Edip Yüksel Meali |
|
Onlar ki duyularıyla algılayamadıkları gerçeklere de inanırlar, namazı (salat) gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıktan muhtaçlara verirler(2:3) | |
Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Ahiret konusunda da hiçbir kuşkuları yoktur.(2:4) | |
İşte, Rableri tarafından yol gösterilenler ve mutluluğa erenler bunlardır.(2:5) | |
İnkar edenlere gelince, onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir; onlar inanmazlar.(2:6) | |
ALLAH kalplerini ve kulaklarını mühürler. Gözlerinde perde vardır ve büyük azap onlar içindir.(2:7) | |
Halktan öyle kimseler var ki aslında inanmadıkları halde 'ALLAH'a ve ahiret gününe inandık,' derler.(2:8) | |
ALLAH'ı ve müminleri aldatmak isterler. Halbuki kendi kendilerini aldatıyorlar. Farkında bile değiller.(2:9) | |
Kalplerinde hastalık var. ALLAH da hastalıklarını arttırır. Yalanları yüzünden acı bir azabı hakkederler.(2:10) | |
Kendilerine, 'Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın,' denildiğinde 'Bizler sadece düzeltenleriz,' derler.(2:11) | |
Oysa onlardır asıl bozguncu; farkında bile değiller.(2:12) | |
Kendilerine, 'Şu halkın inandığı gibi inanın,' denildiğinde, 'Beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız,' derler. Gerçek beyinsizler onlardır; fakat bilmezler.(2:13) | |
İnananlarla karşılaştıkları vakit, 'İnanıyoruz,' derler; fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında, 'Sizinle beraberiz. Biz sadece alay etmekteyiz,' derler.(2:14) | |
ALLAH da, taşkınlıkları içinde bocalar durumda bırakarak onlarla alay eder.(2:15) | |
Onlar hidayet karşılığında sapıklığı satın aldı. Ticaretleri ne kâr bırakır, ne de onları gerçeğe ulaştırır.(2:16) | |
Durumları, ateş yakan kimselerin şu durumuna benzer: Ateş çevrelerini aydınlatmaya başlayınca ALLAH onların ışığını giderir ve onları karanlıklar içinde görmez bir halde bırakır.(2:17) | |
Sağır, dilsiz ve kördürler; yönlerini değiştiremezler.(2:18) | |
Ya da, karanlık, gökgürültüsü ve şimşekler arasında gökten boşanan bir yağmur altında yıldırımlardan ölmek korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkayan kimseye benzerler. ALLAH inkarcıları böyle kuşatır.(2:19) | |
Şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek! Önlerini aydınlattıkça ışığında yürürler. Üzerlerine karanlık basınca da dikilir kalırlar. ALLAH dileseydi işitme ve görmelerini giderirdi. ALLAH herşeye gücü yetendir.(2:20) | |
İnsanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki korunasınız.(2:21) | |
O, yeryüzünü sizin için oturulabilir hale soktu ve göğü de bir yapı kıldı. Gökten su indirdi ve onunla rızık olarak size çeşitli ürünler çıkardı. Bile bile ALLAH'a eşler koşmayın.(2:22) | |