Bekir Sadak Meali |
|
Kaf. sanli Kuran'a and olsun.(50:1) | |
(2-3) Kafirler, aralarindan bir uyaricinin gelmesine sastilar da: «Bu sasilacak bir sey; oldugumuz ve toprak oldugumuz zaman dirilecek miyiz? Bu, ihtimali olmayan bir donustur» dediler.(50:2) | |
Onlardan kimlerin olup topraga karistigini biliyoruz. Katimizda her seyi unutulmaktan koruyan bir kitap vardir.(50:4) | |
Hayir; onlar, gercek kendilerine gelince onu yalanladilar; kararsizlik icindedirler.(50:5) | |
Onlar, ustlerindeki gogu nasil yapmisiz, suslemisizdir bir bakmazlar mi? Onda hicbir catlak da yoktur.(50:6) | |
(7-8) Allah'a yonelen her kula ogut ve bir belge olarak yeryuzunu yaydik, oraya sabit daglar yerlestirdik, orada her guzel turden yetistirdik.(50:7) | |
(9-11) Gokten bereketli bir su indirdik, kullara rizik olmak uzere onunla bahceler, bicilecek taneli ekinler, kume kume tomurcuklari olan boylu hurma agaclari yetistirdik. O su ile olu yeri dirilttik. Iste insanlarin diriltilmesi de boyledir.(50:9) | |
(12-14) Onlardan once Nuh milleti, Ressliler, Semud, Ad, Firavun milletleri, Lut'un kardesleri, Eykeliler, Tubba milleti de yalanlamislardi; evet bunlarin hepsi peygamberleri yalanlamislardi da tehdidim gerceklesmisti.(50:12) | |
Biz ilk yaratista yorulduk mu? Hayir; onlar yeniden yaratilmaktan suphe etmektedirler. *(50:15) | |
And olsun ki insani Biz yarattik; nefsinin kendisine fisildadiklarini biliriz; Biz ona sah damarindan daha yakiniz.(50:16) | |
(17-18) Saginda ve solunda, onunla beraber oturan iki alici melek, yaninda hazir birer gozcu olarak soyledigi her sozu zaptederler.(50:17) | |
Olum sarhoslugu gercekten gelir, ey insan, iste bu senin oteden beri korkup kactigin seydir.(50:19) | |
Sura ufurulur. Iste bu gelecegi soz verilen gundur.(50:20) | |
Her can, kendisiyle beraber bir surucu ve sahit bulundugu halde gelir.(50:21) | |
Ona: «And olsun ki, sen, bundan gafildin; iste senden gaflet perdesini kaldirdik, bugun artik gorusun keskindir» denir.(50:22) | |
Yanindaki melek: «Iste bu yanimdaki hazirdir» der.(50:23) | |
(24-26) Allah: «Ey surucu ve sahit! Her inatci inkarciyi, iyiliklere boyuna engel olan, mutecaviz, supheye dusuren, Allah'in yaninda baska tanri benimseyen kisiyi cehenneme atin, onu cetin bir azaba sokun» buyurur.(50:24) | |
Yanindaki seytan: «Rabbimiz! Ben onu azdirmadim, fakat kendisi derin bir sapikliktaydi» der.(50:27) | |
(28-29) Allah: «Benim katimda cekismeyin; size bunu onceden bildirmistim. Benim katimda soz degismez; Ben kullara asla zulmetmem» der.(50:28) | |
O gun cehenneme: «Doldun mu?» deriz, o: «Daha var mi?» der.(50:30) | |
Cennet, Allah'a karsi gelmekten sakinanlara yaklastirilir, zaten uzakta degildir.(50:31) | |
(32-34) Onlara: «Iste bu cennet, Allah'a yonelen, O'nun buyruklarina riayet eden; gormedigi Rahman'dan korkan, Allah'a yonelmis bir kalble gelen sizlere, hepinize soz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; iste sonsuzluk gunu budur» denir.(50:32) | |
Orada dilediklerini bulurlar. Katimizda fazlasi da vardir.(50:35) | |
Bu inkarcilardan once, kendilerinden daha kuvvetli olan, diyar diyar dolasan nice nesilleri yok etmisizdir. Kurtulusu var mi?(50:36) | |
Dogrusu bunda, kalbi olana veya hazir bulunup kulak verene ders vardir.(50:37) | |
And olsun ki, gokleri, yeri ve ikisinin arasinda bulunanlari alti gunde yarattik ve Biz bir yorgunluk da duymadik.(50:38) | |
Soylediklerine sabret; Rabbini, gunesin dogmasindan once ve batisindan once overek tesbih et.(50:39) | |
Geceleyin ve secdelerin ardindan O'nu tesbih et.(50:40) | |
Bir cagricinin yakin bir yerden cagiracagi gune kulak ver.(50:41) | |
O gun cigligi gercekten duyarlar; iste o, kabirden cikis gunudur.(50:42) | |
Dogrusu Biz diriltiriz, Biz oldururuz, donus Bize'dir.(50:43) | |
O gun, yer yarilir onlar cabucak ayrilir; bu, Bize gore kolay bir toplanmadir.(50:44) | |
Onlarin dediklerini Biz biliriz. Sen onlarin uzerinde bir zorba degilsin; soz verdigim gunden korkanlara Kuran'la ogut ver. *(50:45) | |