Hasan Basri Çantay Meali |
|
Andolsun: Bürüyüb örtdüğü zaman geceye, (92:1) | |
açıl (ıb ağar) dığı zaman gündüze, (92:2) | |
erkeği ve dişiyi yaradana, (92:3) | |
ki hakıykaten sizin sa'y (-ü amel) iniz bölüm bölüm (çeşid çeşid) dir. (92:4) | |
(Bundan sonra) kim verir ve sakınırsa, (92:5) | |
o en güzeli de tasdıyk ederse, (92:6) | |
biz de onu en kolaya hazırlarız. (92:7) | |
Amma kim cimrilik eder, kendisini müstağnî görür, (92:8) | |
ve o en güzeli yalanlarsa, (92:9) | |
biz de ona en güc olanı kolaylaşdırırız. (92:10) | |
O, helak olduğu zaman malı kendisine asla fâide vermez. (92:11) | |
Şübhesiz bize âid olan, her halde doğru yol (u göstermekdir). (92:12) | |
Elbet âhiret de, dünyâ da bizimdir. (92:13) | |
İşte ben size alevlendikce alevlenen bir ateş (in tehlikesin) i haber verdim. (92:14) | |
Ki ona en bedbaht olandan başkası girmez. (92:15) | |
(öyle bedbaht ki) o, hakkı yalanlamış, (îmandan) yüz çevirmişdir. (92:16) | |
(17-18) Halbuki çok sakınan, malını (Allah nezdinde sırf) temizlenmek için veren ondan uzaklaşdırılacakdır. (92:17) | |
Onun nezdinde bir kimsenin (Allah tarafından) mükâfat edilecek — hiçbir ni'met (ve minnet) i yokdur, (92:19) | |
O, (bunu) sırf O çok yüce Rabbinin rızaasını aramak (için yapmışdır). (92:20) | |
Her halde kendisi de ileride hoşnuud olacakdır. (92:21) | |