| Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali |
|
| Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,(77:1) | |
| Büküp devirenlere,(77:2) | |
| Yaydıkça yayanlara,(77:3) | |
| Seçip ayıranlara,(77:4) | |
| Bir öğüt bırakanlara,(77:5) | |
| Gerek özür için olsun, gerek uyarı için,(77:6) | |
| Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır.(77:7) | |
| Hani o yıldızlar silindiği zaman,(77:8) | |
| Gök yarıldığı zaman,(77:9) | |
| Dağlar savrulduğu zaman,(77:10) | |
| Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,(77:11) | |
| Bunlar hangi güne ertelendiler?(77:12) | |
| Hüküm gününe..(77:13) | |
| Bildin mi, nedir o hüküm günü?(77:14) | |
| O gün yalanlayanların vay haline!(77:15) | |
| Biz, öncekileri helak etmedik mi?(77:16) | |
| Sonra geridekileri de onlara katarız.(77:17) | |
| Biz suçlulara böyle yaparız.(77:18) | |
| O gün yalanlayanların vah haline!(77:19) | |
| Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?(77:20) | |
| Onu sağlam bir yerde oturttuk.(77:21) | |
| Belli bir süreye kadar.(77:22) | |
| Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel biçimlendireniz biz.(77:23) | |
| Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?(77:25) | |
| Gerek diriler, gerekse ölüler için.(77:26) | |
| Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?(77:27) | |
| (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): «Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru.»(77:29) | |
| «Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme).»(77:30) | |
| O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.(77:31) | |
| O, saray gibi kıvılcımlar atar.(77:32) | |
| Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).(77:33) | |
| Bugün, konuşamıyacakları gündür.(77:35) | |
| Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.(77:36) | |
| Bu, işte o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.(77:38) | |
| Bir hileniz varsa beni atlatın.(77:39) | |
| Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.(77:41) | |
| Canlarının çektiğinden türlü meyveler arasındadırlar.(77:42) | |
| (Onlara): «Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için» (denir).(77:43) | |
| İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.(77:44) | |
| Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız.(77:46) | |
| Onlara: «Rüku edin» denildiği zaman etmezler.(77:48) | |
| Vay haline o gün yalanlayanların!(77:49) | |
| Artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar?(77:50) | |
