Hakkı Yılmaz Meali | |
Ve şüphesiz ki bu apaçık kitap, kesinlikle âlemlerin Rabbinin indirmesidir. (26:192) | |
(193-195) O apaçık kitapla, uyarıcılardan olasın diye apaçık bir Arapça lisan ile senin kalbine Güvenilir Can [ilâhi mesajlar, güvenilir bilgi] indi. (26:193) | |
Ve şüphesiz Güvenilir Can [güvenilir bilgi], kesinlikle öncekilerin kitaplarında da vardı. (26:196) | |
Ve İsrâîloğulları bilginlerinin kendi kitaplarında güvenilir bilginin varlığını bilmesi, onlar için bir alâmet/gösterge olmadı mı? (26:197) | |
(198,199) Ve Biz apaçık kitabı yabancılardan/Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de, bunu o, onlara okusaydı, onlar, buna iman ediciler değillerdi. (26:198) | |
(200,201) Böylece onu günahkârların kalplerine soktuk. Onlar acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler. (26:200) |