Muhammed Esed Meali |
|
Hakikati inkara şartlanmış olanlar, -ister geçmiş vahyin mensuplarından isterse Allah'tan başkasına da ilahlık yakıştıranlardan (olsunlar)- kendilerine hakikatin açık kanıtları gelmeden (O'nun tarafından) gözden çıkarılacak değillerdir,(98:1) | |
(onlara) kutsanmış tertemiz vahiyler ileten Allah'tan bir elçi (gelmeden),(98:2) | |
doğruluğu kesin ve açık hükümler taşıyan (vahiyler ileten bir elçi).(98:3) | |
Ama kendilerine daha önce vahiy verilenler, hakikatin böyle bir kanıtı geldikten sonra (inanç) birlikteliklerini bozdular.(98:4) | |
Oysa kendilerine yalnızca Allah'a ibadet etmeleri, bütün içtenlikleriyle yalnız O'na iman ederek batıl olan her şeyden uzak durmaları; namazlarında dikkatli ve devamlı olmaları; ve karşılıksız harcamada bulunmaları emrolunmuştu çünkü bu, doğruluğu kesin ve açık olan bir ahlaki değerler sistemidir.(98:5) | |
Gerçek şu ki, (bütün kanıtlara rağmen) hakikati inkara şartlanmış olanlar, -ister geçmiş vahyin mensuplarından, isterse Allah'tan başkasına da ilahlık yakıştıranlardan (olsunlar)- kendilerini cehennem ateşinde kalıcı bulacaklar. Onlar, bütün yaratıkların en şerlileridir.(98:6) | |
(Ve) iman edip doğru ve yararlı işlerde bulunanlar, işte onlar, bütün yaratıkların en hayırlılarıdır.(98:7) | |
Onların ödülleri Allah katında (kendilerini bekler;) içinden ırmaklar akan, sonsuza kadar kalacakları sınırsız nimet bahçeleri. Allah onlardan hoşnuttur ve onlar da Allah'tan. Bütün bunlar Rablerini ürpertiyle hissedenler içindir.(98:8) | |