Bekir Sadak Meali |
|
(1-7) Tur'a, yayilmis ince deri uzerine satir satir dizilmis Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yukseltilmis tavan gibi goge, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabi hic suphesiz gelecektir.(52:1) | |
Onu savacak yoktur.(52:8) | |
(9-12) Gogun sarsildikca sarsilacagi, daglarin yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldiklari yerde eglenip oyalanarak kiyameti yalanlayanlara yazik olacak!(52:9) | |
(13-14) Cehennem atesine itildikce itildikleri gun, onlara: «Iste yalanlayip durdugunuz ates budur;(52:13) | |
(15-16) Bu bir buyu mudur, yoksa hala gormez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artik birdir; ancak islediklerinizin karsiligini goruyorsunuz» denir.(52:15) | |
(17-18) Allah'a karsi gelmekten sakinanlar, suphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler icindedirler. Rableri onlari cehennem azabindan korumustur.(52:17) | |
(19-20) Onlara soyle denir: «Islediklerinizden oturu, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin icin.» Onlara, ceylan gozlu esler veririz.(52:19) | |
Inanan, soylari da inancta kendilerine uyan kimselere soylarini da katariz. Onlarin islediklerinden hicbir sey eksiltmeyiz. Herkes kazancina baglidir.(52:21) | |
Cennette olanlara diledikleri meyve ve etten bol bol veririz.(52:22) | |
Orada kadeh tokustururlar; fakat bunda ne bir sacmalama, ne de bir gunaha girme vardir.(52:23) | |
Sedefteki inciler gibi olan gencler yanlarinda dolasirlar.(52:24) | |
Birbirlerine donup sorusurlar:(52:25) | |
(26-28) «Dogrusu bundan once ailemizin yaninda bile korku icindeydik; Allah lutfedip bizi kavurucu azabdan korudu; dogrusu bundan once de O'na yalvariyorduk; suphesiz O, iyilik yapandir, aciyandir» derler.*(52:26) | |
Ogut ver; Rabbinin nimetiyle sen, ne kahinsin ne de delisin.(52:29) | |
Yoksa senin icin soyle mi derler: «sairdir, zamanin onun aleyhine donmesini gozluyoruz.»(52:30) | |
De ki: «Gozleyin, dogrusu ben de sizinle beraber gozlemekteyim.»(52:31) | |
Bunu onlara akillari mi buyuruyor? Yoksa onlar azgin bir millet midirler?(52:32) | |
Yahut: «Onu kendi uydurdu» diyorlar oyle mi? Hayir, inanmiyorlar.(52:33) | |
Eger iddialarinda samimi iseler Kuran'in benzeri bir soz meydana getirsinler.(52:34) | |
Onlar, yaratan olmaksizin mi yaratildilar yoksa yaratanlar kendileri midir?(52:35) | |
Yoksa gokleri ve yeri kendileri mi yarattilar? Hayir, Allah'a kesin olarak inanmiyorlar.(52:36) | |
Yoksa Rabbinin hazineleri onlarin yaninda midir? Yoksa onlar mi ise hakimdirler?(52:37) | |
Yoksa, uzerine cikip vahiy dinledikleri bir merdivenleri mi var? Oyleyse, dinleyenleri acik bir delil getirsin.(52:38) | |
Demek kizlar Allah'in, ogullar sizin oyle mi?(52:39) | |
Yahut sen onlardan bir ucret istiyorsun da onlar agir bir borc altinda mi kaliyorlar?(52:40) | |
Veya, gorulmeyeni bilmek kendilerine aittir de, onlar mi yaziyorlar?(52:41) | |
Yoksa bir tuzak mi kurmak istiyorlar? Ama o tuzaga yakalanacak olanlar inkar edenlerdir.(52:42) | |
Yoksa Allah'tan baska bir tanrilari mi vardir? Allah, onlarin ortak kosmalarindan munezzehtir.(52:43) | |
Gokten azap olarak dusen bir parca gorseler: «Bulut kumesidir» derler.(52:44) | |
Carpilacaklari gune erismelerine kadar onlari birak.(52:45) | |
O gun, duzenleri kendilerine bir fayda vermez; yardim da gormezler.(52:46) | |
Zulmedenlere, suphesiz, bundan baska da azap vardir; fakat onlarin cogu bilmezler.(52:47) | |
Rabbinin hukmu yerine gelinceye kadar sabret; dogrusu sen, Bizim nezaretimiz altindasin; kalkarken Rabbini overek tesbih et;(52:48) | |
Geceleyin ve yildizlar kaybolurken de O'nu tesbih et. *(52:49) | |