Ömer Öngüt Meali |
|
Güneş katlanıp dürüldüğü zaman.(81:1) | |
Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman.(81:2) | |
Dağlar yürütüldüğü zaman.(81:3) | |
Doğurması yaklaşmış develer başıboş bırakıldığı zaman.(81:4) | |
Vahşi hayvanlar bir araya toplandığı zaman.(81:5) | |
Denizler kaynatıldığı zaman.(81:6) | |
Ruhlar (bedenlerle) birleştirildiği zaman.(81:7) | |
Diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna sorulduğu zaman.(81:8) | |
Hangi günahtan ötürü öldürüldüğü.(81:9) | |
Amel defterleri açıldığı zaman.(81:10) | |
Gök yerinden koparıldığı zaman.(81:11) | |
Cehennem alevlendirildiği zaman.(81:12) | |
Cennet yaklaştırıldığı zaman.(81:13) | |
Kişi önceden ne hazırladığını bilecektir.(81:14) | |
Hayır! (Gündüz) kaybolan yıldızlara andolsun!(81:15) | |
(Gece) ortaya çıkıp gözükenlere.(81:16) | |
Kararmaya yüz tuttuğu zaman geceye andolsun!(81:17) | |
Ağarmaya başladığında sabaha andolsun!(81:18) | |
Şüphesiz ki bu (Kur'an), çok şerefli bir elçinin (getirdiği) sözdür.(81:19) | |
O elçi güçlüdür, Arş'ın sahibi katında itibarlıdır.(81:20) | |
Orada kendisine uyulandır, güvenilen bir elçidir.(81:21) | |
Arkadaşınız aslâ deli değildir.(81:22) | |
Andolsun ki onu apaçık ufukta görmüştür.(81:23) | |
O (Peygamber), gayb haberlerini vermede aslâ cimri değildir.(81:24) | |
Bu Kur'an, kovulmuş şeytanın sözü değildir.(81:25) | |
O halde nereye gidiyorsunuz?(81:26) | |
O, âlemler için bir öğüttür.(81:27) | |
İçinizden dosdoğru bir yola gitmek isteyenler için.(81:28) | |
Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.(81:29) | |