Allah'ın | WEZ̃KRWE: ve anın | ELLH: Allah'ı | KS̃YRE: çokça | LALKM: umulur ki | TFLḪWN: başarıya erersiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Namazı kıldınız mı da artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lûtfunu, ihsânını arayın ve çok anın Allah'ı da kurtulup murâda erin.
Adem Uğur : Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin. Allah'ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.
Ahmed Hulusi : O salât tamamlandığında arzda yayılın, Allâh'ın fazlından talep edin ve (el Esmâ'sıyla hakikatiniz olan) Allâh'ı çok zikredin (HATIRLAYIN) ki kurtuluşa eresiniz!
Ahmet Tekin : Namazı kılınca, artık yeryüzüne dağılın. Ticaretinizi yapın, işinize bakın. Allah’ın lütfundan isteyin. Allah’ı çok zikrederek şükredin, Allah’a çokça ibadet edin, Allah’ın dinini, şeriatını çokça anlatın. Umulur ki, kurtuluşa, ebedî nimetle mutluluğa erersiniz.
Ahmet Varol : Namaz kılındığında artık yeryüzüne dağılın Allah'ın lütfundan isteyin ve Allah'ı çokça anın ki kurtuluşa eresiniz.
Ali Bulaç : Artık namazı kılınca, yeryüzünde dağılın. Allah'ın fazlını isteyip arayın ve Allah'ı çokca zikredin; umulur ki felaha (kurtuluşa ve umduklarınıza) kavuşmuş olursunuz.
Ali Fikri Yavuz : Sonra namaz kılınınca, yeryüzüne dağılın da Allah’ın fazlından rızk arayın. Allah’ı (her halinizde) çok anın ki, (dünya ve ahiret saadetine kavuşub azabdan) kurtulabilesiniz.
Bekir Sadak : Namaz bitince yeryuzune yayilin; Allah'in lutfundan rizik isteyin; Allah'i cok anin ki saadete erisesiniz.
Celal Yıldırım : Namaz kılınıp (Cum'a) yerine getirilince, yeryüzüne dağılırı da Allah'ın bol nimetinden, geniş lûtfundan (nasibinizi) arayın. Bir de Allah'ı çok anın, ola ki muradınıza erer, umduğunuza kavuşursunuz.
Diyanet İşleri : Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.
Diyanet İşleri (eski) : Namaz bitince yeryüzüne yayılın; Allah'ın lütfundan rızık isteyin; Allah'ı çok anın ki saadete erişesiniz.
Diyanet Vakfi : Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin. Allah'ı çok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.
Edip Yüksel : Namaz bitince, yeryüzüne yayılarak ALLAH'ın lütfunu arayın ve ALLAH'ı sürekli anmaya devam edin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayın. Allah'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Namaz kılındıktan sonra da yeryüzüne dağılın, Allah'ın bol nimetinden nasip arayın ve Allah'ı çok zikredin ki, kurtuluş bulabilesiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra da namaz kılındımı yeryüzünde dağılın da Allahın fazlından nasîb arayın ve Allahı çok zikredin ki felâh bulabilesiniz
Fizilal-il Kuran : Namaz bitince yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfunu isteyin. Allah'ı çok zikredin, umulur ki kurtuluşa erersiniz.
Gültekin Onan : Artık namazı kılınca, yeryüzünde dağılın. Tanrı'nın fazlını isteyip arayın ve Tanrı'yı çokca zikredin; umulur ki felaha (kurtuluşa ve umduklarınıza) kavuşmuş olursunuz.
Hakkı Yılmaz : "Sonra da salât [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma] gerçekleştirildiğinde, hemen yeryüzünde dağılın ve Allah'ın armağanlarından arayın. Ve zafer kazanmanız, durumunuzu korumanız için Allah'ı çok anın. "
Hasan Basri Çantay : Artık o namazı kılınca yer (yüzün) e dağdın, Allahın fazlından (nasıyb) arayın. Allâhı çok zikredin. Tâki umduğunuza kavuşasınız.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet namaz bitince, artık yeryüzünde dağılın ve Allah’ın lütfundan (rızkınızı)arayın ve Allah’ı çok zikredin; tâ ki kurtuluşa eresiniz!
İbni Kesir : Namaz bitince; yeryüzüne dağılın. Ve Allah'ın lutfundan isteyin. Allah'ı çok zikredin ki felaha eresiniz.
İskender Evrenosoğlu : Artık namazı kaza ettiğiniz (kılıp bitirdiğiniz) zaman yeryüzüne yayılın ve Allah'ın fazlından isteyin ve Allah'ı çok zikredin. Umulur ki, böylece siz felâha (kurtuluşa) erersiniz.
Muhammed Esed : Ve namaz bittiğinde yeryüzüne serbestçe dağılın ve Allah'ın lütfundan (rızkınızı) aramaya devam edin; mutluluğa ulaşabilmek için de Allah'ı sıkça anın!
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra namaz kılınmış olunca da artık yeryüzünde dağılın ve Allah'ın fazlından nâsip (arayın) ve Allah'ı çokça zikredin, tâ ki necâta erebilesiniz.
Ömer Öngüt : Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın, Allah'ın fazlından nasibinizi arayın. Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.
Şaban Piriş : Namaz kılındığı zaman da yeryüzüne dağılın ve Allah’ın rızkını arayın, Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa erebilesiniz.
Suat Yıldırım : Namaz tamamlanınca yeryüzüne yayılın, işinize gücünüze gidin, Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Felaha ermenizi ümid ederek Allah’ı çok zikrediniz.
Süleyman Ateş : Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allâh'ın lutfundan (nasibinizi) arayın. Allâh'ı çok anın ki başarıya eresiniz.
Tefhim-ul Kuran : Artık namazı kılınca, yeryüzünde dağılın, Allah'ın fazlını isteyip arayın ve Allah'ı çokça zikredin, umulur ki felaha (kurtuluşa ve umduklarınıza) kavuşmuş olursunuz.
Ümit Şimşek : Namaz kılındığında ise yeryüzüne yayılıp Allah'ın lütfundan rızkınızı arayın. Allah'ı da çok anın ki kurtuluşa eresiniz.
Yaşar Nuri Öztürk : Namaz kılınınca hemen yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın! Allah'ı çok anın ki, kurtuluşa erebilesiniz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}