Ahmet Varol Meali |
|
Hayır. Bu beldeye yemin ederim.(90:1) | |
Ki sen bu beldede oturmaktasın.(90:2) | |
Babaya ve (ondan üreyip) doğana da (yemin ederim),(90:3) | |
Andolsun ki, biz insanı bir zorluk içinde yarattık.(90:4) | |
O hiç kimsenin kendine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor?(90:5) | |
'Ben yığınla mal telef ettim' diyor.(90:6) | |
O kendini hiç kimsenin görmediğini mi sanıyor.(90:7) | |
Biz ona iki göz vermedik mi?(90:8) | |
Bir dil ve iki dudak?(90:9) | |
Ona iki de yol gösterdik.(90:10) | |
Fakat o sarp yokuşu aşmaya girişmedi.(90:11) | |
Sen sarp yokuşun ne olduğunu bilir misin?(90:12) | |
Bir köle azad etmektir.(90:13) | |
Yahut açlığın olduğu bir günde doyurmaktır:(90:14) | |
Yakınlığı olan bir yetimi,(90:15) | |
Yahut toprakta sürünen bir yoksulu. [1](90:16) | |
Sonra iman edip, birbirlerine sabır tavsiye edenlerden ve birbirlerine merhamet tavsiye edenlerden olmak.(90:17) | |
İşte onlar sağ ashabıdırlar.(90:18) | |
Ayetlerimizi inkar edenler ise, işte onlar da sol ashabıdırlar.(90:19) | |
Onların üzerlerine kapıları kilitlenmiş bir ateş vardır.(90:20) | |