Yaşar Nuri Öztürk Meali |
|
Rabbinin o yüce adını tespih et!(87:1) | |
O ki yarattı, düzene koydu,(87:2) | |
O ki miktarını, şeklini belirledi, yolunu çizip aydınlattı.(87:3) | |
O ki otlağı çıkardı,(87:4) | |
Sonra da onu sellerin sürüklediği morarmış bir atık haline getirdi.(87:5) | |
Seni/sana okutacağız da artık unutmayacaksın.(87:6) | |
Allah'ın dilediği müstesna. O, açıklananı da gizleneni de bilir.(87:7) | |
Sana, en kolay olanı kolaylaştıracağız.(87:8) | |
Eğer hatırlatmak yarar sağlarsa hatırlat/öğüt ver!(87:9) | |
İçine ürperti düşen, öğüt alacaktır.(87:10) | |
İçi kararmış bedbaht ise ondan kaçınacaktır.(87:11) | |
En büyük ateşe girer o.(87:12) | |
Sonra orada ne ölür ne de hayat bulur.(87:13) | |
Benliğini arındıran/zekât veren, kurtuluşa gerçekten ermiştir.(87:14) | |
Rabbinin adını anmış, namaz kılıp da dua etmiştir o.(87:15) | |
Doğrusu şu ki, siz şu iğreti hayatı yeğliyorsunuz.(87:16) | |
Oysaki sonraki hayat daha mutlu, daha kalıcıdır.(87:17) | |
Hiç kuşkusuz, bu Kur'an, ilk sayfalarda da elbette vardır.(87:18) | |
İbrahim'in ve Mûsa'nın sayfalarında.(87:19) | |