Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
|
Andolsun basınca, geceye.(92:1) | |
Ve ışıyınca, güne.(92:2) | |
Ve erkeği ve dişiyi yaratana.(92:3) | |
Şüphe yok ki çalışmanız, elbette çeşitlidir, başka başka.(92:4) | |
Ve kim verdi ve çekindiyse.(92:5) | |
Ve en güzel sözü gerçeklediyse.(92:6) | |
Artık ona en kolay yolu kolaylaştırırız.(92:7) | |
Ve ama kim nekeslik etti ve zenginleşmeyi dilediyse.(92:8) | |
Ve en güzel sözü yalanladıysa.(92:9) | |
Artık ona da en güç yolu kolaylaştırırız.(92:10) | |
Ve helâk olduğu zaman malı, ona bir fayda vermez.(92:11) | |
Şüphe yok ki doğru yolu göstermek, bize düşer.(92:12) | |
Ve şüphe yok ki bizimdir son yaşayış da ve önceki de.(92:13) | |
Artık sizi korkuttum alev alev parlayan ateşle.(92:14) | |
Oraya da ancak pek bahtsız kişi atılır, yanar.(92:15) | |
Öyle ki yalanlamıştır o ve yüzünü döndürmüştür.(92:16) | |
Ve ondan, ancak, pek ziyâde çekinen uzak kalır.(92:17) | |
Öylesine ki malını verir de özünü tertemiz bir hâle kor.(92:18) | |
Ve hiçbir kimseden, bir nîmetle mükâfatlanmayı dilemez.(92:19) | |
Yaptığını, ancak yücelerden yüce Rabbinin rızâsı için yapar.(92:20) | |
Ve o da, râzı olacaktır ondan.(92:21) | |