Hayrat Neşriyat Meali |
|
Yemîn olsun o göğe ve Târık’a!(86:1) | |
Târık’ın ne olduğunu sana ne bildirdi?(86:2) | |
O, (nûruyla karanlığı) delen yıldızdır.(86:3) | |
Hiçbir nefis yoktur ki, üzerinde bir gözetici (koruyucu melek) bulunmasın!(86:4) | |
O hâlde insan, neden yaratıldığına bir baksın!(86:5) | |
(O) atılan bir sudan yaratıldı.(86:6) | |
(Bu su) bel kemiği ile göğüs kemikleri arasın(daki uzuvlar)dan çıkar.(86:7) | |
Şübhesiz ki O (Allah), onu geri döndürmeğe (öldürdükten sonra tekrar diriltmeğe)elbette gücü yetendir.(86:8) | |
O gün (kalblerde bulunan) sırlar ortaya çıkarılır.(86:9) | |
Artık o (insan) için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı!(86:10) | |
Yemîn olsun o dönüşlü (hâlden hâle giren) göğe!(86:11) | |
O (bitkilerle, vâdilerle yarılarak) yarıklar sâhibi olan yeryüzüne!(86:12) | |
(13-14) Şübhesiz ki o (Kur’ân), elbet (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür. Ve o, şaka değildir!(86:13) | |
(15-16) Gerçekten onlar, (Kur’ân’ı ibtâl etmek için) bir hîle olarak tuzak kuruyorlar.(Ben de) bir hîle ile (kurdukları) tuzak(larını ibtâl) ederim!(86:15) | |
(Ey Habîbim!) O hâlde kâfirlere (azâb edeceğimiz vakte kadar) mühlet ver; onlara azıcık süre tanımakla, biraz (kendi hâllerine) bırak!(86:17) | |