» 91 / Sems  8:

Kuran Sırası: 91
İniş Sırası: 26
Sems Suresi = Günes Suresi
1. ayeti günese yemin ile basladigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَلْهَمَهَا (FÊLHMHE) = fe elhemehā : ona ilham edene andolsun
2. فُجُورَهَا (FCWRHE) = fucūrahā : bozukluğunu
3. وَتَقْوَاهَا (WTGWEHE) = ve teḳvāhā : ve korunmasını
ona ilham edene andolsun | bozukluğunu | ve korunmasını |

[LHM] [FCR] [WGY]
FÊLHMHE FCWRHE WTGWEHE

fe elhemehā fucūrahā ve teḳvāhā
فألهمها فجورها وتقواها

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فألهمها ل ه م | LHM FÊLHMHE fe elhemehā ona ilham edene andolsun And He inspired it
فجورها ف ج ر | FCR FCWRHE fucūrahā bozukluğunu (to distinguish) its wickedness
وتقواها و ق ي | WGY WTGWEHE ve teḳvāhā ve korunmasını and its righteousness

91:8 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ona ilham edene andolsun | bozukluğunu | ve korunmasını |

[LHM] [FCR] [WGY]
FÊLHMHE FCWRHE WTGWEHE

fe elhemehā fucūrahā ve teḳvāhā
فألهمها فجورها وتقواها

[ل ه م] [ف ج ر] [و ق ي]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فألهمها ل ه م | LHM FÊLHMHE fe elhemehā ona ilham edene andolsun And He inspired it
Fe,,Lam,He,Mim,He,Elif,
80,,30,5,40,5,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فجورها ف ج ر | FCR FCWRHE fucūrahā bozukluğunu (to distinguish) its wickedness
Fe,Cim,Vav,Re,He,Elif,
80,3,6,200,5,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وتقواها و ق ي | WGY WTGWEHE ve teḳvāhā ve korunmasını and its righteousness
Vav,Te,Gaf,Vav,Elif,He,Elif,
6,400,100,6,1,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَلْهَمَهَا: ona ilham edene andolsun | فُجُورَهَا: bozukluğunu | وَتَقْوَاهَا: ve korunmasını |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فألهمها FÊLHMHE ona ilham edene andolsun | فجورها FCWRHE bozukluğunu | وتقواها WTGWEHE ve korunmasını |
Kırık Meal (Okunuş) : |fe elhemehā: ona ilham edene andolsun | fucūrahā: bozukluğunu | ve teḳvāhā: ve korunmasını |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊLHMHE: ona ilham edene andolsun | FCWRHE: bozukluğunu | WTGWEHE: ve korunmasını |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken ona kötülüğünü de, çekinmesini de ilham etmiştir.
Adem Uğur : Sonra da ona iyilik ve kötülükleri ilham edene yemin ederim ki,
Ahmed Hulusi : Sonra da ona (bilince) hem fücurunu (Hak'tan ve Sistemden sapmayı) ve hem de takvasını (korunmasını) ilham edene ki. . .
Ahmet Tekin : Andolsun nefsi, insanı, ahlâkî zaaflarla, vicdan azabıyla; takva esaslarını-Kur’ân esaslarını benimseme ve hayata geçirme, Allah’a sığınma, emirlerine yapışma, günahlardan arınma, azaptan korunma, kulluk ve sorumluluk şuuruyla özgürce şahsiyetini geliştirme, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olma kabiliyetiyle donatana!
Ahmet Varol : Sonra ona kötülüğe eğilimini ve takvasını ilham edene.
Ali Bulaç : Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun).
Ali Fikri Yavuz : Sonra da o nefse, isyanını ve itaatını öğretene ki,
Bekir Sadak : Sonra da ona iyilik ve kotuluk kabiliyeti verene and olsun ki:
Celal Yıldırım : Sonra da ona fenalıklarını ve (bunlardan) sakınmasını ilham edene yemîn olsun ki,
Diyanet İşleri : (7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.
Diyanet İşleri (eski) : Sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti verene and olsun ki:
Diyanet Vakfi : (1-10) Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.
Edip Yüksel : Sonra da ona kötülüğünü ve erdemliliğini bildirene andolsun ki;
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra da ona kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : sonra da ona bozukluğunu ve korunmasını ilham edene ki,
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra da ona bozukluğunu ve korunmasını ilham eyliyene ki
Fizilal-il Kuran : Sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti verene andolsun ki,
Gültekin Onan : Sonra ona fücurunu ve takvasını ilham edene (andolsun).
Hakkı Yılmaz : (1-10) Kur’ân'ı ve onun yaydığı sosyal aydınlığı, Kur’ân'ı izleyen Elçi ve mü’minleri, Kur’ân ışığı ile aydınlanan toplumları, Kur’ân ışığından yoksun kalan toplumları, bilginleri ve bilginleri yücelten bilgileri, kara cahilleri ve kara cahilleri bu hâle getiren ilke ve anlayışları, benliğini bulmuş kimseleri ve benlik bulduran etmenleri –ki O, ona taşkınlık yapma ve kendini koruma içgüdülerini/günah işleme ve “Allah'ın koruması altında olma yeteneklerini ilham etti– kanıt gösteririm ki, benliğini arındıran gerçekten kurtulmuştur. Onu bilerek reddeden de kesinlikle zarara uğramıştır.
Hasan Basri Çantay : sonra da ona hem kötülüğü, hem (ondan) sakınmayı ilham edene ki,
Hayrat Neşriyat : Sonra da ona (o kişiye) günâhını ve takvâsını (neyin isyan, neyin itâat olduğunu bildirerek) ilhâm edene (yemîn olsun)!
İbni Kesir : Sonra da ona, hem kötülüğü hem de takvayı ilham edene,
İskender Evrenosoğlu : Sonra ona (nefse) fücurunu ve takvasını ilham etti.
Muhammed Esed : ve nasıl ahlaki zaaflarla olduğu kadar Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle de donatıldığını!
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra da ona günahını ve takvâsını ilham etmiş olana (andolsun ki),
Ömer Öngüt : Sonra da ona isyanını ve itaatını ilham edene andolsun ki!
Şaban Piriş : Sonra da ona kötülüğü ve korunmayı ilham edene..
Suat Yıldırım : (8-9) Ona hem kötülük, hem de ondan sakınma yolu ilham eden hakkı için ki: Nefsini maddî ve manevî kirlerden arındıran, felaha erer.
Süleyman Ateş : Ona bozukluğunu ve korunmasını (isyânını ve itâ'atini) ilhâm edene andolsun ki:
Tefhim-ul Kuran : Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun).
Ümit Şimşek : Kötülüğünü de, iyiliğini de ona ilham edene:
Yaşar Nuri Öztürk : Ardından da ona bozukluğunu ve takvasını ilham edene ki,


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}