Yaşar Nuri Öztürk Meali |
|
Geldi mi sana Ğaşiye'nin/her şeyi her yandan sarıp kaplayacak olanın haberi?(88:1) | |
Yüzler vardır o gün zilletle öne eğilmiştir.(88:2) | |
Çalışmış, boşa yorulmuştur.(88:3) | |
Kızışmış bir ateşe dalarlar.(88:4) | |
Ateşimsi bir kaynaktan sulanırlar.(88:5) | |
Yırtıcı bir dikenden başka yemek yoktur onlar için.(88:6) | |
Ne semirtir ne açlıktan kurtarır.(88:7) | |
Yüzler de vardır o gün, nimetlerle mutlu.(88:8) | |
Emek ve gayreti yüzünden hoşnuttur.(88:9) | |
Yüksek bir bahçededir;(88:10) | |
Hiçbir boş söz işitmez orada,(88:11) | |
Akıp duran bir pınar vardır orada,(88:12) | |
Yüksek sedirler vardır orada,(88:13) | |
Hizmete sunulmuş kadehler,(88:14) | |
Sıra sıra dizilmiş yastıklar,(88:15) | |
Serilmiş seçme döşekler.(88:16) | |
Bakmıyorlar mı o deveye, nasıl yaratıldı!(88:17) | |
Ve göğe ki, nasıl yükseltildi!(88:18) | |
Ve dağlara ki, nasıl dikildi!(88:19) | |
Ve yere, nasıl yayılıp döşendi!(88:20) | |
Artık uyar/düşündür! Çünkü sen bir uyarıcı/düşündürücüsün.(88:21) | |
Üzerlerine musallat bir despot değilsin.(88:22) | |
Tersine giden, nankörlük eden başka.(88:23) | |
Allah, böylesine en büyük azapla azap edecektir.(88:24) | |
Hiç kuşkusuz, onların dönüşleri bizedir.(88:25) | |
Bunun ardından, hesapları da bizim elimizde olacaktır.(88:26) | |