Hakkı Yılmaz Meali | |
Andolsun ki ‘Allah'a kulluk edin’ diye Semûd'a da kardeşleri Sâlih'i elçi gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki gurup oluverdiler. (27:45) | |
Sâlih dedi ki: “Ey toplumum! İyilikten önce niçin kötülüğü çabuklaştırmak istiyorsunuz? Merhamet olunmanız için Allah'tan bağışlanma dileseniz ne olur!” (27:46) | |
Onlar, “Senin sebebinle ve seninle beraber olan kişiler sebebiyle başımıza uğursuzluk geldi/seni ve beraberindekileri uğursuzluk belirtisi sayıyoruz” dediler. Sâlih, “Uğursuzluğunuz Allah katındadır. Daha doğrusu siz, kendini ateşe atan/imtihana çekilen bir topluluksunuz” dedi. (27:47) | |
Ve o şehirde yeryüzünde bozgunculuk yapan, iyileştirme yapmayan, Dokuz kişilik bir grup vardı. (27:48) | |
Allah'a yeminleşerek, “Gece o'na ve ailesine baskın yapacağız, sonra da velîsine/haklarını koruyacak yakınlarına, ‘Biz, o ailenin yok edilişine şâhit olmadık/olay sırasında orada değildik ve biz kesinlikle doğru olanlarız’ diyeceğiz” dediler. (27:49) | |
Ve onlar, böyle bir tuzak kurdular, şüphesiz Biz de onların farkında olmadığı bir ceza ile cezalandırdık. (27:50) | |
İşte bak! Onların tuzaklarının âkıbeti nice oldu, şüphesiz Biz onları ve toplumlarını toptan yerle bir ettik. (27:51) | |
İşte, onların, şirk koşmak sûretiyle işledikleri yanlışlar yüzünden çatıları çöküp ıpıssız kalmış evleri. Hiç şüphesiz ki bunda, bilen bir toplum için bir alâmet/gösterge vardır. (27:52) | |
İman eden ve Allah'ın koruması altına girmiş olan kişileri de kurtardık. *** (27:53) | |
(54,55) Lût'u da elçi olarak toplumuna gönderdik. Hani o, toplumuna, “Göz göre göre hâlâ o aşırılığı/hayâsızlığı yapacak mısınız? Şehvet yönünden kadınlardan aşağı olan erkeklere yaklaşacak mısınız? Aslında siz cahillikte devam edegelen bir toplumsunuz!” demişti. (27:54) | |
"Sonra da toplumunun cevabı sadece, “Lût ailesini memleketinizden çıkarın; baksanıza onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış!” demeleri oldu. "(27:56) | |
Bunun üzerine o'nu ve geride kalmasını ayarladığımız karısı dışındaki yakınlarını kurtardık. (27:57) | |
Ve onların üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki! Ne kötü idi uyarılanların yağmuru! (27:58) |