Ahmet Varol Meali |
|
Münâfıklar sana geldiklerinde: 'Şahitlik ederiz ki, sen muhakkak Allah'ın peygamberisin' derler. Allah senin muhakkak kendi peygamberi olduğunu bilir. Bununla beraber Allah münâfıkların kesin yalancı olduklarına şahitlik eder.(63:1) | |
Yeminlerini bir kalkan edindiler de böylece Allah'ın yolundan alıkoydular. Onların yaptıkları gerçekten ne kadar kötüdür!(63:2) | |
Bu onların iman edip sonra inkâr etmeleri dolayısıyladır. Bu yüzden kalplerine mühür vuruldu. Artık onlar anlamazlar.(63:3) | |
Onları gördüğünde cüsseleri hoşuna gider. Konuştuklarında sözlerini dinlersin. Onlar adeta sıralanmış kütükler gibidirler. Her bağırtıyı aleyhlerine sanarlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) uzaklaştırılıyorlar!(63:4) | |
Onlara: 'Gelin, Allah'ın Peygamberi sizin için bağışlanma dilesin' dendiğinde başlarını çevirirler ve onların büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.(63:5) | |
Onlar için bağışlanma dilesen de dilemesen de, onlar için birdir. Allah onları bağışlamayacaktır. Doğrusu Allah fasıklar topluluğunu doğru yola eriştirmez.(63:6) | |
Onlar: 'Allah'ın Peygamberi'nin yanında bulunanlara harcamada (infakta) bulunmayın ki dağılıp gitsinler' diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır ama münâfıklar anlamazlar.(63:7) | |
Diyorlar ki: 'Andolsun ki, eğer Medine'ye dönersek en yüce olan en aşağı olanı oradan çıkaracaktır.' Oysa yücelik Allah'a, Peygamber'ine ve mü'minlere aittir. Ama münâfıklar bilmezler.(63:8) | |
Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.(63:9) | |
Birinize ölüm gelip de: 'Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de, sadaka versem ve salihlerden olsam' demeden önce size rızık olarak verdiklerimizden hayır yolunda harcayın.(63:10) | |
Allah, eceli geldiğinde hiçbir canı geciktirmez. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.(63:11) | |