Hasan Basri Çantay Meali |
|
Andolsun fecre, (89:1) | |
on geceye, (89:2) | |
hem çifte, hem teke, (89:3) | |
gelib geçeceği dem geceye, (89:4) | |
(— ki) bunlarda akıl saahibi için birer yemîn (değeri) vardır — (size elbette azaba uğratılacaksınız). (89:5) | |
Görmedin mi, Rabbin nice yapdı «Aad» e, (89:6) | |
(Ya'nî) o direk saahibi «İrem» e? (89:7) | |
Ki o, şehirlerde bir benzeri yaratılmayandı, (89:8) | |
Ve vaadî (ler) de kayaları oyan «Semuud» a, (89:9) | |
o kazıklar saahibi «Fir'avn» e. (89:10) | |
Ki (bütün) bunlar memleketler (in) de azgınlık edenlerdi. (89:11) | |
O suretle ki oralarda fesadı çoğaltmışlardı. (89:12) | |
Bundan dolayı Rabbin de üzerlerine bir azâb kamçısı yağdırıverdi. (89:13) | |
Çünkü Rabbin şübhesiz ki rasad yerindedir. (89:14) | |
Amma insan, ne zaman Rabbi onu imtihaan edib de kendisine (lütf-ü) kerem (iyle muaamele) eder, ona ni'metler verirse «Rabbim beni şerefli kıldı» der! (89:15) | |
Fakat ne vakit da onu deneyerek üzerine rızkını daraltırsa şimdi de« Rabbim bana ihanet etdi» der! (89:16) | |
Hayır. Siz bil'akis yetime iyilik etmezsiniz. (89:17) | |
Yoksula yedirmek için birbirinizi kandırmazsınız. (89:18) | |
Mirası halâl, haaram demeyib alabildiğinize yersiniz. (89:19) | |
Malı pek çok seversiniz. (89:20) | |
Hakkaa ki yer (zelzeleyle) parça parça dağıtıldığı zaman, (89:21) | |
Rabbin (in emri) geldiği, melekler de saf saf (indiği zaman), (89:22) | |
ki o gün cehennem de getirilmişdir, insan o gün (herşey'i) hatırlayacak. Fakat hatırlamadan ona ne (fâide)? (89:23) | |
«Ah, diyecek, keski hayâtım için önden (saalih ameller) yapsaydım». (89:24) | |
Artık o gün (Allahın) azâbı gibi hiçbir kimse azâb yapamaz, (89:25) | |
Onun vurduğu bağ gibi de kimse bağ vuramaz. (89:26) | |
Ey itmi'nâne ermiş ruuh, (89:27) | |
dön Rabbine, sen Ondan raazî, O senden raazî olarak. (89:28) | |
Haydi gir kullarımın içine. (89:29) | |
Gir cennetime. (89:30) | |