Hakkı Yılmaz Meali | |
Tâ/9, Sîn/60, Mîm/40.(26:1) | |
Bunlar, apaçık/açıklayıcı kitabın âyetleridir. (26:2) | |
Onlar; +{ Hıcr 91: Kur’ân'ı sihir, şiir, esatir (mitolojik söylentiler), uydurulmuş söz gibi birtakım parçalar, kötü sözler kabul eden kimseler, }(26:3) | |
{Şu‘arâ 1-3:Tâ/9, Sîn/60, Mîm/40. Bunlar, apaçık/açıklayıcı kitabın âyetleridir. Onlar,} + Kur’ân'ı sihir, şiir, esatir (mitolojik söylentiler), uydurulmuş söz gibi birtakım parçalar, kötü sözler kabul eden kimseler, + {Şu‘arâ 3: iman edenler olmuyorlar diye sen kendini yıkıma uğratacaksın! }(15:91) | |
iman edenler olmuyorlar diye sen kendini yıkıma uğratacaksın! (26:3) | |
Eğer Biz dilersek, {Hıcr 90: o yemincilere indirdiğimiz şey gibi }(26:4) | |
{Şu‘arâ 4:Eğer Biz dilersek,} + o yemincilere indirdiğimiz şey gibi + {Şu‘arâ 4-6:onlara gökten bir alâmet [gösterge; ışın, radyasyon ve meteorlar, tayfun, sel] indiririz de onların boyunları, ona boyun eğenler oluverirdi. Ve kendilerine Rahmân'dan [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan] yeni bir öğüt geldi mi, kesinlikle ondan yüz çeviren kimseler oldular. Sonra da, kesinlikle yalanladılar. İşte alay edip durdukları şeyin haberleri yakında onlara gelecektir.}(15:90) | |
"onlara gökten bir alâmet [gösterge; ışın, radyasyon ve meteorlar, tayfun, sel] indiririz de onların boyunları, ona boyun eğenler oluverirdi. "(26:4) | |
Ve kendilerine Rahmân'dan [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan] yeni bir öğüt geldi mi, kesinlikle ondan yüz çeviren kimseler oldular. (26:5) | |
Sonra da, kesinlikle yalanladılar. İşte alay edip durdukları şeyin haberleri yakında onlara gelecektir. + {Hıcr 92,93: İşte, andolsun Rabbine ki, Biz, kesinlikle onların hepsini yaptıkları şeylerden hesaba çekeceğiz.}(26:6) | |
(92,93) İşte, andolsun Rabbine ki, Biz, kesinlikle onların hepsini yaptıkları şeylerden hesaba çekeceğiz. {Şu‘arâ 7-9: Ve onlar yeryüzüne bakmadılar mı? Biz orada her güzel eşten nicelerini bitirdik. Şüphesiz ki bunda kesinlikle alâmet/gösterge vardır; ama onların çoğu iman edenler olmadılar. Ve şüphe yok ki Rabbin, kesinlikle en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olanın, engin merhamet sahibinin ta kendisidir.}(15:92) | |
Ve onlar yeryüzüne bakmadılar mı? Biz orada her güzel eşten nicelerini bitirdik. (26:7) | |
"Şüphesiz ki bunda kesinlikle alâmet/gösterge vardır; ama onların çoğu iman edenler olmadılar. "(26:8) | |
Ve şüphe yok ki Rabbin, kesinlikle en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olanın, engin merhamet sahibinin ta kendisidir. (26:9) |