| Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
|
| Bütün inceden inceye alay eden kovucuların vay hallerine.(104:1) | |
| Öylesine ki mal yığar ve onu sayar durur.(104:2) | |
| Sanır ki gerçekten de malı, onu ebedîleştirir.(104:3) | |
| İş öyle değil, andolsun ki o, kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır.(104:4) | |
| Ve ne bildirdi sana, o kırıp döken, silip süpüren cehennem nedir?(104:5) | |
| Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir.(104:6) | |
| Öylesine ateş ki yürekleri sarar, kaplar.(104:7) | |
| Şüphe yok ki üstlerine kapıları kapanmıştır.(104:8) | |
| Upuzun uzatılmış direklerle.(104:9) | |
