Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
|
(1-2) Andolsun (ruhları) şiddetle çekip çıkaranlara. Ve kolaylıkla çıkarıp alanlara.(79:1) | |
(3-4) Ve sür'atle yüzenlere. Ve çabukça ileri geçenlere.(79:3) | |
(5-6) Hangi bir mühim işi tedbir edenlere. O gün sarsılacak, sarsılacaktır.(79:5) | |
(7-8) O sarsanın ardından biri de gelecektir. Kalpler o günde pek muztariptir.(79:7) | |
Onların gözleri de pek zelilane bir vaziyettedir.(79:9) | |
Derler ki: «Biz mi hayata hakikaten döndürülmüş kimseler olacağız?»(79:10) | |
«Biz mi çürümüş kemikler olduğumuz zaman?»(79:11) | |
(12-13) Dediler ki: «Bu, o halde ziyanlı bir dönüş.» Fakat şüphe yok ki o, bir tek sayhadır.(79:12) | |
Artık onlar, o zaman bir düz yer üzerindedirler.(79:14) | |
(15-16) Sana Mûsa'nın kıssası geldi mi? O vakit ki, O'na Rabbi, mukaddes Tuvâ vadisinde nidâ etmişti.(79:15) | |
(17-18) Fir'avun'a gidiver, muhakkak ki, o pek azmıştır.» İmdi de ki: «Senin temizlenmekliğine meylin var mıdır?»(79:17) | |
«Ve sana Rabbin yolunu göstereyim de O'ndan korkasın.»(79:19) | |
Artık O'na pek büyük mûcize gösterdi.(79:20) | |
O ise yalanladı ve isyan etti.(79:21) | |
(22-23) Sonra da koşarak geriye döndü. Artık topladı da nidâ etti.(79:22) | |
«Ben sizin en yüksek Rabbinizim,» dedi.(79:24) | |
Fakat Allah, onu ahiretin de, dünyanın da ukûbetiyle yakaladı.(79:25) | |
Şüphe yok ki, bunda korkar olan kimse için elbette bir ibret vardır.(79:26) | |
Sizler mi yaradılış itibariyle daha çetinsiniz, yoksa gök mü ki, onu binâ etti?(79:27) | |
Onun yükseklik miktarı yükseltti, sonra onu tesviye kıldı.(79:28) | |
(29-31) Ve gecesini karanlık etti, gündüzünü de çıkardı (aydınlattı). Ve ondan sonra da yeri yaydı. Ondan suyunu ve otlağını çıkarıverdi.(79:29) | |
Dağları da tesbit etti.(79:32) | |
Sizin için ve hayvanlarınız için bir menfaat olarak.(79:33) | |
Artık o vakit ki, pek büyük bir âfet zuhûra gelir.(79:34) | |
İnsan neye koşup durmuş olduğunu o gün hatırlar.(79:35) | |
Cehennemde her gören kimseye açıklanmış bulunur.(79:36) | |
(37-38) Artık kim taşkınlık etmiş ise. Ve dünya hayatını tercih eylemiş ise.(79:37) | |
Artık şüphe yok ki, cehennemdir, odur onun yurdu.(79:39) | |
Fakat kim ki, Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini hevâdan nehyetmiş ise.(79:40) | |
Artık cennette, o da (o kimse için) yurttur.(79:41) | |
(42-44) Sana Kıyametten sorarlar ki, onun vukû'u ne zamandır? Sen onu yâdetmek hususunda ne haldesin? Onun sonu Rabbine varır.(79:42) | |
Şüphe yok ki sen, ancak ondan korkanlara bir korkutucusun.(79:45) | |
Onlar, o Kıyameti gördükleri gün sanki bir akşam veya bir kuşluk vaktinden başka kalmamış gibi olurlar.(79:46) | |