| Muhammed Esed Meali |
|
| Güneş, karanlığa gömüldüğünde,(81:1) | |
| ve yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde,(81:2) | |
| dağlar kaybolup gittiğinde,(81:3) | |
| ve doğurmak üzere olan dişi develer başıboş bırakıldığında,(81:4) | |
| bütün hayvanlar bir araya toplandığında,(81:5) | |
| ve denizler kaynadığında,(81:6) | |
| bütün insanlar (yaptıklarıyla) eşleştirildiğinde,(81:7) | |
| ve diri diri gömülen kız çocuklarına sorulduğunda(81:8) | |
| hangi suçtan dolayı öldürüldükleri,(81:9) | |
| (insanların yapıp ettiklerinin) dosyaları açıldığında,(81:10) | |
| ve gökyüzü açılıp ortaya serildiğinde,(81:11) | |
| (cehennemin) yakıcı ateşi parladığında,(81:12) | |
| ve cennet gözler önüne getirildiğinde,(81:13) | |
| (o Gün) her insan, (kendisi için) ne hazırlamış olduğunu görecektir.(81:14) | |
| Hayır! Hayır! Dönüp duran yıldızları tanıklığa çağırırım,(81:15) | |
| yörüngelerinde akan ve kaybolan gezegenleri,(81:16) | |
| ve kararan geceyi,(81:17) | |
| ve soluk almaya başlayan sabahı:(81:18) | |
| bakın, bu (ilahi kelam), gerçekten soylu bir elçinin (vahyedilmiş) sözüdür,(81:19) | |
| güç bahşedilmiş, kudret ve egemenlik tahtının Sahibi nezdinde emin kılınmış,(81:20) | |
| itaat edilen ve güvene layık birinin (sözü)!(81:21) | |
| Çünkü, bu arkadaşınız bir deli değil:(81:22) | |
| o gerçekten (meleği) gördü, berrak bir ufukta (gördü) onu;(81:23) | |
| o, (başka birine vahyedilmiş olan) insan kavrayışının ötesindeki şeylerin bilgisinden dolayı onları kıskanan biri değildir.(81:24) | |
| Bu (mesaj), lanetlenmiş bir şeytani gücün sözü de değildir.(81:25) | |
| Öyleyse nereye gidiyorsunuz?(81:26) | |
| Bu (mesaj), bütün insanlık için bir öğüt ve hatırlatmadan başka bir şey değildir,(81:27) | |
| doğru yolda yürümek isteyen her biriniz için.(81:28) | |
| Ama Allah, bütün alemlerin Rabbi, (o yolu size göstermeyi) istemedikçe siz onu isteyemezsiniz.(81:29) | |
