| Ali Fikri Yavuz Meali |
|
| And olsun semâya ve Târık’a...(86:1) | |
| Bildin mi, Târık ne?(86:2) | |
| O, ışık saçan yıldızdır; (Zuhal yıldızıdır).(86:3) | |
| (İşte and olsun o semâya ve bu Târık’a ki), hiç bir nefis yoktur ki, üzerinde bir gözetleyici (melek) olmasın...(86:4) | |
| Şimdi insan baksın (düşünsün): Neden yaratıldı?(86:5) | |
| Atılan bir sudan yaratıldı.(86:6) | |
| (O su, erkeklerde) bel kemiği ve (kadınlarda) göğüs kemikleri arasından çıkar.(86:7) | |
| (Bu şekilde yaratılan bir insanı) elbette Allah, öldürdükten sonra diriltmeye kâdirdir.(86:8) | |
| Bütün esrarın ortaya döküleceği o kıyamet günü,(86:9) | |
| Artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı...(86:10) | |
| And olsun, o yağmur sahibi semâya,(86:11) | |
| (Nebat bitirmek için) yarılan arza ki,(86:12) | |
| Muhakkak o Kur’an (hak ile batıl arasını) ayırd eden kesin bir hükümdür.(86:13) | |
| O, bir eğlence değildir.(86:14) | |
| Doğrusu (Kur’an’ın nurunu söndürmek için, Mekke’li) o müşrikler hep hile kuruyorlar.(86:15) | |
| Ben de onların hilelerine karşı (kendilerine) ceza veriyorum.(86:16) | |
| Onun için, o kâfirlere mühlet ver. Onlara az bir mühlet ver...(86:17) | |
