İbni Kesir Meali |
|
Ha, Mim.(45:1) | |
Kitabın indirilmesi; Aziz, Hakim Allah'tandır.(45:2) | |
Muhakkak ki göklerde ve yerde mü'minler için ayetler vardır.(45:3) | |
Sizin yaratılmanızda ve yeryüzüne yaydığı her canlıda yakinen inanan topluluklar için ayetler vardır.(45:4) | |
Gece ve gündüzün değişmesinde ve Allah'ın gökten indirmiş olduğu rızıkla ölümünden sonra yeri diriltmesinde, rüzgarları yönetmesinde akleden bir kavim için ayetler vardır.(45:5) | |
İşte bunlar; Allah'ın ayetleridir. Onları sana hak ile okuyoruz. Artık Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi söze inanırlar.(45:6) | |
Yalancı, günahkar her kişinin vay haline.(45:7) | |
Kendisine okunan Allah'ın ayetlerini dinleyip de sonra onları hiç duymamış gibi büyüklük taslamakta direnir. Ona elim bir azabı müjdele.(45:8) | |
Ayetlerimizden bir şey öğrendiğinde onu alaya alır. İşte onlara, horlayıcı bir azab vardır.(45:9) | |
Arkalarından da cehennem. Kazandıkları şeyler de, Allah'tan başka edindikleri veliler de onlara bir fayda vermez. Ve onlar için, büyük bir azab vardır.(45:10) | |
Bu; hidayettir. Rabblarının ayetlerini inkar edenlere gelince; çetin ve elim bir azab vardır.(45:11) | |
Emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri ve lutfedip verdiği rızkı aramanız için denizi size boyun eğdiren Allah'tır. Umulur ki şükredersiniz.(45:12) | |
Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini size musahhar kılmıştır. Elbette ki düşünen bir kavim için bunda ayetler vardır.(45:13) | |
İman edenlere söyle: Allah'ın günlerinin geleceğini ummayan kimseleri bağışlayıp geçsinler. Çünkü Allah, her kavmi yaptıklarıyla cezalandıracaktır.(45:14) | |
Her kim, salih amel işlerse; kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa; aleyhinedir. Sonra Rabbınıza döndürüleceksiniz.(45:15) | |
Andolsun ki; Biz, İsrailoğullarına kitabı, hükmü ve nübüvveti vermiştik. Onları temiz şeylerden rızıklandırmış ve dünyalara üstün kılmıştık.(45:16) | |
Ve onlara emirden burhanlar verdik. Ama onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki çekememezlikten dolayı ayrılığa düştüler. Elbette Rabbın; ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.(45:17) | |
Sonra seni de emirden bir şeriat üzere kıldık. Öyleyse sen; ona uy, sakın bilmeyenlerin heveslerine uyma.(45:18) | |
Muhakkak ki onlar; Allah'a karşı sana hiç bir fayda veremezler. Doğrusu zalimler birbirlerinin velileridir. Allah da muttakilerin velisidir.(45:19) | |
Bu; insanlar için açık belgeler, kesin olarak inanan bir kavim için de hidayet ve rahmettir.(45:20) | |
Yoksa; kötülükleri kazananlar, ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini iman edip salih amel işleyen kimseler ile bir tutacağımızı mı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar.(45:21) | |
Allah, gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Ta ki her nefis, zulme uğratılmaksızın kazancına göre karşılık görsün.(45:22) | |
Gördün mü, o kimseyi ki; heva ve hevesini kendisine tanrı edinmiş, bilgisi olduğu halde Allah onu şaşırtmış, kulağını, kalbini mühürlemiş ve gözüne perde koymuştur? Allah'tan sonra onu kim hidayete eriştirebilir? Hala düşünmeyecek misiniz?(45:23) | |
Hayat; ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak Dehr helak eder, dediler. Oysa onların bu konuda bilgileri yoktur. Başka değil, onlar sadece zannediyorlar.(45:24) | |
Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman; doğru sözlüler iseniz, babalarımızı getirin bakalım, demekten başka bir huccetleri yoktur.(45:25) | |
De ki: Allah diriltir sizi sonra öldürür, sonra hakkında hiç bir şüphe bulunmayan o kıyamet gününde toplar. Fakat insanların pek çoğu bilmezler.(45:26) | |
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Kıyametin kopacağı gün; işte o gün, batıla saplananlar hüsranda kalırlar.(45:27) | |
Her ümmeti dizüstü çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. Bugün, size yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.(45:28) | |
Bu kitablarımız sizin aleyhinize hak ile konuşuyor. Şüphesiz Biz, yaptıklarınızı bir bir kaydediyorduk.(45:29) | |
İman edip salih amel işlemiş olanlara gelince; Rabbları onları rahmetine girdirir. Apaçık kurtuluş işte budur.(45:30) | |
Küfredenlere gelince; ayetlerimiz size okunmuş, siz de büyüklük taslayıp mücrim bir kavim olmuştunuz, değil mi?(45:31) | |
Allah'ın vaadi haktır ve kıyamet günü hakkında hiç şüphe yoktur, denildiği zaman; siz demiştiniz ki: Kıyamet nedir? bilmiyoruz, ancak bir takım tahminlerde bulunuyoruz. Onun hakkında kesin bir bilgi elde etmiş değiliz.(45:32) | |
Onlara, yaptıkları işlerin kötülükleri belli oldu ve alaya aldıkları şeyler kendilerini kuşattı.(45:33) | |
Denilir ki: Siz, nasıl bugüne kavuşacağınızı unuttuysanız, Biz de sizi unuttuk. Barınağınız ateştir, yardımcılarınız da yoktur.(45:34) | |
Bunun böyle olmasının sebebi; Allah'ın ayetlerini alaya almanız ve dünya hayatının sizi aldatmış olmasıdır. İşte o gün; oradan çıkarılmayacaklar ve özürleri de dinlenmeyecektir.(45:35) | |
Hamd; göklerin Rabbı, yerin Rabbı ve alemlerin Rabbı olan Allah'a mahsustur.(45:36) | |
Göklerde de, yerde de büyüklük O'nundur. O'dur Aziz, Hakim.(45:37) | |