İskender Evrenosoğlu Meali |
|
Ardarda (marufla, irfanla) gönderilenlere andolsun.(77:1) | |
Ve de şiddetle estikçe esenlere (andolsun).(77:2) | |
Dağıtıp yayanlara andolsun.(77:3) | |
Ve de ayırdıkça ayıranlara (andolsun).(77:4) | |
Ve de zikri ilka edenlere (andolsun).(77:5) | |
(Bu yeminler), özür olarak (mazeret olmaması) veya nezir olarak (uyarması) içindir.(77:6) | |
Muhakkak ki vaadolunduğunuz şey, mutlaka vuku bulacaktır.(77:7) | |
Öyle ki, o zaman yıldızların ışığı giderilmiştir.(77:8) | |
Ve o zaman gök yarılmıştır.(77:9) | |
Ve o zaman dağlar dağılmıştır.(77:10) | |
Ve o zaman resûllere vakit bildirilmiştir.(77:11) | |
(Bunlar) hangi gün için tecil edildi (ertelendi)?(77:12) | |
Fasıl (ayırma) günü için (tecil edildi).(77:13) | |
O fasıl gününün ne olduğunu sana bildiren nedir?(77:14) | |
İzin günü, yalanlayanların vay haline.(77:15) | |
Evvelkileri Biz helâk etmedik mi?(77:16) | |
Sonra diğerlerini (arkadan gelenleri) de onlara tâbî kılarız.(77:17) | |
Mücrimlere işte böyle yaparız.(77:18) | |
İzin günü yalanlayanların vay haline.(77:19) | |
Sizi Biz, değersiz bir sudan yaratmadık mı?(77:20) | |
Sonra onu sağlam bir yerde kararlı kıldık (yerleştirdik).(77:21) | |
Bilinen bir süreye kadar.(77:22) | |
İşte Biz, böyle takdir ettik. Bunu takdir edenler ne güzel (kudret sahibi).(77:23) | |
Biz arzı toplanma yeri kılmadık mı?(77:25) | |
Canlılara ve ölülere.(77:26) | |
Ve orada yüksek sabit dağlar kıldık. Ve sizi tatlı su ile suladık (içecek su verdik).(77:27) | |
O yalanlamış olduğunuz şeye gidin!(77:29) | |
Üç çatallı olan gölgeye gidiniz.(77:30) | |
Gölgelendirmez ve yakıcı aleve bir faydası olmaz.(77:31) | |
Muhakkak ki o, saray gibi (büyük) kıvılcımlar atar.(77:32) | |
Sanki o (kıvılcımlar), sarı erkek develer gibidir.(77:33) | |
Bu, (yalanlayanların) konuşamayacakları bir gündür.(77:35) | |
Ve onlara izin verilmez ki, özür beyan etsinler.(77:36) | |
Bu ayrılma günüdür. Sizi ve evvelkileri biraraya topladık.(77:38) | |
Haydi eğer sizin bir tuzağınız varsa hemen Bana karşı tuzak kurun.(77:39) | |
Muhakkak ki takva sahipleri gölgelerde ve pınarbaşlarındadır.(77:41) | |
Ve canlarının çektiği (iştah duydukları) meyveler vardır.(77:42) | |
Yaptıklarınız sebebiyle afiyetle yeyin ve için.(77:43) | |
Muhakkak ki Biz, muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız.(77:44) | |
Yeyin ve biraz da metalanın (faydalanın). Çünkü siz mücrimlersiniz.(77:46) | |
Ve onlara: “Rükû edin!” denildiği zaman rükû etmezler.(77:48) | |
Bundan başka artık hangi söze inanacaklar?(77:50) | |