Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
|
Andolsun göğe ve (Târık'a).(86:1) | |
Târık'ın ne olduğunu bildin mi?(86:2) | |
O (zulmeti) delen yıldızdır.(86:3) | |
Hiçbir nefs yoktur ki, illâ onun üzerinde bir gözetici vardır.(86:4) | |
Artık insan neden yaratılmış bir baksın.(86:5) | |
(6-7) Bir atılan sudan yaratılmıştır ki, arka kemiği ile göğüs kemikleri arasından çıkıverir.(86:6) | |
Şüphe yok ki o (Hâlık-ı Azîm) bunu döndürmeye de elbette kâdirdir.(86:8) | |
Gizli şeylerin açıklanacağı gün.(86:9) | |
Artık onun için bir kuvvet ve bir yardımcı yoktur.(86:10) | |
(11-12) Andolsun o dönüş sahibi olan semaya. Ve çatlayıp yarılan yeryüzüne.(86:11) | |
Şüphe yok ki, o elbette bir ayırt eden kelâmdır.(86:13) | |
Ve o, bir şaka değildir.(86:14) | |
Muhakkak ki, onlar bir hile ile hilede bulunurlar.(86:15) | |
Ben de bir hile ile hilede bulunurum.(86:16) | |
Artık kâfirlere mühlet ver, onları biraz bırak.(86:17) | |