| Ali Fikri Yavuz Meali |
|
| Kasem olsun, (kâfirlerin ruhlarını tâ) derinliklerden çekip şiddetle çıkaran meleklere;(79:1) | |
| (Müminlerin canlarını) o usulcacık çekenlere,(79:2) | |
| (Dalgıçlar denizden inci çıkarır gibi,) yüzüp (müminlerin ruhlarını rahatça alarak) gidenlere,(79:3) | |
| (Müminlerin ruhlarını cennete, kâfirlerinkini ateşe götürmekte) koşup yarışanlara,(79:4) | |
| Bir de (kullara ait) işi tedbir edenlere ki, (kıyamet var, öldükten sonra dirilip hesaba çekileceksiniz).(79:5) | |
| O gün (Sûra) ilk üfürüş şiddetle sarsacak,(79:6) | |
| Onu ikinci üfürüş takib edecek.(79:7) | |
| (İnkârcı) kalbler, o gün ürperip hoplar yerinden;(79:8) | |
| (Bu kalblerin sahiblerinin) gözleri, korkudan zillet içindedir.(79:9) | |
| Kâfirler (dünyada öldükten sonra dirilmeyi inkâr ederek) şöyle diyorlar: “- Biz mi, sahiden (öldükten sonra) evvelki hale döndürüleceğiz?(79:10) | |
| Çürüyüp ufalanmış kemikler olduğumuz zaman mı?”(79:11) | |
| (Müminlerle alay ederek) dediler ki: “- O halde bu (dirilme) hüsranlı bir dönüş!”(79:12) | |
| (Ey kâfirler, bunu zor ve uzak bir iş görmeyin), muhakkak ki Sûra (son) üfürülüş, tek bir sayhadan ibarettir.(79:13) | |
| Bir de bakarsın onlar hep kabirlerinden uyanmışlar, (bir araya toplanmışlar)...(79:14) | |
| (Ey Rasûlüm), muhakkak ki sana Mûsa’nın haberi geldi.(79:15) | |
| Hani Rabbi ona, mukaddes Tuva vadisinde şöyle nida etmişti:(79:16) | |
| “Haydi Firavûn’a git; çünkü o pek azdı.”(79:17) | |
| (Ona) de ki: “- İster misin (küfürden) temizlenesin?(79:18) | |
| Seni Rabbine davet edeyim de (O’na) boyun eğesin?(79:19) | |
| (Mûsa vardı da) ona, büyük mucizeyi (asânın ejderha oluşunu) gösterdi.(79:20) | |
| Fakat o, (Mûsa’yı) yalanladı ve isyan etti.(79:21) | |
| Sonra (fesad peşine) koşarak (iman etmekten) yüz çevirdi.(79:22) | |
| Nihayet (sihirbazlarını, yahud ordusunu) topladı da çağırdı:(79:23) | |
| “-Ben, en yüksek Rabbinizim.” dedi.(79:24) | |
| Allah da onu dünya ve ahiret azabı ile yakalayıverdi.(79:25) | |
| Muhakkak ki bunda bir ibret var, (Allah’dan) korkacak kimse için...(79:26) | |
| (Sizce, öldükten sonra tekrar) sizi yaratmak mı çetin, yoksa semâ (yı yaratmak) mı? Allah onu bina etmiştir.(79:27) | |
| Tavanını yükseltti de, onu düzgün bir nizama koydu.(79:28) | |
| Gecesini karanlık yaptı, gündüzünü aydınlık...(79:29) | |
| Bundan sonra (yer ve arkasından da gök yaratıldıktan sonra), arzı döşedi.(79:30) | |
| O arzdan suyunu ve otlağını çıkardı;(79:31) | |
| Dağları yerleştirdi,(79:32) | |
| Sizin ve davarlarınızın istifadesi için...(79:33) | |
| Fakat o büyük felâket (kıyamet) geldiği vakit,(79:34) | |
| O gün insan, (küfür olarak) ne yaptığını anlıyacaktır.(79:35) | |
| Bir de cehennem, her (gözü olub) görene açılmıştır, (o gün, onu herkes görecektir).(79:36) | |
| Artık kim azgınlık edib kâfir olmuş,(79:37) | |
| (Ahiret üzerine) dünya hayatını tercih etmişse,(79:38) | |
| Muhakkak cehennem, onun varacağı yerdir.(79:39) | |
| Fakat her kim de Rabbinin makamından korkmuş ve nefsi, şehevattan alıkoymuşsa,(79:40) | |
| Muhakkak cennet onun varacağı yerdir.(79:41) | |
| Sana kıyametten soruyorlar: “- Ne zaman kaim olacak?”(79:42) | |
| Onu anlatmak sana nerden olsun? (Allah bildirmeyince...)(79:43) | |
| Onun nihayeti (ilmi), yalnız Rabbine aiddir.(79:44) | |
| Sen, ancak kıyametten korkacakları sakındıran bir peygambersin.(79:45) | |
| (İnsanlar), kıyameti görecekleri gün, sanki bir akşam veya kuşluğundan başka (dünyada, yahud kabirlerde) durmamışa dönecekler.(79:46) | |
