Celal Yıldırım Meali |
|
(1-2) Gök yarıldığı, Rabbinin buyruğuna kulak verip boyun eğdiği zaman —ki gök bunun haklılık ölçüsündedir—.(84:1) | |
(3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak)..(84:3) | |
Ey insan! Sen cidden (ölüp) Rabbına gidinceye kadar durmadan didinip koşturursun ve sonunda O'na kavuşursun.(84:6) | |
(7-8) Artık kitabı (amel defteri) sağ eline verilen kimsenin kolay bir hesapla hesabı görülür..(84:7) | |
Ve sevinerek arkadaşlarına dönüp gider.(84:9) | |
(10-11-12) Kitabı (amel defteri) arkasından verilen kimse ise, «vay, yazıklar oldu bana, mahvoldum !» diye bağırıp çağıracak, alev alev yanan Cehennem'e varıp girecek.(84:10) | |
Çünkü o, (Dünya'da iken) yandaşlarının yanında (işlediği kötülüklerden dolayı) pek sevinçliydi.(84:13) | |
Doğrusu o, (hesap gününe) dönmeyeceğini sanırdı.(84:14) | |
Hayır, (kurtuluş yok) şüphesiz ki Rabbi onun yaptıklarını (bir bir) görmekteydi.(84:15) | |
Hayır, şafak'a (Güneş battıktan sonra ufukta beliren kızıllık veya ondan bir süre sonra beliren sarılık) yemin ederim.(84:16) | |
Geceye ve (insanlarla hayvanların dinlenmeleri için) derleyip topladığına da yemin ederim..(84:17) | |
Derlenen dolunaya da yemin ederim ;(84:18) | |
Ki sizler şüphesiz kademeli hayat safhalarında halden hale geçeceksiniz.(84:19) | |
O halde onlara ne oluyor da„ inanmıyorlar?!(84:20) | |
Kur'ân onların karşısında okunduğu zaman secde etmezler.(84:21) | |
Secde etmek şöyle dursun küfre saplanıp kalanlar (Hakk'ı) yalanlamaya devam ediyorlar.(84:22) | |
Halbuki Allah, onların içlerinde neleri gizlediklerini çok iyi bilir.(84:23) | |
Artık sen, onları elem verici bir azâbla müjdele!.(84:24) | |
Ancak imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlar için bitmez-tükenmez mükâfat vardır.(84:25) | |