Hayrat Neşriyat Meali |
|
Güneş, tekvîr edildiği (dürüldüğü, nûru nârından ayrıldığı, ışığı giderildiği) zaman!(81:1) | |
Ve yıldızlar, (karartılarak) döküldüğü zaman!(81:2) | |
Ve dağlar, yürütüldüğü zaman!(81:3) | |
Ve yüklü develer, başıboş bırakıldığı zaman!(81:4) | |
Vahşi hayvanlar, bir araya toplandığı zaman!(81:5) | |
Denizler, tutuşturulduğu zaman!(81:6) | |
Nefisler, birleştirildiği (ruhlar, bedenlerle bir araya getirildiği) zaman!(81:7) | |
(8-9) Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günahtan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman!(81:8) | |
Sayfalar (amel defterleri), açıldığı zaman!(81:10) | |
Gökyüzü, (yerinden sökülüp) koparıldığı zaman!(81:11) | |
Cehennem, iyice alevlendirildiği zaman!(81:12) | |
Cennet, yaklaştırıldığı zaman!(81:13) | |
Her nefis, (hayır ve şer) ne hazırlamış olduğunu bilecektir!(81:14) | |
(15-16) Artık yemîn ederim, (yörüngesini tamamlayıp) geri dönen o yıldızlara; o akıp akıp (gün ışıdığında) gizlenenlere!(81:15) | |
Kararmaya başladığı zaman, geceye!(81:17) | |
Nefes aldığı (ağarmaya yüz tuttuğu) vakit, sabaha!(81:18) | |
Şübhesiz o (Kur’ân), elbette çok şerefli bir elçinin (Cebrâîl’in, vahiyden ibâret)sözüdür!(81:19) | |
(O elçi) pek kuvvetlidir; arşın sâhibi (Allah’ın) katında çok i'tibarlıdır.(81:20) | |
(O Cibrîl,) orada (melekler tarafından kendisine) itâat edilendir; (vahiy husûsunda)çok güvenilendir!(81:21) | |
Arkadaşınız (Muhammed) ise mecnun değildir!(81:22) | |
And olsun ki, onu (Cebrâîl’i) apaçık, ufukta gördü.(81:23) | |
Ve o, gayb hakkında cimri değildir (aldığı vahyi aynen teblîğ eder)!(81:24) | |
O (Kur’ân) da, kovulmuş şeytanın sözü değildir!(81:25) | |
O hâlde (ondan yüz çevirip) nereye gidiyorsunuz?(81:26) | |
(27-28) O, ancak âlemler için, (ve) içinizden dosdoğru olmak isteyenler için bir nasîhattir!(81:27) | |
Fakat, âlemlerin Rabbi olan Allah (size dileme kabiliyetini vermeyi) dilemedikçe, siz dileyemezsiniz!(81:29) | |