» 70 / Me’âric  6:

Kuran Sırası: 70
İniş Sırası: 79
Mearic Suresi = Miraçlar/Yükselis-Yollari Suresi
ismini 3. ayetinde yer alan Allah’in yükselme dereceleri-yollarinin sahibi oldugu anlamina gelen mearic kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : onlar
2. يَرَوْنَهُ (YRWNH) = yeravnehu : onu görüyor(lar)
3. بَعِيدًا (BAYD̃E) = beǐyden : uzak
onlar | onu görüyor(lar) | uzak |

[] [REY] [BAD̃]
ÎNHM YRWNH BAYD̃E

innehum yeravnehu beǐyden
إنهم يرونه بعيدا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنهم | ÎNHM innehum onlar Indeed, they
يرونه ر ا ي | REY YRWNH yeravnehu onu görüyor(lar) see it
بعيدا ب ع د | BAD̃ BAYD̃E beǐyden uzak (as) far off.

70:6 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onlar | onu görüyor(lar) | uzak |

[] [REY] [BAD̃]
ÎNHM YRWNH BAYD̃E

innehum yeravnehu beǐyden
إنهم يرونه بعيدا

[] [ر ا ي] [ب ع د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنهم | ÎNHM innehum onlar Indeed, they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
يرونه ر ا ي | REY YRWNH yeravnehu onu görüyor(lar) see it
Ye,Re,Vav,Nun,He,
10,200,6,50,5,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بعيدا ب ع د | BAD̃ BAYD̃E beǐyden uzak (as) far off.
Be,Ayn,Ye,Dal,Elif,
2,70,10,4,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّهُمْ: onlar | يَرَوْنَهُ: onu görüyor(lar) | بَعِيدًا: uzak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنهم ÎNHM onlar | يرونه YRWNH onu görüyor(lar) | بعيدا BAYD̃E uzak |
Kırık Meal (Okunuş) : |innehum: onlar | yeravnehu: onu görüyor(lar) | beǐyden: uzak |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNHM: onlar | YRWNH: onu görüyor(lar) | BAYD̃E: uzak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki onlar uzak görürler onu.
Adem Uğur : Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki onlar onu (azap günü olan ölümü) uzak görüyorlar!
Ahmet Tekin : Doğrusu onlar, o azâbı uzak bir ihtimal olarak görüyorlar.
Ahmet Varol : Onlar onu uzak görüyorlar.
Ali Bulaç : Çünkü, gerçekten onlar, bunu uzak görüyorlar.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu onlar, onu uzak (imkânsız) görüyorlar.
Bekir Sadak : Dogrusu inkarcilar azabi uzak goruyorlar.
Celal Yıldırım : Şüphesiz o kâfirler azabı uzak görürler.
Diyanet İşleri : Şüphesiz onlar o azabı uzak görüyorlar.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu inkarcılar azabı uzak görüyorlar.
Diyanet Vakfi : Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar.
Edip Yüksel : Onlar onu uzak görüyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Çünkü onlar onu uzak görürler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü onlar, onu uzak görürler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü onlar onu uzak görürler
Fizilal-il Kuran : Onlar onu uzak görüyorlar.
Gültekin Onan : Çünkü, gerçekten onlar, bunu uzak görüyorlar.
Hakkı Yılmaz : (6,7) Şüphesiz Biz, olacak azabı çok yakın görürken, onlar onu çok uzak görüyorlar.
Hasan Basri Çantay : Filhakıyka onlar bunu (imkândan) uzak görürler,
Hayrat Neşriyat : Doğrusu onlar, onu (o azâbı akıldan) uzak görüyorlar.
İbni Kesir : Doğrusu onlar; bunu uzak görüyorlar.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki onlar, onu (kâfirler için vuku bulacak azabı), uzak (bir ihtimal) olarak görüyorlar.
Muhammed Esed : Bak, insanlar o (hesaba) uzak bir şey olarak bakıyorlar,
Ömer Nasuhi Bilmen : (5-6) Artık güzelce bir sabr ile sabret. Şüphe yok ki, onlar onu uzak görürler.
Ömer Öngüt : Doğrusu onlar o azabı uzak görüyorlar.
Şaban Piriş : Onlar bunu uzak görüyorlar.
Suat Yıldırım : (6-7) Onlar, o günü çok uzakta zannediyorlar, ama Biz yakın olduğunu biliyoruz.
Süleyman Ateş : Onlar onu uzak görüyor(lar).
Tefhim-ul Kuran : Çünkü gerçekten onlar, bunu uzak görmektedirler.
Ümit Şimşek : Onlar o günü uzak görüyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar onu çok uzak görüyorlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}