» 89 / Fecr  12:

Kuran Sırası: 89
İniş Sırası: 10
Fecr Suresi = Tan Vakti Suresi
tan yerinin agarmasina yemin edilerek basladigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَكْثَرُوا (FÊKS̃RWE) = fe ekṧerū : çokları
2. فِيهَا (FYHE) = fīhā : oralarda
3. الْفَسَادَ (ELFSED̃) = l-fesāde : kötülük etmişlerdi
çokları | oralarda | kötülük etmişlerdi |

[KS̃R] [] [FSD̃]
FÊKS̃RWE FYHE ELFSED̃

fe ekṧerū fīhā l-fesāde
فأكثروا فيها الفساد

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأكثروا ك ث ر | KS̃R FÊKS̃RWE fe ekṧerū çokları And (made) much
فيها | FYHE fīhā oralarda therein
الفساد ف س د | FSD̃ ELFSED̃ l-fesāde kötülük etmişlerdi corruption.

89:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

çokları | oralarda | kötülük etmişlerdi |

[KS̃R] [] [FSD̃]
FÊKS̃RWE FYHE ELFSED̃

fe ekṧerū fīhā l-fesāde
فأكثروا فيها الفساد

[ك ث ر] [] [ف س د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأكثروا ك ث ر | KS̃R FÊKS̃RWE fe ekṧerū çokları And (made) much
Fe,,Kef,Se,Re,Vav,Elif,
80,,20,500,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHE fīhā oralarda therein
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
الفساد ف س د | FSD̃ ELFSED̃ l-fesāde kötülük etmişlerdi corruption.
Elif,Lam,Fe,Sin,Elif,Dal,
1,30,80,60,1,4,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَكْثَرُوا: çokları | فِيهَا: oralarda | الْفَسَادَ: kötülük etmişlerdi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأكثروا FÊKS̃RWE çokları | فيها FYHE oralarda | الفساد ELFSED̃ kötülük etmişlerdi |
Kırık Meal (Okunuş) : |fe ekṧerū: çokları | fīhā: oralarda | l-fesāde: kötülük etmişlerdi |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊKS̃RWE: çokları | FYHE: oralarda | ELFSED̃: kötülük etmişlerdi |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken bozgunculuğu çoğalttılar oralarda.
Adem Uğur : Oralarda kötülüğü çoğalttılar.
Ahmed Hulusi : Onlarda fesadı çoğaltmışlardı!
Ahmet Tekin : Onlar, zulüm, israf, zevk ve eğlenceye düşerek fesadı, bozgunculuğu çoğaltmışlar, sosyal çürümeyi artırmışlardı.
Ahmet Varol : Böylece oralarda bozgunculuğu artırmışlardı.
Ali Bulaç : Böylece oralarda fesadı yaygınlaştırmış, arttırmışlardı.
Ali Fikri Yavuz : Böylece oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
Bekir Sadak : (9-12) Vadide kayalari kesip yontan Semud milletine, memleketlerde asiri giden, oralarda bozgunculugu artiran, sarsilmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettigini gormedin mi?
Celal Yıldırım : Oralarda fitne ve fesadı çoğalttıkça çoğalttılar.
Diyanet İşleri : (11-12) Bunlar şehirlerde azgınlık eden ve oralarda pek çok bozgunculuk çıkaran kimselerdi.
Diyanet İşleri (eski) : (9-12) Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
Diyanet Vakfi : (6-14) Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine; direkleri (yüksek binaları) olan, ülkelerde benzeri yaratılmamış İrem şehrine, o vadide kayaları yontan Semûd kavmine, kazıklar (çadırlar, ordular) sahibi Firavun'a! Ki onların hepsi ülkelerinde azgınlık ettiler. Oralarda kötülüğü çoğalttılar. Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı. Çünkü Rabbin (her an) gözetlemededir.
Edip Yüksel : Oralarda kötülükleri yaygınlaştırmışlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Oralarda çok bozgunculuk yapmışlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Oralarda bozgunculuğu çoğaltmışlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : onlarda fesadı çoğaltmışlardı
Fizilal-il Kuran : Oralarda çok kötülük etmişlerdi.
Gültekin Onan : Böylece oralarda fesadı yaygınlaştırmış, arttırmışlardı.
Hakkı Yılmaz : (6-13) "Âd toplumuna, sütunların sahibi İrem'e –ki, beldeler içinde bir benzeri oluşturulmamıştı–, vadilerde kayaları kesen Semûd toplumuna, o kazıkların sahibi; muhteşem orduları olan/ görülmemiş işkenceler eden Firavun'a Rabbinin ne yaptığını görmedin mi/düşünmedin mi? Onlar ki, o ülkelerde azıtmışlardı. Dolayısıyla da oralarda bozgunculuğu çoğaltmışlardı. Onun için de Rabbin üzerlerine azap kamçısı yağdırdı. "
Hasan Basri Çantay : O suretle ki oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
Hayrat Neşriyat : Böylece oralarda fesâdı çoğaltmışlardı.
İbni Kesir : Ve fesadı çoğaltmışlardı.
İskender Evrenosoğlu : Böylece orada fesadı çoğalttılar.
Muhammed Esed : ve orada büyük bir yozlaşma ve çürümeye sebep oldular;
Ömer Nasuhi Bilmen : (11-12) İşte onlar ki beldelerde azgınlıkta bulunmuşlardı. Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
Ömer Öngüt : Bulundukları yerlerde bozgunculuğu çoğalttılar.
Şaban Piriş : Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
Suat Yıldırım : Oralarda fesat ve bozgun çıkarıp, nizamı altüst ettiler.
Süleyman Ateş : Oralarda çok kötülük etmişlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Böylece oralarda fesadı 'yaygınlaştırıp arttırmışlardı.'
Ümit Şimşek : Oralarda fesadı arttırmışlardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve oralarda bozgunu çoğaltmışlardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}