Yaşar Nuri Öztürk Meali |
|
Yemin olsun, çekip koparanlara/yay çekenlere/kuyudan su çekenlere/bağsız-bekçisiz koşan atlara/ayrılık yüzünden hasret çekenlere/daldırıp daldırıp çıkaranlara,(79:1) | |
Yemin olsun, rahatça, incitmeden çekenlere/düğümü hünerle çözenlere/bir yerden bir yere gidenlere/coşkuyla iç çekenlere,(79:2) | |
Yemin olsun, boşlukta yahut suda yüzüp gidenlere,(79:3) | |
Derken öne geçip yarışı kazananlara,(79:4) | |
Bir iş ve oluşu çekip çevirenlere,(79:5) | |
Ki o gün şiddetle sarsacak olan sarsacaktır.(79:6) | |
Onu, ardısıra gelen izleyecektir.(79:7) | |
Bazı kalpler o gün kaygıdan titreyecektir.(79:8) | |
Onların gözleri yerlere eğilecektir.(79:9) | |
"Biz gerçekten bu çukurda eski halimize döndürülecek miyiz?" diyorlar.(79:10) | |
"Un ufak kemikler haline geldikten sonra, öyle mi!"(79:11) | |
"Hüsran dolu bir dönüştür bu öyleyse!" diye konuştular.(79:12) | |
Oysa ki o, sert bir komut sesinden ibarettir.(79:13) | |
Bir anda hepsi uyanıp ortaya geliverir.(79:14) | |
Ulaştı mı sana Mûsa'nın haberi?(79:15) | |
Hani, Rabbi ona, kutsal vadide, Tuva'da seslenmişti:(79:16) | |
"Firavun'a git! İyice azdı o."(79:17) | |
"De ki ona: 'Arınıp temizlenmeye ne dersin?"(79:18) | |
"Seni Rabbine kılavuzlayayım da gönülden ürperesin!"(79:19) | |
Derken, ona o en büyük mucizeyi gösterdi.(79:20) | |
Ama o yalanladı, isyan etti.(79:21) | |
Sonra, sırtını döndü; koşuyordu.(79:22) | |
Derken, bir araya toplayıp bağırdı.(79:23) | |
Dedi ki: "Ben sizin en yüce rabbinizim."(79:24) | |
Bunun üzerine Allah, onu sonraya ve önceye ibret olmak üzere bir ceza ile çarptı.(79:25) | |
Kuşkusuz, bunda, içine ürperti düşen için tam bir ibret vardır.(79:26) | |
Siz mi daha zorsunuz yaratılışça, gök mü?(79:27) | |
Onu O yapıp kurdu. Onun boyunu yükseltti; ardından ona ahenk ve düzen verdi.(79:28) | |
Gecesini kararttı, kuşluğunu ortaya çıkardı.(79:29) | |
Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarlattı.(79:30) | |
Ondan suyunu, otlağını çıkardı.(79:31) | |
Dağları, demir atmış gibi oturttu;(79:32) | |
Sizin için ve hayvanlarınız için bir geçim aracı olarak.(79:33) | |
O güç yetmez büyük felaket geldiğinde,(79:34) | |
O gün insan, uğrunda gayret sarfettiği şeyi hatırlar.(79:35) | |
Gören kişi için cehennem apaçık ortaya çıkarılmıştır.(79:36) | |
Artık azmış olan,(79:37) | |
Ve iğreti hayatı yeğlemiş olan için,(79:38) | |
Cehennem, barınağın ta kendisidir.(79:39) | |
Rabbinin yüceliğinden korkup nefsini boş heveslerden yasaklamış olan içinse,(79:40) | |
Cennet, barınağın ta kendisidir.(79:41) | |
O saatten soruyorlar sana, "gelip demir atması ne zaman?" diye.(79:42) | |
Nerede sende, onu hatırlatacak şey!(79:43) | |
Ona ilişkin bilginin sonu Rabbine varır.(79:44) | |
Sen sadece, ondan korkanları uyaransın.(79:45) | |
Onu gördükleri gün onlar, dünyada sanki bir akşam veya onun kuşluk vaktinden başka kalmamışa dönerler.(79:46) | |