Yaşar Nuri Öztürk Meali |
|
Güneş büzülüp dürüldüğünde,(81:1) | |
Yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde,(81:2) | |
Dağlar yürütüldüğünde,(81:3) | |
O bakmaya kıyılmayan develer kendi hallerine bırakıldığında,(81:4) | |
Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,(81:5) | |
Denizler kaynatıldığında,(81:6) | |
Benlikler çiftleştirildiğinde,(81:7) | |
O diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğunda,(81:8) | |
Hangi günah yüzünden öldürüldü diye!(81:9) | |
Sayfalar açılıp göz önüne konduğunda,(81:10) | |
Göğün örtüsü soyulup indirildiğinde,(81:11) | |
Cehennem kızıştırıldığında,(81:12) | |
Cennet yaklaştırıldığında,(81:13) | |
Her benlik, önceden ne hazırlamışsa bilmiş olacaktır.(81:14) | |
Hayır, iş onların sandığı gibi değil! Yemin olsun o sinip gizlenenlere,(81:15) | |
Akıp akıp giderek yuvasına girenlere,(81:16) | |
Beriye geldiği ve geriye döndüğü zaman geceye,(81:17) | |
Ve soluyarak açıldığı zaman sabaha,(81:18) | |
Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür.(81:19) | |
Çok güçlüdür o elçi, Arş sahibinin katında saygındır.(81:20) | |
İtaat edilir orada kendisine, emindir.(81:21) | |
Ve arkadaşınız bir cin çarpmış değildir.(81:22) | |
Yemin olsun ki, onu apaçık ufukta gördü.(81:23) | |
O, gayb konusunda cimri değildir.(81:24) | |
Ve o, kovulmuş şeytanın sözü değildir.(81:25) | |
Hal böyle iken nereye gidiyorsunuz?(81:26) | |
O, âlemlere bir öğütten başka şey değildir.(81:27) | |
İçinizden, dosdoğru yürümek isteyen için.(81:28) | |
Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz!(81:29) | |