Ahmed Hulusi Meali |
|
Kasem ederim örttüğü vakit geceye,(92:1) | |
Parlayıp açığa çıktığında gündüze,(92:2) | |
Erkeği ve dişiyi (etken ve edilgeni) yaratana ki,(92:3) | |
Muhakkak ki çalışmanız, elbette farklı amaçlara dönüktür.(92:4) | |
Kim verir ve korunursa,(92:5) | |
El Hüsnâ'yı (en güzelini hakikati olarak) tasdik ederse,(92:6) | |
Böylece ona en kolayı kolaylaştırırız!(92:7) | |
Ama kim de cimrilik eder ve müstağni olursa (arınmaya, korunmaya ihtiyaç duymazsa);(92:8) | |
El Hüsnâ'yı (en güzelini hakikati olarak) yalanlarsa;(92:9) | |
Ona en zoru (hakikatten ve Sünnetullâh'tan perdeli yaşamayı) kolaylaştırırız!(92:10) | |
(Cehenneme) yuvarlandığında, malı (zenginliği) ona hiçbir fayda sağlamaz.(92:11) | |
Muhakkak ki hakikate erdirmek bize aittir.(92:12) | |
Muhakkak ki bizimdir gelecek sonsuz yaşam da şu anki de!(92:13) | |
Sizi, çok alevlenen ateşe karşı uyardım.(92:14) | |
Ona sadece en şakî maruz kalır.(92:15) | |
O ki, yalanlamış ve (hakikatinden) yüz çevirmişti!(92:16) | |
En çok korunan ise ondan uzaklaştırılacaktır.(92:17) | |
O ki, arınmak için zenginliğini başkalarına harcar (yığmaz). . .(92:18) | |
Bunu ne karşılık bekleyerek yapar (ne de kendisine yapılanların karşılığı olarak)!(92:19) | |
Yalnızca Âlâ olan Rabbinin vechini arzuladığı için!(92:20) | |
Elbette rızaya erecektir!(92:21) | |