Adem Uğur : İşte size vâdedilen cennet! Ki o, daima Allah'a yönelen, (O'nun buyruklarını) koruyan,
Ahmed Hulusi : "Bu vadolunduğunuzdur" denir, hakikatine yönelip bu hâlini koruyanlara. . .
Ahmet Tekin : Tevbe edip, Allah’a yönelen, emirlerine riâyet eden, şeriatını koruyan, vazifesine bağlı herkes için, işte va’d olunduğunuz Cennet.
Ahmet Varol : 'Bu sizin vaadolunduğunuz şeydir. Gönülden Allah'a dönen, (Allah'ın hükümlerini) koruyan,
Ali Bulaç : Bu, size vadolunandır; (gönülden Allah'a) yönelip dönen (İslam'ın hükümlerini) koruyan,
Ali Fikri Yavuz : İşte bu, sizin (dünyada) vaad olunduğunuz şey! Her tevbe eden, Allah’ın emrini gözeten için...
Bekir Sadak : (32-34) Onlara: «Iste bu cennet, Allah'a yonelen, O'nun buyruklarina riayet eden; gormedigi Rahman'dan korkan, Allah'a yonelmis bir kalble gelen sizlere, hepinize soz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; iste sonsuzluk gunu budur» denir.
Celal Yıldırım : (32-33) İşte bu, size va'dolunandır. Allah'a yönelip gönül veren, (ilâhî sınırları) koruyan, gıyabında Rahmân'dan saygı ile korkan ve Allah'a yönelen bir kalb ile gelen (her insana söz verilen Cennet'tir).
Diyanet İşleri : (32-33) (Onlara şöyle denir:) “İşte bu, size (dünyada) vaad edilmekte olan şeydir. O, her tövbe eden, O’nun emrini gözeten için, görmediği hâlde sırf saygıdan dolayı Rahmân’dan korkan ve O’na yönelmiş bir kalp ile gelen kimseler içindir.”
Diyanet İşleri (eski) : (32-34) Onlara: 'İşte bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun buyruklarına riayet eden; görmediği Rahman'dan korkan, Allah'a yönelmiş bir kalble gelen sizlere, hepinize söz verilen yerdir. Oraya esenlikle girin; işte sonsuzluk günü budur' denir.
Diyanet Vakfi : (32-33) İşte size vâdedilen cennet! Ki o, Allah'a yönelen, emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahmân'dan korkan ve Allah'a yönelmiş bir kalp ile gelen kimselere mahsustur.
Edip Yüksel : Bu, size söz verilendir. Her yönelen ve her koruyana,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (32-33) Onlara denir ki: «İşte size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur.
Hakkı Yılmaz : (32-35) "İşte bu, çokça yönelen ve çokça koruyan Rahmân'dan; yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'tan görülmediği, duyulmadığı; sezilmediği yerlerde bile saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperen ve gönülden bağlı olan herkes için söz verilendir. –“Selâm ile oraya girin. İşte bu sonsuzluk günüdür.”– Orada onlara ne isterlerse vardır. Katımızda daha fazlası da vardır. "
Hasan Basri Çantay : İşte size va'd olunan; (gördüğünüz şu) cennetdir ki (o, Allahın tâatına) dönen, Onun (hudûd ve ahkâmına) riâyet eden,
Hayrat Neşriyat : (32-33) (Onlara şöyle denir:) '(İşte,) va'd edilmekte olduğunuz (Cennet) budur!(Allah’a) çokça yönelen (tevbe eden), (O’nun emir ve yasaklarını) gözeten, görmediği hâlde Rahmân’dan korkan ve (Allah’a) yönelmiş bir kalb ile gelen herkes içindir!'
İbni Kesir : İşte size vaadolunan budur. Ki o; daima Allah'a yönelen ve buyruklarına riayet eden,
İskender Evrenosoğlu : İşte size vaadolunan şey budur (cennettir). Bütün evvab (ruhu Allah'a ulaşarak sığınmış), ve hafîz olanlar (başlarının üzerine devrin imamının ruhu ulaşmış olanlar) için.
Muhammed Esed : "Size vaad edilen (yer) budur!" (denilecek,) -"Allah'a yönelen ve O'nu her zaman aklında tutanlara (vaad edilen)-
Ömer Nasuhi Bilmen : (32-33) İşte bu, sizin vaadolunduğunuz şeydir, her bir tevbekar olan (vazifesini) muhafaza eden için. Rahmân'a gıyaben korku duyan ve hakka müteveccih bir kalb ile gelen kimseye (mahsus) bir cennettir.
Ömer Öngüt : Onlara şöyle denilir: "İşte size vaad olunan cennet budur. Allah'a çok dönen, (hududu) muhafaza eden,"
Şaban Piriş : Yönelen ve korunan herkes, işte bu size vaat edilendir.
Suat Yıldırım : (32-33) Onlara: "İşte" denir, "buydu size vâd edilen mükâfat. Hakka yönelen, koruması gereken her şeyi koruyan, insanların görmediği yerlerde bile Rahman’a hep saygılı olan ve daima Rabbine dönen bir gönül ile gelen herkese bu mükâfat vardır."
Süleyman Ateş : "İşte size va'dedilen budur. Dâimâ Allah'a yüz tutan (O'nun buyruklarını) koruyan,
Tefhim-ul Kuran : Bu, size vadolunandır; (gönülden Allah'a) yönelip dönen, (İslâm'ın hükümlerini) koruyan.
Ümit Şimşek : İşte, Allah'a yönelen ve Onu daima hatırlayan herkes için size vaad olunan budur.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte size vaat edilen budur. Allah'a sürekli yönelen, korunması gerekeni koruyan herkese...
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]